Reklamlar da, en az diziler ve popüler programlar kadar izleyicimizin merceği altında santim santim analiz ediliyor. Okurumuz Mehtap Demirel de son dönem reklamlarında baş gösteren 'emeğe saygısızlık' modasını eleştiriyor:
"Merhaba Sayın Aytuğ. Yazılarınızı herkes gibi ben de çok severek okuyorum ve bence bu, toplumsal değerleri önemseyen bir yazar olmanızdan kaynaklanıyor... Televizyon izlerken beğenmediğimiz programları es geçme gibi bir şansımız varken, durum reklamlara geldiğinde nereye kaçarsak kaçalım kurtulmak mümkün olmuyor. Bazı reklamlar o kadar özene bezene hazırlanıyor ki; insan hayranlıkla izliyor, üzerinden yıllar da geçse aklının bir köşesinde kalıyor. Bunun tam tersi; bazı reklamlar ise o kadar antipatik ve negatif etkiye sahip ki, televizyonda karşımıza çıktığı anda kanalı en hızlı şekilde değiştirmenin yolunu arıyoruz.
Son zamanlarda çokça karşılaştığım ve sesini duymaya dahi tahammül edemediğim bir cips reklamı var. Çağrı merkezi görevlisini arayıp harikulade(!) nağmeler eşliğinde dalga geçmenin nesi komik? Düşünüyorum, düşünüyorum ama verecek bir cevap bulamıyorum... Hayatla dalga geçmek gibi bir alt metin kullanılan reklamın hedefi nedir anlayan var mı acaba? Senaryo bile olsa milletçe saygıyı, nezaketi, birbirimize hoşgörüyü her geçen gün kaybettiğimizin ete kemiğe bürünmüş, tescillenmiş halini mi izliyoruz?
Çok değil birkaç sene önce, sosyal paylaşım sitelerinde fenomen olan bir temizlik görevlisi ve onunla dalgasını geçen çocuk videosu vardı. Orada kim haklıydı, kim haksızdı konusunda yorum yapmak istemiyorum ama bugün izlediğimiz cips reklamı, bence o videonun şık ambalajlanmış halinden başka bir şey değil. Sonuçta her ikisinden de şu mesajı alıyoruz: 'İşini yapıp evine ekmek götürme amacındaki insanlarla istediğiniz gibi dalganızı geçebilirsiniz."