Türk futbol tarihi tam olarak yazılmamıştır. Özellikle de futbolun Türkiye'ye girişi ve Osmanlı dönemindeki futbol tarihi sisler arkasındadır. Vahdettin Engin üstadımızla birlikte orijinal kaynaklara dayanarak hazırladığımız ve yakın zamanda yayınlanacak "Osmanlı Döneminde Futbol" isimli eserimizde futbol tarihimizle ilgili önemli ve teferruatlı bilgiler ortaya çıkacaktır. 1913'te Fenerbahçe- Galatasaray arasındaki bir maçta meydana gelen hakem tartışması şöyle cereyan etmişti.
FUTBOL İSTANBUL'DA
Futbol 19. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye'de de oynanmaya başladı. Ülkemize futbolu getirenler yabancılardı. İlk olarak İzmir ve Selanik gibi şehirlerde oynanan futbol 1880'lerde İstanbul'da da oynanmaya başlandı.
Kandilli, Tarabya, Bebek, Beyoğlu, Kadıköy ve Moda gibi yerlerde ikamet eden kişiler, İngiliz Elçiliği personeli, İngiliz, İtalyan, Fransız ve Rum okullarının öğrencileri futbol oynamaktaydı. Futbolun Türkiye'deki ilk günlerinde Türkler fazla görünmedi. 1890'ların sonuna doğru Türkler de futbol oynamaya başladı. 1904'te İstanbul Futbol Ligi kuruldu.
Türkiye'de futbolun ilk oynandığı yerlerden biri de Galatasaray Lisesi'nin bahçeleri idi. 1905'tea Mekteb-i Sultanî öğrencileri Ali Sami Yen Bey'in önderliğinde ilk Türk futbol kulübü olarak Galatasaray'ı kurdular. 1907'de ise Kadıköylü gençler Fenerbahçe'yi kurdu. 1903'te jimnastik kulübü olarak kurulan Beşiktaş ise 1910'dan sonra futbola ağırlık vermeye başladı.
MAÇ YARIDA KALDI
Önce Galatasaray'ın daha sonra da Fenerbahçe'nin İstanbul Futbol Ligi'ne dahil olmasıyla iki kulüp arasında sıkı bir rekabet başladı. 25 Mayıs 1913'te iki kulüp arasındaki maç günler önceden tartışılmaya başlanmış, dönemin gazeteleri spor meraklılarını maça çağırmışlardı.
Kadıköy'deki maç büyük bir heyecanla başladı. Fenerbahçe ilk yarı üç defa gole çok yaklaşmasına rağmen Galatasaray'a gol atamadı. On dakikalık aradan sonra ikinci yarı başladı. Fenerbahçe'nin kalecisi Galatasaray karşısında devleşti. İkinci yarının sonlarına kadar iki takım da gol atamadılar. Maçın sonlarında Galatasaray'dan Emin Bülent Bey soldan kuvvetli bir şut çekti. Topu kaleci tutup, attı ama kale çizgisinin içinde mi dışında mı belli değildi. Hakem Reşid Bey gol diyerek, topu orta saha çizgisine götürdü. İşte o zaman kıyamet koptu. Seyirciler çayırı istila etti. Futbolcular, seyirciler, satıcılar, çoluk çocuk herkes birbirine karıştı. Herkes, "Gol oldu, olmadı" diye bağırıp, çağırıyordu. Hakemin kararını değiştirmemesi üzerine iki Fenerbahçeli oyuncu maçı terketti. Ardından diğer Fenerli futbolcular da sahadan çekildi.
GÜNLERCE TARTIŞILDI
Sonraki günlerde hakem kararı, hakemin taraf tutup tutmadığı ve Fenerbahçe'nin sahadan çekilmesi tartışıldı. Galatasaraylılar hakemin iki penaltılarını vermediğini söylerken, Fenerliler de hakemi suçluyorlardı. Dönemin gazetelerinde şöyle bir yazı çıkmıştı: "Her hakemin vereceği hüküm doğru olmayabileceği gibi bir hükmünde yanılgıya düşmüş olabilir. Hakem Reşid Bey ciddi bir gençtir ve aynı zamanda bir sportmendir. Binaenaleyh kendisini tarafgirlikle leke itham etmeyelim. Ve biraz da onu dinleyelim: 'Galatasaray'a iki defa penaltı vermek lazım gelirdi ki neticede gol olacağı muhakkak gibidir. Hâlbuki böyle önemli bir maçta iki büyük kulübün böyle adi vesileden istifade etmelerine izin veremeyeceğimden frikik verdim ki gol yapılması kesin değildir. Galatasaray benim bu hareketimden Fenerbahçe'yi tuttuğuma hükmediyor' diyor".
Osmanlı döneminde Galatasaray.
Osmanlı döneminde Fenerbahçe.