Türkler ve Ermeniler bin yıl aynı coğrafyada huzur ve barış içinde birlikte yaşamışlardır. Ermenilerin Osmanlı tebaası içinde her zaman özel bir önemi ve yeri bulunmuştur. Osmanlılar 'Millet-i Sâdıka' diye adlandırdıkları Ermenileri her zaman el üstünde tutmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın sonunda Ermeni azınlıktan 22 bakan, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 konsolos, 29 paşa ve 11 profesör bulunmaktaydı.
Ne yazık ki, 'hasta adam' dedikleri Osmanlı'yı yıkmak için başta İngiltere olmak üzere, Fransa, Rusya ve son dönemde ABD, kurdukları Taşnak ve Hınçak terör çeteleriyle Ermeniler bu kadirşinaslığa ihanetle karşılık vermişler ve özellikle
1. Cihan Harbi sırasında Rus ordusunun himayesinde Türk Milleti'ni sırtından hançerlemiş, Türkleri ve Kürtleri katliama tâbi tutmuşlardır. Ermenilerin bu katliamı 1915-1920 arasında yoğun bir şekilde devam etmiştir. Ermeniler, özellikle doğu, güneydoğu ve güneyde Türkler üzerinde 'etnik temizlik' hareketine girişerek kendilerine devlet kuracak coğrafya oluşturmaya çalışmışlardır.
***
27 Mayıs 1915'te başlatılan
'Ermeni Tehciri' aslâ bir
'Ermeni soykırımı' hareketi değildir.
Ermenilerin Rus ordusunun himayesinde bir gecede
Van'da 30 bin
Müslüman Türk ve
Kürdü katletmesi, bardağı taşıran son damla olmuştur ve bu olayı tâkiben
İttihatçılar tarafından
'Ermeni Tehcir Kararnamesi' çıkarılmıştır.
Ermeni Tehciri, hiçbir şekilde bir soykırım ve katliam hareketi değildir.
Buna bazı aklı evveller gibi
'mukatele' de denilemez. Zira tek taraflı mukatele olmaz.
Osmanlı, hiçbir
Ermeni tebaasını katletmemiş; bilâkis tehcir edilen kafilelerin güvenliğini sağlamak için bütün hüsnüniyetiyle gerekli tedbirleri almıştır.
Güneydoğu'da bazı aşiretlerin tehcir kafilelerine şakavet için saldırıları esnasında bir kısım
Ermeni vatandaşımız kadar onları koruyan askerlerimiz de ölmüşlerdir.
Başta
Osmanlı Arşivi olmak üzere
'Amerikan Millî Arşivleri' (NARA),
İngiliz,
Rus,
Fransız ve
Alman arşivleri, bu süreçte kaybolan
Ermeni sayısının 400 binin altında olduğunu ispat etmektedir.
Buna mukabil,
Ermeni Komitacıları en az 1.5 milyon
Müslüman Türkü görülmemiş bir vahşetle katletmiştir. Sadece
Osmanlı'nın
Revan eyaletinde yapılan etnik temizlik ile tek bir
Türk bırakılmamıştır.
Bizzat
Ermeni kaynakları ve
Rus Arşivleri bunu teyid etmektedir.
***
Başbakan Erdoğan'ın önceki gün yayınladığı
'Ermeni tâziyesi', insanî ve siyasî bakımdan doğru bir jesttir. Lâkin bu
'tâziye mesajı', aslâ bir soykırım kabulü ve özür şeklinde değerlendirilemez. Yanlış bir zamanlama ile yayınlanan bu mesajı,
Türk Milleti'nin kendisine karşı yöneltilen ırkçı iftiraları kabullendiği şeklinde anlamak; tazminat ve toprak talepleri konusunda heveslenmek mümkün değildir. Bu arada
Başbakanımızın, sadece olaylar sırasında hayatlarını kaybeden
Ermeniler için değil,
Türkler ve
Kürtler için de tâziyelerini bekliyoruz.
Türk Milleti, diyasporanın ve
Ermenistan'ın gerçeklere tamamen aykırı iddialarını ve iftiralarını aslâ kabul etmeyecektir.
Altını çizerek belirtelim ki,
Ermeni soykırımı yoktur, Türk Milleti'ne yapılan katliam vardır.