Türkiye geçen hafta enternasyonel politika alanında çok isabetli ve önemli adımlar attı. Bunun karşılığında da kahpe bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Fakat bu alçak terör saldırısı Türkiye'yi doğru yolundan döndüremeyecektir. Nitekim Türkiye bir zerre bile travma yaşamadan yoluna devam ediyor...
***
Türkiye hem İsrail ile hem de Rusya ile ilişkilerini normalleştirdi geçen hafta.
Hem Türkiye için hem İslam dünyası için doğru olan yapıldı geçen hafta. Her akıl sahibi Türkiye yurttaşı bu siyasi hamleleri desteklemelidir...
***
Türkiye'nin lideri
Recep Tayyip Erdoğan kıvrak zekasını ve ezberbozan siyasi aklını bir kez daha gösterdi geçen
hafta. Erdoğan hiç beklenmedik zamanlarda
herkesi şaşırtmaya devam ediyor.
Erdoğan ezberlenmiş siyasi kalıplarla anlaşılabilecek bir lider değildir. Nitekim yine
hazır kalıpları yıktı geçti Erdoğan.
Her kim ki Erdoğan'ı belli bir ideolojik kalıbın içine sokmaya ve bu bağlamda değerlendirmeye kalkarsa çuvallamaya mahkumdur. Bağnaz ideolojik takıntılar içinde
debelenen hiç kimse Erdoğan olgusunu kavrayamaz...
***
Türkiye ile İsrail arası normalleşme zaruretini 30 Mart 2014 dönemecinden beri sürekli bu köşede ve TV ekranlarında vurgulayan bir yazarım. Hatta bu
yüzden de yemediğim küfür kalmadı. Fakat
sonuçta haklı çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Sadece Türk medyasında değil enternasyonal
medyaya da bu konuda yazılar
kaleme aldım. 16 Mayıs 2014'te Washington
merkezli
Al Monitor'de
Is Turkish-Israeli normalization on track? başlıklı yazım
yayınlandı. Hemen ardından o günlerde
Fetullahçı yargı İsrailli dört generale tutuklama kararı vererek bu normalleşme sürecini durdurmak istedi...
***
Bu tutuklama saçmalığının
Fetullahçı örgütün kumpası olduğu gerçeğini üst
düzey Türk devlet yetkilileriyle konuşarak ilk
deşifre eden ben oldum. Yine Al Monitor'de
28 Mayıs 2014'te
Is Gulen Movement behind arrest warrants for Israeli generals? başlıklı yazım yayınlandı. Bu yazı
içeride ve dışarıda büyük yankı yarattı.
Fethullahçılar bana tam gaz saldırıya geçtiler
çünkü kurdukları tezgah darmadağın olmuştu...
***
Buna benzer bir durum Türkiye ile Rusya arası iyi ilişkilerin sinsi operasyonlarla bozulması bağlamında da gerçekleşti. 1 Kasım 2015'teki %50 başarısı gibi tüm dünyanın şaşırdığı bir zaferden sonra
Türkiye-Rusya ilişkilerinin geri dönülmez biçimde mahvedilmesi için çeşitli operasyonlar yapıldı. Maalesef bu noktada bir başarı da elde ettiler. Kısa bir süre Türk hükümeti de bu tezgahlara gereken karşılığı vermediği gibi bizzat zokayı yutar gibi oldu...
***
Fakat sonrasında akıl galip geldi ve bir tamirat süreci başladı. Geçen hafta itibariyle Rusya ile ilişkileri bozma tezgahı da tamamen bozuldu. Türkiye-Rusya ilişkileri yeniden normale döndü.
Türkiye'yi hedef alan bu alçak operasyonların içerideki yürütücüsü her zaman olduğu gibi Fetullahçı terör örgütüydü...
***
Sonuç olarak geçen hafta
Türkiye büyük devlet perspektifiyle davranmıştır.
Türkiye'nin ve İslam âleminin lehine
çok önemli adımlar atılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yanında görünüp bu gerçeği anlamayanlar ya çok duygusal ya da çok çapsız zihniyetlerdir. Türkiye'nin ve İslam dünyasının aleyhine
olan süreçlerin tersine döndürülmesi çok
büyük bir başarıdır...