Bu satırları 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda yazıyorum. Bu vesileyle yeniden Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk üzerine ve Kemalizm üzerine düşünüyorum. Aynı zamanda hüzünleniyorum...
***
Ben Atatürkçü bir aileden geliyorum. Sonra lisedeyken -tam 28 Şubat darbe süreciydi- devletin resmi ideolojisi olan Kemalizm'i sorgulamaya başladım ve bu yanlış ideolojinin muhalifi oldum. Fakat doğal olarak bu sistemin ezdiği yurttaşlarımızın hemen hepsinde olan Atatürk'e yönelik sevgisizlik ve öfke oluşmadı bende...
***
Bir örnek vereyim... Bundan 7-8 sene önce bir sivil girişimin Kemalizme muhalif bir etkinliğine katılmıştım. O etkinlikte konuşmalar oluyordu. O konuşmalar arasında da Kemalizmin propaganda amacıyla ürettiği ama bugün bize geyik gelen şarkılar çalınıyordu...
***
Bir etkinlikten sonra Mediha Şen Sancakoğlu'nun Aydın Bir Türk Kadınıyım şarkısı çalındı. Şarkı başlar başlamaz salonda kahkahalar yükseldi, kahkahaların volümü şarkı sözleri duyuldukça daha da artıyor, herkes bu kült şarkının sözlerini birbirine tekrar ederek daha da kopuyordu...
İster yetmiş olsun yaşım/ İlerici ve çağdaşım/ Yoksa haram olur aşım/ Aydın bir Türk kadınıyım
Mukaddestir mücadelem/ Yurt ağlarken nasıl gülem/ Son bulsun ıstırap elem/ Aydın bir Türk kadınıyım
Şükür ben de Müslümanım/ Tanrıya tamdır inancım/ Türkiyeme kurban canım/ Aydın bir Türk kadınıyım
Meşaleyiz sönemeyiz/ Başka rejim denemeyiz/ Hilafete dönemeyiz/ Aydın bir Türk kadınıyım.
***
Fakat tüm salon, koridordaki tüm arkadaşlar kahkaha atarken, ben bir zerre bile gülemiyordum. Aksine içimi bir hüzün kaplamıştı...
***
Çünkü en başta annem olmak üzere benim etrafımda hep "
Aydın Türk kadınları" olmuştu. Beni onlar büyütmüştü... Mediha Şen'in bu şarkıdaki sözleriyle aynı ruh haline sahip kadınlarla doluydu benim etrafım...
***
Aklıma hep o kadınlar geldi şarkıyı dinlerken, karşımda ise bir sürü insan kahkaha atıyordu. Hüzünlenmiştim...
***
Elbette "
Aydın Türk kadını" ideolojisinin savunulacak bir yanı yoktu. Kendiyle dalga geçilmesine, alay edilmesine son derece müsait, hatta bunu hak eden kartondan bir ideolojiydi bu. Fakat tamamen dışarıdan bakarak bu olaya rahatlıkla gülemiyordum da...
***
Zevkle kahkaha atanlardan rahatsızlık duyar ve öfkelenir gibi oluyordum. Ama haksız bir duyguydu benimki. Cumhuriyet'in zenci olarak gördüğü birçok kesimden gelen insan, kendilerine iğrenç muamele eden otoriteyi madara etmekten özel olarak keyif alıyorlardı bu şekilde. Kendi açılarından sonuna kadar da haklı olabilirlerdi ama ben tuhaf hissetmiştim. Bu konuya devam edeceğim...