Erdoğan-Trump görüşmesinin teknik değerlendirmesini uzmanlara bırakalım.
İzlediklerim ve okuduklarımdan anladığım Erdoğan haseti yüzünden delirme noktasına gelen çok.
Onlar dengesiz Trump'ın Erdoğan'a da, Merkel gibi davranmasını çok bekledi.
Ama aksi oldu.
Gezi amacına ulaştı.
Trump Erdoğan'ı sevdi bile.
İkide bir omzuna dokunması bundandı.
Erdoğan'ın Trump karşısında süklüm büklüm duracağını sanan, Trump'tan da bir densizlik yapmasını bekleyen vardı...
Erdoğan düşmanları hep olumsuzluğa odaklanmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray'da, "Terör örgütü YPG'ye verilen destek kesilmeli. FETÖ lideri Fetullah Gülen ve örgüt üyelerinin Türkiye'ye iadesi için gereken yapılmalı" dediği saatlerde ise, CHP'nin başı Kemal Kılıçdaroğlu ne yazık ki FETÖ'cü bir kadının Emin Çölaşan'a yazdığı mektubu okuyordu.
Biri vatanı ve milleti için memleket memleket geziyor, hedef oluyor, diğeri de memleketi düşmana teslim edecek darbeci FETÖ'cülere sahip çıkıyordu…
Erdoğan'ın stres dolu bir hayatı, Kılıçdaroğlu'nun ise iftira dolu bir yaşamı var.
***
Dünya Erdoğan-Trump görüşmesine kilitlenmişti.
Kem gözler iki şeyi bekledi.
Biri Erdoğan'ın Davos'ta yaptığı gibi 'One minute!' çekmesini, Diğeri de Trump'un Reis'e karşı bir densizlik yapmasını...
FOX'un edi ile büdüsü İsmail ve Fatih, Erdoğan düşmanı
Emin Çölaşan, Can Ataklı, Soner Yalçın, Doğan Medya, Uğur Dündar, M. Yakup Yılmaz gibi isimler Beyaz Saray'da Reis'in karizmasının çizilmesini çok bekledi.
Kazara bir şey olsaydı bayram yapacaklardı.
Hele
Kemal Kılıçdaroğlu…
Hele de o…
Beyaz Saray'da istedikleri gibi bir şey
olsaydı ortalığı yıkmışlardı şimdi.
Bekledikleri olmadı ama.
İçlerine cin kaçtı hepsinin.
Reis dünyanın gözü önünde en sevimli halini takınarak adeta kükredi.
Türkiye'nin hassasiyetlerini ABD'nin kalbinde gümbür gümbür dile getirdi.
Alçak
Can'cık, 'Erdoğan zaferle dönecek!' başlıklı yazısında ironik bir
gönderme yapmıştı…
Samandağ biberi yemiş gibi hıçkırığa
tutulmuştur şimdi.
Erdoğan'ın karşılanışı, basın toplantısındaki rahat tavrı Trump'ı bile mest etti.
Trump'ın ikide bir Reis'e bakması, Reis'in ise aldırmaması hoştu.
Erdoğan
'eyvallahı'nın olmadığını; duruşu ve konuşmasıyla yine dünyaya gösterdi.
Reis başbakanlığında da Cumhurbaşkanlığında da, Ne ABD'ye, Ne BM'ye, Ne de Avrupa'ya 'eyvallah' etmedi.
***
Erdoğan'ın Washington'dan rezil bir halde dönmesini bekleyen Gülen ve Kılıçdaroğlu kafayı yemiştir şimdi.
Bekledikleri
'hezimet' çıkmadı.
CHP Lideri HDP ağzıyla konuşuyor.
Ona göre Türkiye kopuş sürecine girmiş.
Moralleri bozmak için abuk sabuk laflar ediyor.
"Meclis ile devleti yönetenler arasında kopuş var" diyor.
Ne kopuşudur bu.
Yalan söylüyor.
Milleti kışkırtıyor…
Kışkırtır ancak.
Başka bir şey yapmaz, yapamaz.
Reis'in yaptıklarını hayal bile edemez.
Adam bu ara yargıçlara takmış.
Onları kesip biçiyor.
Reis'in Rusya, Çin ve ABD gezilerinin yansımalarını önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.