Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Türkiye'nin çimentosu İslam'dır

Yüce Allah şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için, sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir (her şeyden) haberdar olandır." (Hucurat Suresi,13)
İnsanların farklı soylara, kabile ve dillere sahip olmaları sunnetullahın, yani ilahi kuralın bir gereğidir. Buraya kadar herhangi bir problem yok.
Ama bu farklılıkları belli amaçlarla istismar edip bir ayrışma noktasına çeviren belli güçler, dinamikler var. Özellikle İslam âlemi ve gelişmekte olan ülkelerde bu sopayı sömürgeciler hep ellerinde tutmuşlardır.
Ülkemizde de yapılmak istenen budur. Farklı ırk, gelenek, soy, aşiret, dil ve hatta dinden gelen insanlar, dünyanın her tarafında birer zenginlik ve renk olarak kabulleniliyorken ne yazık ki bizim ülkemizde ve özellikle de İslam âleminde bir yıpratma ve kargaşa malzemesi yapılmaktadır.
Manzara ortada. Irkçılık dinin yerine inşa ediliyor. Dinini tanımayan bir genç neslin oluşması için gayret ediliyor. Çağımızda dünyanın yeni haritasını dizayn eden emperyalistler; İslam âlemine yeni bir din takdim ediyor. Gençlere ırkını din yerine koy deniliyor, vatandaşa cemaatini din yerine koy deniliyor, mezhebini din yerine koy, meşrebini din yerine koy, aşiretini din yerine koy deniliyor. Şartlara göre bölecek ne varsa yapıyor. Gençler, orta yaşlılar, ihtiyarlar buna karşı direniyor. Direncini dinini terk etmemekle gösteriyor. Camiyi dolduruyor. Dinini namusu biliyor. Ama bu böyle devam etmez. Mutlaka düzenleyici, düzeltici, ıslah edici bir çaba gerekiyor. İslam ülkelerini ve bizim coğrafyayı kana bulamak isteyenlere karşı manevi bir hamle başlatmak zorundayız.
Bozanlar nasıl bozdularsa, nasıl bizi ayrıştırmaya çalıştılarsa bizler de aynı yoldan giderek işi düzeltmek zorundayız.
Dillerimiz ayrı, ırklarımız farklı, duygularımız çeşitli, soylarımız başkaca olabiliriz. Ancak her şeye rağmen yine en güçlü yanımız İslam'dır, dinimizdir. Dinimizin bu gücünü, birleştirici yönünü bildikleri için, uyduruk, acımasız, örgütler, cemaatler kurdurdular. Din yıpratıldı. Dine gidecek yollara çiviler ekildi. Zehir saçıldı. Oraya koşmayalım diye. Gençlere; ateizm, deizm gibi düşünceler enjekte edildi. Ediliyor.
Ümitli olmalıyız. Ümitsizlik -ye'sküfür sayılmış. Bizler bozgunculardan daha güçlüyüz. Daha bilinçliyiz. Kucaklaşacakların sayısı; kum taneleri kadar çok, bozmak isteyenlerin sayısı ise parmak sayısı kadar azdır. İnanın ki böyle.
O zaman Anadolu'yu ayakta tutan İslam'ı, yeni bir hamleyle çimentomuz kılmalıyız. Kırılan, dökülen yerleri İslam'la onarmalıyız.
Gençlerle tek tek ilgilenerek, onlara ummadıkları kapılar açarak, kadınlarımızı Kuran eğitimine yetkin hoca hanımlarla yönlendirerek, hayal peşinde değil, ilim peşinde koşan bir kitle oluşturarak bunu başarabiliriz.
Kırılgan yüreklere manevi destek vermeliyiz. Kardeşlikten nefret edenlerin inadına kardeşlik diyerek, herkese gönlümüzü, ruhumuzu, kulağımızı, gözümüzü açarak.
Zemin başka yerlere kaymaya müsaittir. Gönülleri ve akılları ayrışmaya kaymadan; yumuşak, kucaklayıcı, onore edici tavırlarla kazanmalıyız. İnsanlar; kaosun, kavganın, düşmanlığın, devletsizliğin, dinsizliğin, kargaşanın neye mal olduğunu görüyor. İnsanlar adı ve sanı ne olursa olsun, dine-ırka veya dinsizliğe hizmet ettiğini ileri süren hiçbir örgüte hesap soramaz. Ama idarecilere, hükümetlere belli bir üslub ve edeb içinde sorabiliyor. Zira kanun var, nizam var. Kaosta ise bu şans yoktur.
Ülkemiz sadece Ortadoğu veya İslam coğrafyasının değil, bütün; sessiz, ezilmiş, horlanmış, sömürülmüş, onuruyla oynanmış ülkelerin umudu olabilir. Yüce Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA