Kurulduğu günden bu yana Vakko dostlarına her zaman ayrıcalıklı bir alışveriş deneyimi sunan Vakko, İstinyePark içindeki yerini değiştirerek Markalar Sokağı'nda hizmet vermeye başladı. Yeni Vakko'nun her detayıyla bizzat kendisi ilgilenen Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, bu gelişmeden Vakko ailesi olarak büyük heyecan duyduğunu söylüyor.
'SÜRPRİZLER VAR'
Vakko, Markalar Sokağı'ndaki tek Türk marka olma özelliğini taşıyor. 2.5 aylık hazırlık sürecinin ardından hizmete açılan üç katlı mağazanın iç mekan tasarımı; mermer, parke, pirinç ağırlıklı dekorasyonu ile dikkat çekiyor.
Vakko'nun gizli ışıklandırmalarla donatılan üç boyutlu görkemli dış cephesi de dikkat çekiyor. İçeriye giren konuklar ilk andan itibaren güçlü bir atmosfer ve mimari detaylarla karşılaşıyor.
Vakko'nun mimari tasarımı; dünyanın en iyi 10 moda mimarı arasında gösterilen Fransız mimarlar Pierre Beucler ve Jean-Christophe Poggioli'nin imzasını taşıyor.
Cem Hakko'ya "Başka ne gibi yenilikler ve sürprizler var?" diye sorduğumda, "Bizi, Markalar Sokağı'nda olmak kadar heyecanlandıran diğer bir konu var; Vakko'nun İstinyePark AVM içindeki eski yerinde yürüttüğümüz ve Mayıs ayında sonlanacak yeni projelerimiz..." diye yanıt verdi.
Burada, gençliğin tüm enerjisini yansıtacak, sürprizlerle dolu yepyeni bir Vakkorama, Elie Saab gibi dünyaca ünlü markalara 'shop in shop' konseptiyle ev sahipliği yapacak Vakko Couture, daha geniş ve konforlu bir Pronovias ve Christofle ile çok özel bir Vakko dünyası sunmaya hazırlanıyorlar. Hakko "Türkiye'nin köklü markası olarak Vakko dostlarına ve moda dünyasına değer katacak yeni projeler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
MODERN MAĞAZACILIĞIN BAŞLANGICI
Cem Hakko'nun Vakko serüveni; Zonguldak'ta askerliğini tamamlayarak döndüğünde, babası Vitali Hakko'nun kendisine birlikte çalışma teklif etmesiyle başlamış.
55 yıl önce Vakko mağazasının Beyoğlu'ndaki açılışı, Türkiye'de modern mağazacılığın başlangıcı sayılır. Türkiye'nin giyim dünyası yeni bir olgu ile tanışır. Vakko Beyoğlu; o güne kadar açılmış en büyük mağazalar arasında yer alır. Burada müşteriler ilk kez pazarlıksız satış, düzenli indirimli satış, satılan malın değiştirilmesi, geri alınması gibi çağdaş uygulamalar ile tanışır.
Şimdi bu dev marka, yenilikçi tavrıyla kalite ve şıklığın sembolü haline geldi.
KÜÇÜK ŞAPKA DÜKKANINDAN MODANIN ZİRVESİNE
Cem Hakko'nun babası Vitali Hakko; Beyoğlu'nda küçük bir şapka dükkanıyla başladığı kariyerini Vakko'yla zirveye taşıdı. Hakko, kendi ifadesiyle 'Daima en iyiyi hedef almak' anlayışının bir ürünü olan Vakko'yu kurdu. Modern fabrika konusunda Türkiye'deki ilk örneklerden birini oluşturdu. Hakko için güzel sanatlar, modanın ayrılmaz bir parçasıydı. Bu bakışla, fabrikada ünlü sanatçıların çok sayıda eseri yer aldı. Moda severleri ilk büyük moda defileleriyle o tanıştırdı. Bir idealist olan Hakko, hep bir idealin peşinden koşarak dünyanın bir köşesinde görüp beğendiği iyi ve güzel şeylerin, kendi ülkesinde de olması için çaba göstererek yaşadı. Herkesin bildiği 'Moda Vakko'dur' sloganı bu anlayışın bir özetiydi.
Vitali Hakko, 'Hayatım Vakko' adlı anı kitabında mesleğe adım attığı yılları şöyle dile getiriyordu: 'Benim kuşağımın birçok iş adamı, işe sıfırdan başladığını söyler. Ben sıfırdan bile başlamadım. Başladığım nokta sıfırın çok altındaydı."
Gizli ışıklandırmalarla donatılan görkemli dış cephesiyle dikkat çeken üç katlı Vakko, 2.5 aylık hazırlık sürecinin ardından hizmete açıldı.
KURALLARI VAR
Müşteri kelimesi kullanılmıyor, Vakko dostları deniliyor.
Mağaza yerine Vakko deniliyor.
İndirim yerine 'ayrıcalık' gibi kelimeler kullanılıyor.