Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Ben sağlıklı bir erkeğim!

Sağlıklı bir erkek olduğum için, mesai arkadaşım hanımlar benden korkmalıdır. Bu arada, Ertuğrul Özkök'ün resmi duvarlara asılmalı, heykeli yapılmalıdır...

Efendim, benim şu 'meşhur' kimselerden bir arkadaşım var. Adı Serhat Özcan... Bir Demet Tiyatro'da 'Tribüşon' karakterini canlandırdığı zamanlar, Füreya'ya âşık bir kimseyi oynuyordu ya, lafı uzatmayayım, bir gece bir mekanda sarhoş bir kardeşimiz ona sormuş, "Abi, Füreya'nın muamelesi nasıl?" diye. Serhat Abi de arkadaşın parmağındaki yüzüğe bakarak, "Evlisin sen galiba birader?" demiş. Adam, "Evliyim," diye karşılık vermiş.
Serhat Abi ileri gitmiş, "Senin hanım nerede çalışıyor?" diye sormuş. Adam, "Falanca bankada," diye cevaplamış. Serhat Abi, "Sor bakalım senin hanımın mesai arkadaşlarına, muamelesi iyi miymiş?" demiş bu sefer.
Arkadaşın aklı başına gelmiş: "Vay abi, ben eşeğim di mi?!"
Şimdi efendim, Hande Ataizi ile ilgili haberleri okuyunca, nedense aklıma bu hikaye geldi... Çıkan haberlere bakılırsa, Hande Hanım rol arkadaşı Cihan Ünal'ın sevişme sahnesinde 'rol ötesi' hareketler yaptığı gerekçesiyle beraber rol aldıkları tiyatro oyunundan ayrılmış. Yine söylenene göre, Cihan Ünal, "E n'olacaktı? Ben sağlıklı bir erkeğim," demiş. Cihan Ünal'ın açıklaması geldi sonra: "Yıllardır tiyatro sahnelerindeyim, birçok oyun sergiledim. Hande'den çok daha güzel oyuncularla aynı sahneyi paylaştım ama ilk kez böyle bir iftira ile karşılaştım." Ve "Bir benim, bir de onun hayatına bakın, ne olduğunu anlarsınız."

HAFİFMEŞREP Mİ SAYACAĞIZ?
Vallahi kıymetli okur, ne zaman 'ondan çok daha güzellerini de gördüm' kalıbıyla karşılaşsam, beni bir kıllanma tutar. Kaldı ki, Hande Hanım da yıllardır gözümüzün önündedir ve "Bu adam beni rahatsız ediyor," türünden popüler olma çabaları vaki değildir.
Ayrıca, tecrübeyle sabittir ki, bir kadın bir adamdan rahatsız oluyorsa, adam genellikle rahatsız ediyordur. Ve tabii, ne varmış Hande Ataizi'nin hayatında?! Ne demek istiyor sizce Cihan Ünal? Hande Ataizi fazla magazine konu olmuş bir hanım olduğundan onu 'hafifmeşrep' ve müfteri mi sayacağız? "Mini etek giyiyorsa tecavüzü hak ediyordur," demenin Cihanünalcası değil mi bu? Durup dururken rol arkadaşına niye iftira etsin bu hanım? Yakışıyor mu koskoca adama?!
Ya, işte böyle, laf lafı açıyor, ne yaparsınız...
Ayşe Arman, Ertuğrul Özkök'le röportaj yapıp yayımlamış, "Hayallerinizin sınırı hangi noktada?" diye sormuş, Ertuğrul Bey de, "Sınırı yok! Mini etekle beş vakit namaz kılınacağını, başörtüsüyle içki içilebileceğini düşünen ve buna cüret eden kadınların ülkesini düşlüyorum," diye cevap vermiş.
Bir kere, bendeniz Ertuğrul Bey röportajlarına hastayım. Bayılıyorum. Ne güzel, kendi kendilerine röportaj yapıp duruyor arkadaşlar. İkincisi, Ertuğrul Bey'in fikirlerine de bayılıyorum. Memlekette bir mutaassıp hava var ya, hemen durumdan vazife çıkarılacak, konuyla ilgili uç şeyler söylenecek, herkes ondan bahsedecek, popülarite tavan yapacak. Nitekim, hemen aynı gazetenin yazarları, Ertuğrul Bey - Ayşe Hanım söyleşmesine dair çok mühim fikirlerini kaleme alarak bizimle paylaştılar.
Köşe yazarlığı böyle bir şey zaten, al gülüm, ver gülüm, yan köşeye sal gülüm...
Kimse eleştirmesin efendim, nihayetinde Ertuğrul Bey dünya tarihine damgasını vuran, fikirleriyle ve buluşlarıyla çığır açan bir kimsedir. Bakın 'mini etekle namaz kılan kadınların ülkesi' ütopyasının hemen ardından neler diyor: "Galileo patavatsızdı.
Caravaggio da, Michelangelo da, da Vinci de, Bernard Henri Levy de, Marx da. Said-i Nursi çok farklı ve cesur şeyler söylediği için bu kadar insan onu izledi. Bunlar cesur insanlar, içlerindeki tutkuyu ve inancı takip ettiler, ettirdiler."
Yani Ertuğrul Bey de aslında çok cesur bir insan. Çok çılgın fikirleri var ve insanlık onu takip edecektir. Öyle hissediyorum... Hatta, meşhur 'Marx, Engels, Lenin' çiziminin hemen yanı başına, Ertuğrul Bey'in kellesini de dördüncü olarak koyalım ki, tam olsun.
Hey maşallah!
Öte yandan, farkında mısınız kıymetli okur, artık ana haber bültenlerine 'bip' koymak gerekiyor. RTÜK'e ricam, '13+' işareti ile 'şiddet ve korku' ibaresinin de yerleştirilmesidir. Yahut seçimlerin ardından Behzat Ç. her akşam çıksın, şöyle iki sövsün, rahatlayalım hep beraber... Küfür müptelası oluyoruz zira...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA