Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Anayasa süreci... HDP'nin ıslahı... Özeleştiriler ve öncelikler...

Yeni anayasa yapım takviminin dikkatle izlenmesi gereken yönü, HDP'ye açılacak kanalla ilgili olacak. "Anayasayı devletin iç dinamikleri ve HDP bünyesine bağlamanın ne anlamı var?" diye düşünülebilir. Ancak, Ankara'daki hassas değerlendirmelerde, HDP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda temsili ile başlayacak sürece ayrı bir önem veriliyor. Bunu, HDP'ye açılacak kredi gibi okumak şimdilik yanıltıcı olur. Kaldı ki HDP, kamu düzeninin tesis edilmesinden sonra başlaması muhtemel yeni dönemde baş aktör olarak da konumlanmayacak. HDP dışındaki Kürt siyasi hareketinin temsilcileri, yerel ve dini kanaat önderleri esas muhatap sayılacak. Ancak, bölünmüş siyasal zihni kimliğine karşın HDP'nin hâlâ organize siyasal yapı olduğu da göz ardı edilmiyor.

***

HDP'li siyasilerin Ankara'da karşılık bulamamaları, o cephenin en büyük problemi. Terörün tırmandığı ve HDP tarafından sahiplenildiği bugünkü ortamda Ankara'da hemen hemen hiçbir kapı kendilerine açılmamakta. Devlette karşılık bulamayan HDP yönetiminin, hızla iç hesaplaşmaya sürüklendiği, bu yol ayrımının aynı zamanda anayasa çalışmalarını da etkileyeceği öngörülmekte. Bir başka anlatımla, Anayasa Uzlaşma Komisyonu, HDP'lilerin ve bölgenin siyasal basıncının ayarlanması için bir fırsata dönüşebilir. Bu görüş taraftar bulmakla birlikte sivil anayasa çabasına yan misyonlar yüklenmemesi gerektiğini savunanlar da azımsanmayacak oranda.
***

HDP içindeki çözülme beklentisi, devletin klasik temennisi olarak da görülmemeli. Siyasal varlığını silahlı PKK güçleri ile özdeşleştiren, silahın devreden çıktığı noktada müzakere gücünün biteceğini düşünen gruplarla, Türk solundan, farklı etnik ve mezhep unsurlarından devşirme grupların karar aşamasına geldiği artık bilinmekte.
Kandil'in, sözde özyönetim iddiası ile kentsel kalkışma denemesine girişmesi, vatandaşın günlük hayatını kâbusa çevirerek devlete olan güveni sarsmaya uğraşması, doğuda makul çoğunluğun gelecek umutlarını tüketmeye, batıda gönül bağlarının zayıflatılmasına oynaması da şaşırtıcı değil. Maalesef, 2018'e kadar HDP'yi yönetmeye talip olan malum kadrolar bu karanlık senaryoyu hayata geçirmeyi, Türkiyelileşme tezini savunanları ise elimine etmeyi hedeflemekte.
***

Öte yandan... AK Parti'nin Afyon'daki İstişare Toplantısı'nda terörle ilgili dünde kalan uyarıların, halihazırdaki sıcak gelişmelerin ve geleceğe dair farklı ihtimallerin konuşulduğu dikkate alındığında, içinden geçtiğimiz zorlu sürecin ciddiyeti bir kez daha anlaşılıyor. Güvenlik açısından bakıldığında, "Sur'u, Cizre'yi, Silopi'yi temizledik" demenin ötesinde, örgüte katılımların durdurulması, gençlik yapılanması adı altında silahlı veya taktik sorumluluk üstlenen timlerin tasfiyesi, göçün yönünün değiştirilmesi, Türkiye'ye eklektik değil entegre çözüm isteyen halkın desteğinin muhafazası, şehit ailelerinin ve yakınlarının acısının paylaşılması ve ileriye dönük ümit ışığı yakılması hâlâ birinci öncelik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA