Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Çağlayan saldırısının anlamı

7 Haziran genel seçimlerine iki ay kala Türkiye, çok boyutlu anlamlar taşıyan bir terör saldırısı ile karşı karşıya. Berkin Elvan davasını çözme konusunda en büyük gayreti gösteren Savcı Mehmet Kiraz'ın şehit edilmesinin ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bombalı saldırı yapılmasının arkasında aşırı sol örgüt DHKP-C bulunuyor.
Adliyede gösterilen güvenlik zaafı sonucu bu örgüt, Elvan'ı kendi terör gayesine alet ederek bu elim cinayeti gerçekleştirdi. Kuşkusuz, terör örgütleri saldırılarını kendi motivasyonları, destek aldıkları çevreler ve taşeronluk yaptıkları mihraklar açısından çok katmanlı bir düzlemde çalışırlar. Bu da sağlıklı analizi zorlaştıran ve birbiriyle çelişen komploların aynı anda kullanılabildiği bir durum oluşturmakta...
Çağlayan saldırısının analizinde göze çarpan ilk husus, taşeron bir örgüt olarak DHKPC'nin Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için son iki yılda üstlendiği kritik roldür. Bu rolün taşları Gezi vandalizminden Çağlayan saldırısına uzanan yolda döşenmiştir. DHKP-C'nin yabancı istihbarat birimleri ile hem Avrupa'da hem Ortadoğu'da işbirliği içine girebilen bir terör örgütü olduğu biliniyor. Suriye iç savaşı ile birlikte Esed rejimi tarafından desteklendiği de herkesin malumu. Bugün itibariyle ise Esed rejimi ordudan istihbarata kadar ağırlıklı olarak İran kontrolüne girmiş durumda. Bu yüzden bu terör eyleminin bölgemizdeki vekalet savaşları ile irtibatını kurmak hiç de zor olmayacaktır.
Bölgesel güç mücadelesinde Türkiye'ye verilen bir cevabın taşıyıcı taşeronu konumundaki DHKP-C, iç siyasetteki kutuplaşmaya benzin dökecek bir eylemi yapabilecek kabiliyetlere ve örgütlenmeye sahip. Parti ve cephe şeklinde birbirinden bağımsız şekilde teşkilatlanan DHKP-C, önce legal yapılanmalar üzerinden solcu gençleri aşırı bir siyasallaşma sürecinden geçirmekte. Daha sonra ise illegal alana çekerek terör eylemlerine yöneltmektedir. Şehir gerillası yöntemiyle bu örgüt, 2013 Gezi protestolarını nasıl bir vandalizme taşıyabileceğini göstermişti.
Çağlayan saldırısının ikinci anlamı muhalefetin tavrındaki ürkütücü sağduyu kaybıdır. Sosyal medyada verilen anlık tepkilerin teröristleri "eylemci" olarak haklılaştırmaya yönelmesi iktidar karşıtlığının sınır tanımayan "akıl tutulmasına" işaret ediyor. Saldırıyı anlamlandırmanın ikinci boyutu muhalefetin Hükümet eleştirilerinin mahiyetidir.

Muhalefetin tavrı
Öncelikle muhalefet, "istihbarat eksikliği," "başarısız operasyon," "derin devletin dönüşü" şeklinde niteleyerek performans zafiyetine işaret etmektedir. Bu eleştirinin uç noktası, Hükümet'in seçimler öncesinde bu kaostan ne kadar "istifade edeceğini" öne sürmektir. Bu eleştirinin terörü devletin yaptırdığını ima etmesi ise açıkça iktidar karşıtlığının ve nefretinin net bir yansımasıdır. Ve bu yorum tam da terör yapanların gayesine hizmet etmektedir.
Muhalefetin Hükümet'i eleştirileri basit bir ön kabule dayanıyor: "Türkiye'nin son dönemde karşılaştığı bölgesel meydan okumalar sadece Hükümet'in yanlış politikalarının ülkeye faturasıdır. Bu yüzden yaşanan her olumsuzluk iktidar yüzündendir."
Bu tarz muhalif değerlendirmeler AK Parti iktidarını devirmeye yönelik bir siyaset için kullanılmaktadır. Amaçlanan şey, Hükümet'i iç güvenlik zafiyeti eleştirisi ile otoriterleşme suçlaması arasına sıkıştırmak. Ne yazık ki bu haliyle muhalefetin aşırılığı siyasetin alanını genişletemiyor aksine daraltıyor. Nasıl? Terör konusunda bile ortak bir zemini yıkarak... Adalet ve insaf hissini göreceli hale getirerek...
Halbuki iktidarı yıpratma çabasının sorumsuzluk içermesi gerekmiyor. Berkin Elvan'ı kendi militanı olarak gösteren resimler eşliğinde savcı Kiraz'ın şakağına silah dayayanların yaptığını terör olarak değil de "eylem" olarak sunanlar bu sorumsuzlukları için bir açıklama, savunma ihtiyacı bile duymadılar. Bu sorumsuzluk aslında muhalefet hastalığı değil, eski iktidar sahiplerinin hırsı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA