Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Batı’da şirazesinden çıkmış bir yapı var

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Almanya Cumhurbaşkanı buradan kaçmış birini makamında karşılıyor. Paris Belediyesi fahri hemşerilik veriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seviyesinde Belarus'a yaptığı ilk resmi ziyaretin ardından dönüş yolunda ABD başkanlık seçimlerinden, terörle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede sorularımızı yanıtladı. Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şunlar:

ŞİRAZESİNDEN ÇIKMIŞ YAPI: (Can Dündar) Almanya'da Cumhurbaşkanlığı makamının yaptığını düşünün: Terörden yargılanarak 5 yıl ceza almış, adli kontrolle serbest bırakılmış, buradan kaçmış olan birisini alıyor, kendi makamında eşiyle beraber karşılıyor. Ona özel muamele yapıyor. Aynı şekilde Fransa'da Paris Belediyesi fahri hemşerilik beratı veriyor. Bunlar tam bir skandal. Bu skandallar, aslında yarın dönüp onları vuracak. "Sırtımızı PKK'ya, PYD'ye, YPG'ye, Kandil'e dayıyoruz" diyenlere yarın bunlar ödül vermeye kalkarlarsa şaşırmayın. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland'a tüm bu hassasiyetlerimizi aktardım. Bunlar, Avrupa Birliği'nin terör örgütü olarak ilan ettiği bir örgüte sırtlarını dayadıklarını açıkça söylüyorlar. Ama ne yazık ki Avrupa Konseyi'nde de, Avrupa Parlamentosu'nda da, binaların koridorlarında, her yerde terörist başının resimlerinin asılmasına müsaade edilebiliyor. Bunu yapan Belçika'ya hiç bir şey demeyenler, gelip bize adeta akıl vermeye kalkıyorlar. Şu anda Batı'da adeta şirazesinden çıkmış bir yapı var. Yurtdışına kaçan PKK'lıların, FETÖ'cülerin vatandaşlıktan çıkarılması düşüncesindeyim. Vatana ihanet içinde olanların bizim vatandaşımız olarak görülmesini ben ülkem için sadece bir zayiat olarak görürüm."


ÇÖKECEKLER: Herşey yüzde 100 kontrol altında değil. Cezaevinden dışarıya rahatlıkla tweet atanlar oluyor. Yurtdışına kaçmış olanlar ayrı. Demek ki yeterli kontrol yok. Onlara yönelik bu ülkenin istihbaratı daha yoğun bir çalışmanın içine girmeli. İktidar kendine göre terörle mücadeleyi sürdürürken karşı kesim de boş durmuyor. Bunu kendileri için bir ölüm kalım meselesi gibi görüyorlar. Bitişin ifadesi bu. Eninde sonunda çökecekler, bitecek bu iş. Başka çıkışı yok. Bazıları kalkıyor ne diyor? "OHAL kalksın"... OHAL hemen niye kalksın? Biz ilk iktidara geldiğimizde bir ay içinde o zamanki OHAL'i kaldırmıştık. O zamanki OHAL, bölgede adeta hayatı durdurmuştu. Şu anda ülkemizde hayat durmuş değil.

DELİYE DÖNDÜLER: Türkiye'de 17-25 Aralık'taki darbe girişimleri başarısız olanların 15 Temmuz'daki darbe girişimlerinin de püskürtülmesi, kendilerini adeta deliye çevirdi. Bizler bu tür girişimlere karşı, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, milletçe çok kararlı bir duruş sergilemeliyiz. Bu millet 15 Temmuz'da dünyaya ölümüne demokrasi dersi verdi. Bunun hazımsızlığı içindeler. Şimdi bunların sığındıkları bir teori var: "Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi başlar."

DERİK KAYMAKAMI: Fatih yavrumuz belki de bu suikastlerden biri oldu... Daha farklı isimleri de hedef alabilirler. Dikkatli olmak lazım. Ama bizler, şehadete inanmış insanlarız. Ölüm, er veya geç, mukadder. Bir gün ayağınız taşa takılır, öyle de gidebilirsiniz, şehit de olabilirsiniz. Aile, Fatih'in cenazesini öğle namazını müteakip olarak planlamıştı. İkindiden sonra olursa, benim de iştirak edebileceğimi söyledim. Abisi, "Benim Cumhurbaşkanım madem buraya gelmek istiyor, ikindiden sonra kaldıralım, gerekirse ben de şehit olmaya hazırım" diyor. Duygulandım. Babasıyla konuşuyorum, o da son derece vakur. Mesele bu... Bu insanlar oldukça Allah'ın izniyle hiç kimse bu milletin önünde duramaz.

'BARDAĞIN DOLU TARAFINA BAKIYORUM'
"Sayın Başbakan ile Sayın Bahçeli'nin yaptığı görüşmeyle alakalı olarak her iki taraf ikişer - üçer arkadaş belirleyip onlar bir çalışma yapacak. O çalışmadan sonra sanıyorum tekrar biraraya gelecekler. Onlar yol haritasını nasıl belirleyecekler? Dolayasıyıla takvimin nasıl belirleneceğine, sürece hep birlikte şahit olacağız. Temennimiz odur ki, bir an önce hayırlısıyla bu iş artık ülkenin gündeminde çok daha olumlu istikamette yerini bulsun. "İnşallah hayırlı olur" temennisindeyim. Çünkü ben bardağın dolu tarafına bakıyorum. Şu anda attıkları adımın da olumlu istikamette olduğunu görüyorum."

'ANA MUHALEFET BAŞKA BİR SÜRECİN İÇİNE GİRDİ'
"Şu anda iktidar partisinin yanında görüşmeler yürüttüğü bir parti var. MHP'nin koyduğu tavırlar süreç içerisinde net ortada. Terörle mücadelede duruşunu olumlu buluyorum. Öbür tarafta ana muhalefet ile "Parlamentoya gelmeyeceğim" diyen malum Kandil'in uzantısı, onlar zaten siyaset yapmıyor artık, siyaseti bıraktılar, şu anda farklı bir sürecin içindeler. Onu da tabi masaya yatırmak gerekir diye düşünüyorum."

'AB SÜRECİNİ GEREKİRSE HALKIMIZA SORARIZ'
"Almanya ile yaptığımız görüşmeler hiçbir zaman nihai noktaya gelmedi. Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılmış bölgeye yatırım yapalım, siz sürekli göç tehdidi altında kalmazsınız dedik. O günden bu yana Merkel'den herhangi bir geri dönüş alamadık. Hakeza, geri kabul ile alakalı sözlerinde de durmadılar. Avrupa Birliği bizim AB sürecinin dışına çıkmamızı istiyor. Eğer bizi istemiyorlarsa bunu açıkça söylesinler. Bize yapılanlara karşı ilanihaye sabredemeyiz. İleride gerekirse, biz de halkımıza sorma yoluna gideriz. Nasıl İngiltere halka gitti, halkına sordu. Bakalım halk ne diyor? Milletimiz ne derse onu yaparız."

'ABD İÇİN DE BİR ÜST AKIL VAR'
"(Hem Avrupa'da, hem Amerika'da Trump aleyhine gösteriler başlaması) Türkiye için bir üst akıl vardı, o belli. Amerika için de bir üst akıl var. Burada, değerlendirmeler başta olmak üzere her konuda sabırlı olmakta fayda var. Trump'a karşı yapılan bazı gösterilerin geçici olduğunu düşünüyorum. Sokağa çıkanların çoğu yakın bir zamanda Trump'tan randevu için sıraya girerlerse şaşırmam. Trump, FETÖ'den falan para alarak seçimi kazanmadı ki. Kendi imkanlarıyla geldi. Mali gücü vardı, kampanyasını büyük oranda kendi imkanlarıyla yaptı. Trump aleyhtarı gösterilerin, kaybedenler arasındaki bazı kesimlerin hazımsızlığının göstergesi olduğuna inanıyorum. Bunların geçici olduğunu düşünüyorum."

'TRUMP İLE OCAK AYINDA GÖRÜŞEBİLİRİZ'
"Kendisini telefonla arayarak tebrik ettim. Kendisi başkanlık görevini 20 Ocak 2017'de devralacak. İmkan olursa, o tarihten önce de görüşmemiz söz konusu olabilir. Telefonda, karşılıklı olarak, en kısa sürede görüşmekten memnuniyet duyacağımızı ifade ettik. Türkiye'nin yurt dışına yapacağı ilk seyahatlerden biri olmasından memnuniyet duyacağımızı belirttim. Kendileri de olumlu bir yaklaşım sergiledi. Sayın Trump'ın seçim öncesi yaptığı açıklamalarda Suriye'de de, Irak'ta da bizimle benzer düşünceler gözleniyor. Mesela, uçuşa yasak bölge meselesi çok önemli. Onların da benzer düşünceleri var. Sayın Trump görevi devraldıktan sonra, temennimiz tüm bu meseleleri kendisiyle görüşüp hayırlısıyla gerekli adımları atabilmek. Çünkü, Suriye'de, Irak'ta çok kan kaybedildi. Buralardaki sorunlar, Türkiye için büyük tehdit oluştururuyor. Bugün Musul'da, nereden bakarsan bak Musul'da 1.5 milyon Sünni Arap, yaklaşık 400 bin Türkmen, 100 bin civarında da Sünni Kürt var. Haksızlığa, mağduriyete meydan verilmemeli."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA