Türkiye ve özellikle İstanbul 2023'te çok önemli bir küresel finans santrali olmayı hedefliyor. Batı ve İslam dünyası arasında jeopolitik köprü konumu itibariyle Türkiye için bu çok isabetli ve doğru bir hedeftir...

*** İstanbul'u finans santrali yapma amacımız çok güzel...Yeter ki sermayeyi ve servet sahiplerini buraya çekebilecek bir zihniyetimiz olsun. Diğer ülkelere kıyasla daha cazibeli bir finansal politikamız olsun...Mehmet Şimşek ve Naci Ağbal bu konuda dünya kamuoyuna daha çok hitap etmeli ve radikal çıkışlar yapmalı... *** Türkiye'yi finansal cazibe merkezi yapacaksak sermaye gelirlerinin vergilendirilmesine kesinlikle karşı olmalıyız. Finansman konusunda minimum vergi ve minimum regülasyon politikası Türkiye'yi cazip kılacaktır. Daha az bürokrasi daha çok zenginlik demektir... *** Sermaye bir tasarruftur. Sermaye ile bir değer yaratıyorsunuz. Finansmana vergi koyduğunuz zaman onu kullanan girişimci için finansman masrafı artacaktır. Sonra da bu durum fiyata intikal edecektir... *** Dolayısıyla konulan her vergiyi Türkiye toplumu ödeyecektir. Onun için sermayeye konulan vergileri tamamen kaldırmak gerekir.... *** Bu fikir kulağa radikal gelebilir ama Türkiye'nin cazibe merkezi olması için bu radikal kararları almak şarttır. Bu da yalnızca Türkiye tarihinin gördüğü en güçlü ve etkili lider olan Recep Tayyip Erdoğan döneminde gerçekleşebilir. Eğer bu dönemde de bu adımlar atılamazsa bürokratik tahakküm rejimi 21.asır boyunca ülkemizi boğmaya devam eder... *** Bir ülkede sermayeyi ne kadar rahatlatır, sermayeye ne kadar güven verirseniz, o ülke o kadar çabuk zenginleşir... Türkiye de bunu yapmak zorundadır... *** Nerede sermayeye güven verilmez, sermaye hor görülür, cezalandırılırsa o ülke yoksul ve perişan kalır. Sermayenin güvensizlik ortamı içinde olduğu ülke sefalete mahkum olur. Olay budur...