Eğer bir ülkede hükümet mitolojideki Deli Dumrul karakteri gibi her dakika vergi çıkarıyorsa ve bu vergileri tahsil etmek için de vatandaşının ümüğünü sıkıyorsa o ülkede ekonomik büyüme ve gelişme olmaz, olamaz...
***
Hiç unutulmasın ki tarihte demokrasiler vergiye karşı isyanla başlamıştır...
***
Vergiye karşı halk devlete isyan etmiş ve Meclis denilen kurum bu sayede oluşmuştur...
***
Meclis, kral vergi almasın diye kurulmuş bir örgütlenmenin tarihteki adıdır...
***
Ontolojik olarak yani doğuşu itibariyle meclislerin görevi halkı devletin vergi teröründen korumaktır...
***
AK Parti Hükümeti'nin ve meclis grubunun bu gerçeği asla unutmaması ve bu kritik dönemde vergi indirimlerine hatta yeni iş teşebbüsleri konusunda vergi muafiyetlerine gitmesi şarttır...
***
AK Parti insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesiyle iktidara geldi. Sermayeyi tabana yaydı ve girişimcilerin önünü açtı. Bu sayede çok ciddi bir iktisadi büyüme gerçekleşti...
***
Eğer AK Parti kuruluş ruhunu ve felsefesini unutur, geleneksel Ankara bürokratik zihniyetine uyarsa Türkiye yandı demektir. Böyle bir durumda AK Parti de 2019'da iktidardan düşer...
***
Daha çok bürokrasi ve vergi dediğiniz zaman iş yapma durumunda olan ekonominizi zehirleyip, ona güven vermiyorsunuz demektir...
***
Ne vergi geleceği belli olmazsa, siz bir işe girebilir misiniz? Hayır, giremezsiniz çünkü her iş bir fizibilite ile bir tahminle yapılır...
***
Bir bakkal dükkânı açtığınız zaman bile bir hesap yaparsınız. Ben şuna, şu kadar masraf ediyorum, günde şu kadar ciro yapacağım, şu kadar vergi vereceğim, şu kadar da kâr kalacak diye...
***
Sonra düşünürsünüz ve kendinize sorarsınız... "Acaba benim kazancım yaptığım yatırımın karşılığı oluyor mu?"
***
Türkiye bürokrasiyi ve vergileri minimuma indirerek bol parayı ülkeye çekebilen ve müteşebbislerin önünü açan bir ülke olmak zorundadır.
Başka yol yok...