Dün bu köşede yayınlanan yazımda Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesine faşist saldırının muhakkak örgütlü bir olay olduğundan hareketle güvenlik bürokrasimize ve yargıya bazı uyarılarda bulundum. 25 Eylül referandumu öncesi bu provokasyon asla "3-5 kendini bilmezin işi" olamaz, devletin içinden birileri de bu işin içinde dedim...
***
Bunu Cumhuriyet gazetesi gibi malum Eski Türkiye yayınları "
25 Eylül'e kadar bu faşistleri serbest bırakmayın Sonra bırakırsınız" diye yazdım gibi sundular.
Bu tamamen bir çarpıtmadır...
***
Bilakis ben bu faşist saldırganların nefret suçu işlediği ve organize saldırı düzenlediğinden hareketle gereken kanun maddesi neyse öyle hükmedilmesi konusunu gündeme getirdim.
'
Toplantı ve gösteri'ye muhalefet gibi kanun maddesi işletilseydi bu faşistler serbest kalırdı...
***
Nitekim bu ülkeyi seven demokrat ve özgürlükçü insanların çabaları sayesinde netice alındı. Bu provokasyonu örgütleyen ve kışkırtan üç faşist tutuklandı.
Devlet ve yargı içinde sağduyu ve akıl galip geldi...
***
Unutmayalım ki şu anda devletin içinde sağduyulu ve akıllı insanlar kadar da Ergenekon ve
FETÖ kalıntısı kimi çeteciler de vardır ve hâlâ devlet içinde çeteleşme arzuları da vardır. Elbette eski güçleri yok ama hiç ciddiye alınmayacak durumda da değiller...
***
Bakın devletin içinde hâlâ dönen dolapları iki gün önce isim vermeden anlatmıştım. Bu sefer somut isimleriyle aktaracağım. Terör örgütleriyle mücadele ederken kullandığımız
SİHA'lar malum. Bunlar insansız ve doğrudan terör hedeflerini bombalıyor. Bunların yakın zamana kadar atılan 10'undan 4'ü çalışır 6'sı çalışmaz haldeydi...
***
SİHA bombayı doğru yere atıyor ama orda bomba fünyesi patlamıyor ve sonuçta hiçbir işe yaramıyordu. Bu 10'da 4 skoru asla "
normal" değildi ve terörle mücadele eden belli birimleri zaaf içinde gösteriyordu...
***
Bu konuyu Bakanlar Kurulu'nda İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu çok net bir tepkiyle gündeme getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu haklı tepkiyi tam destekliyor. Genelkurmay kadrosu da bu hassasiyete katılıyor ve hadisenin üzerine gidiliyor...
***
Süleyman Soylu'nun bu hata payı işini savsaklamaması ve tüm devlet teşkilatının ortalığı ayağa kaldırmasıyla birileri tutuşuyor. Bu skor normal hata payı oranına geliyor ve mekanizma yeniden işlevsel hale geliyor...
***
Devletin içinde çeteleşmek isteyen birileri yine hesaplar yapıyor ama gördüğünüz gibi bu hesapları bozanlar da var. Müteyakkız olmak Türk devleti içinde çalışanlar için bir meziyet değil mecburiyettir...