Hıncal Abi (Uluç) de 'Faruk'a alkış' başlıklı yazısında Faruk Bildirici gibi Ronaldo söyleşisini eleştireyim derken baltayı taşa vurmuş. 'Mevlüt yerine neden bir spor muhabiri götürülmüyor, amaç köşesi olan yazarı dost edinmek mi?' diye sormuş. Vallahi ben de olsam götürmezdim çünkü iş futbolla ya da spor basınıyla alakalı değil. Ortada 'Hayalleri gerçekleştirme' temalı, Ronaldo'nun başarısını, insani yönlerini öne çıkaran bir reklam kampanyası var.
TV'yi, magazini, popüler kültürü ilgilendiren bir konu bu! Ayrıca futbol da yazıyorum, hatta Hıncal Abi iyi yazdığımı söyler. Bu arada Hıncal Abi'nin içi rahat olsun; daha önce Ronaldo ile reklam yapan şirketi eleştirdiğim yazılarım da çıktı.
Vallahi toplasanız yılda bir ya da iki yurtdışı basın gezisine çıkarım, onlarda da haber değeri olmasına dikkat ederim. Bazı meslektaşlarım gibi ayda birkaç ülke dolaşmam!
Türk Telekom normalde reklamını çeker yayınlardı.
Reklamın perde arkasının gündeme gelmesini sağlamak için iki gazeteciyi Ronaldo ile buluşturdu. Ronaldo, dünyada röportaj yapma şansı bulabileceğiniz en zor yıldızlardan birisi, çok nadir röportaj veriyor. O yüzden Ronaldo ile söyleşiye 'hanut' iş imasında bulunmak çok komik kaçıyor.
Bu arada Ronaldo ile röportaj yaparken menajeriyle tartışma yaşadığımızı, sırf birkaç soru daha fazla sormak için soru içinde soru sormaya çalıştığımızı belirtmek isterim.
10 dakikada bu kadar uzun röportaj çıkarmak bence iyi bir işti. Ronaldo ile röportaj yapmak ise bir gazeteci için çok özel bir fırsattır.
Hıncal Abi neyin hanut haber olduğunu gayet iyi bilir.
Kuzey Kutbu'nda kızak gezisi, Küba geceleri, St. Tropez'nin muhteşem kumsalları vs. Hıncal Abi'nin 'Dünyadan Hıncal'ın Gördükleri' adlı iki kitabı var. Çok merak ediyorum, Hıncal Abi bu gezilerin kaçını kendi cebinden ödediği parayla gitti? Kaçında da faturayı gazete ödedi? Bu gezilerin kaçı davetti?
1.5 günlük Madrid gezisinden Cristiano Ronaldo röportajı çıkarmayı hanut gözüyle bakan Hıncal Abi, basın gezisiyle kaç ülke gezdin önce onu anlat!