Çarşamba...
Sabah saat dokuz...
Sincan'dayız...
Darbecilerin yargılandığı mahkemede...
Bugün de orada olacağız.
Her gün gidişimizin nedeni var:
Meclis'ten "Kaç milletvekili" duruşmaları izliyor?..
Bombalanan
Onu görmek istiyoruz.
Sağda solda "15 Temmuz'un unutmayacağız, unutturmayacağız" diye hava basan "Sivil toplum liderleri" zahmet edip de mahkemeye geliyorlar mı?.. Ona bakıyoruz.
Ne varsa yine gariban Anadolu insanında var.
Kimi bir şehidin yakını, kimi de gazi... Veya gazi yakını... Ya da 15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp darbeye direnen bir "Demokrasi âşığı." Kimi Yozgat'tan gelmiş, kimi Kırşehir'den...
Çorum'dan... Sivas'tan...
Konya'dan.
Günlerdir mahkeme salonunda "İzleyici" çok azdı...
Dün ise inanılmazdı... Salon doluydu.
"Birini" gördük... Elinde bayrak, koşa koşa geliyordu...
Mahkeme salonuna girmek için:
- Dur!.. Kimsin!.. Şehit yakını mısın?.. Gazi misin?..
Nerelisin?
- Abi ben darbeye lanet okuyan bir Yenikentli'yim...
Adım Hüsamettin Yüksel...
Memlekete ve demokrasiye sahip çıkmak için geldim.