1 Kasım seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 43-46 arası bir oyla yeniden tek başına iktidar olma ihtimali büyük. İtibarlı araştırma şirketleri de bunu ifade ediyor. 2015 Aralık ayından itibaren ise AK Parti hükümetinin çözmesi gereken en acil sorunlardan biri Alevi meselesi olacak. Daha zengin ve daha güçlü ülke olmamızı isteyen her vatansever, yurttaş Alevi meselesinin çözümünü istemelidir. AK Parti'nin seçim beyannamesinde Alevi meselesine çözüm önerileri bu sefer çok somut ve nettir. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu'nu yürekten kutluyorum...
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Alevi meselesinin çözümü noktasında Başbakan Davutoğlu ile aynı çizgidedir. Alevi çalıştaylarının ve Madımak otelinin kamulaştırılması emrini veren bizzat Erdoğan'dır. Çünkü hem Erdoğan hem Davutoğlu biliyor ki Yeni Türkiye'nin en acil toplumsal meselesi Alevi meselesidir.
Bu kanayan yara Yeni Türkiye'nin önündeki en büyük bariyerdir. Alevi meselesi çözüm yoluna sokulmak zorundadır...
***
Geride bıraktığımız eski rejimin ezdiği ve zulmettiği Alevilerle şimdilerde sesi daha çok çıkan eski rejimin imtiyazlı artıkları aynı kefeye konamaz. Kürtlerle eşit yurttaş olmak istemeyen, çoğunluk olan dindarların yönetimde olmasını reddeden, ayrıcalıklarını kaybetmemek için mücadele eden "Fülul sınıfı"nın anti-demokratik talepleri önemsizdir. Ama Alevilerin hak ve özgürlük talepleri sonuna kadar önemlidir, bu taleplerin gereği artık yapılmalıdır. AK Parti bu gerçeği net olarak gördü ve yönetilebilir bir Türkiye için düğmeye bastı.
Acilen Aralık 2015'te devrimsel bir Alevi açılımı bu ülkeye gereklidir ve AK Parti de bu gerçeğin farkında gibi gözüküyor...
***
Öte yandan Türkiye tarihinde çok ciddi zulümler görmüş Alevi toplumunun günümüz konjonktüründe kendine zulmeden zihniyetle yan yanaymış gibi görünmesi çok üzücü bir durum.
Fakat bunun kadar üzücü başka bir Türkiye gerçeği de bu ülkenin Sünni toplumunun bir kısmında mevcut olan Alevifobi olgusudur. Zaten Alevileri "laik cellatlar"ının yani Dersim katliamına imza atmış zihniyetin yanına iten temel sebep bu...
***
Oysa Aleviler 1950'li yıllarda DP'yi desteklemişti. AP döneminden sonra Alevi karşıtı histerilere sahip katı Sünni bakış bariz şekilde Türk sağına hâkim oldukça Aleviler hızla "sol"a kaydılar. Marksizm ve sol-Kemalizm üzerinden kendilerini ifade ettiler. Bu süreçte buna uygun kurgusal bir modernist Alevi teolojisi de oluşturuldu. Fakat bugün bu kurgusallığın dışında kendi kimliğini başka bir üst ideoloji lehine terk etmek istemeyen, payandalığı reddeden bir Alevi kimlik hassasiyeti var. Çoğunluğuyla Alevi cemaati belli partilerin ve örgütlerin oy ve insan deposu olarak görülmek istemiyor. Yani bugünün Alevi duyarlılığı bir yandan Sünni- dindarlara ve Türk sağına geleneksel güvensizliğini sürdürüyor ama aynı zamanda Kemalizmin Alevilere yaptığı zulümlerin de farkında...