İki gündür adına Babıali denen Türk medya düzeninin Süleyman Demirel'e 1964'ten itibaren yaptıklarını anlatıyorum. Bu tarihi bilmeyenler verdiğim bazı örneklere şok oluyor. Özellikle de Nazmiye Hanım'la ilgili tiksindirici manşet örneğine. Demirel'i kucağa almak için her türlü şerefsizliği yaptı bu Babıali kaşalotları. Amaçlarına da ulaştılar ve Demirel'i istedikleri gibi oynattıkları bir kuklaya döndürdüler siyasi hayatının son evresinde. Dün de yazdığım gibi Babıali'nin en güçlü imparatoru ve Hürriyet gazetesinin o dönemki patronu Erol Simavi'nin şu sözleri Eski Türkiye'yi mükemmel özetlemektedir:
Basına Batı âleminde Yasama Yürütme ve Yargı'dan sonra dördüncü kuvvet derler ama Türkiye için bu yanlıştır. Türkiye'de en kudretli kurum ordudur ama basın dördüncü değil birinci kuvvet makamındadır. Çünkü ihtilallere orduyu basın hazırlar.
***
Demirel'in askeri darbeyle indirilmesinin zeminini hazırlama operasyonunun karar- gâhı Erol Simavi'nin ağabeyi Haldun Simavi'nin Günaydın adlı paçavrasıydı. Orduyu ihtilale hazırlama görevi bu sefer Haldun Simavi'nindi. Demirel'in karısı Nazmiye Demirel'in namusu dahil tüm Demirel ailesi 1969-71 arası lime lime edildi. Süleyman Demirel'in karısının âşığı olan kunduracıyı öldürttüğü bile manşet atıldı. Demirel ailesinin hırsızlıklarla Koç ailesi kadar zengin hale geldiğini defalarca manşet yaptı Haldun Simavi. Başbakan Demirel'i itibarsızlaştırmak için hırsız olduğu, katil olduğu yazıldı. Nazmiye Demirel için de aynı şekilde çirkin ifadeler kullanılan iğrenç manşetler atıldı. Bunların hepsi sözde basın özgürlüğü kapsamındaydı.
***
Demirel en başlarda bugün bilindiği kadar korkak ve pısırık değildi. Demirel medya karşısında sürekli mağlup oldukça daha tırsak ve teslimiyetçi hale büründü. Özellikle 1969-71 arası basın imparatoru Haldun Simavi ile çok sert kavga etti Demirel. Elinde ne güç varsa Haldun Simavi medyasını bitirebilmek için kullandı. Hatta Haldun Simavi'nin adamı olan Rahmi Turan ve birkaç gazeteciyi daha tutuklattı.
Haldun Simavi'nin evinde çalışan İngiliz kadını casus olduğu gerekçesiyle sınır dışı ettirdi. Bu İngiliz kadının Simavi'nin metresi olduğu Demirel'in kontrolündeki Son Havadis'te manşet oldu. Demirel elindeki
Son Havadis'le Haldun Simavi'ye saldırıyordu ama nafileydi. Simavi kardeşlerin arkasında gerçek devlet olan medya gücü ve puşt medya zekâsı karşısında Demirel çaresizdi.
***
O dönem Türkiyesi'nde Erol ve Haldun Simavi kardeşler yüzde 53 ile Başbakan olmuş Demirel ve Adalet Partisi'nden çok çok daha güçlüydü. Erol Simavi'nin deyimiyle büyük harfle BİRİNCİ KUVVET olan ve orduyu darbelere hazırlayan medya kaçıncı kuvvet olduğu belli bile olmayan Demirel gibi başbakanları hep ezdi ve yendi.
Rahmetli Turgut Özal'ı da önce itibarsızlaştırdılar sonra da ezdiler. Babıali argosunda buna kucağa almak deniyordu. Evet hem Demirel'e hem de Özal'a o bahsettikleri muameleyi yaptılar. Özal Cumhurbaşkanlığında artık yapayalnız ve dayanaksız kalmıştı. Özal sonrası ANAP'ını ise kendi maymunları haline getirdiler.
***
Erdoğan sonrası AK Parti için de şu an hedeflenen şey budur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Başbakan Davutoğlu'nu da Demirel ve Özal'a yaptıkları gibi kucağa almak ve sonrasında da AK Parti'yi kendi maymunları yapmak istiyorlar. Hiç kibarlık edip bu Babıali ifadesini yumuşatmaya gerek yok. Olay aynen budur.
***
Bu toprakların insanları olarak bu
kucağa alma ve maymun etme operasyonuna yani bu kahpeliğe ve soysuzluğa bu sefer izin verecek miyiz?
Vermeyecek miyiz? Bugünün sorusu da budur.