'Hayır' çetesi herkesi kullanıyor.
Sonunda Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'u da oyuna dahil ettiler.
Önce 'hayır' dedirttiler ona.
Kılıçdaroğlu'nun ağzıyla konuştu.
Gerçek miydi bu?
Okuduklarıma inanamadım da...
Çünkü Demokrat Parti'lilere en büyük kazığı CHP atmıştı.
Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu astırmış, Celal Bayar'ı da hapsettirmişlerdi.
Sonra Bayar'a ve Demokrat Parti'lilere siyaset yasağı koydular.
Bunu en iyi bilen Nilüfer Gürsoy'un 'hayır' diyeceğine ihtimal vermedim!
Ama dün Aydın Doğan'ın gazetesinde tam sayfa ilanını görünce çeteye onu da dahil ettiklerini anladım.
Yazıklar olsun!
Hem de bin kez!
Allah bilir ilanı ya parasız yayınladılar ya da parasını başka birisi verdi.
Demokrat Parti'li olduğu için epey çile çeken bir ailenin ferdi olarak ilana da orada yazan yalanlara da Nilüfer Hanım'a da yazıklar olsun diyorum…
Neyse.
***
Süre kısaldıkça,
'hayır' işi tehlikeye düştükçe, çete başka işler de yapacak…
Mesela
Fetullah Gülen, CHP ve
MHP'nin muhalif isimlerine suikast düzenletebilir…
Şerefsiz kolayca adam öldürebilir.
Şok cinayetler işine yarar.
'Kimi öldürürsek isabetli olur' arayışlarını bitirmişlerdir.
İndirecekleri kişiyi belirlemişlerdir bile.
Şimdi fırsat kolluyorlardır…
Oylamaya yakın önemli bir siyasiye suikast düzenleyebilir.
Sarsmak isteyebilirler Türkiye'yi…
Gözleri döndü çünkü.
Biz Gülen'i cinayet işlemez sanırdık.
Meğer seri bir katilmiş köpek.
Gazeteci
Haydar Meriç'i o öldürttü.
Yazar
Necip Hablemitoğlu'nu da…
Uğur Mumcu'nun katili de odur.
Rus Büyükelçi
Andrey Karlov'u o öldürttü.
FETÖ'nün firari gazetecilerinden
Tarık Toros, anayasa oylamalarında siyasi suikast
olacağını iddia etmişti.
Sonra sosyal medya hesabından
"Muhalefetten etkin bir siyasiye suikast düzenlenebilir" diyerek yeni eylem planları hakkında ipucu verdi.
Büyükelçi Karlov'un ölümünden birkaç gün önce de FETÖ'cü gazeteci
Abdullah Bozkurt, Ankara'daki yabancı misyon temsilcilerinin güvende olmadığını yazmış, ardından Karlov, FETÖ'cü bir polis tarafından öldürülmüştü.
***
Sandığa giden yol toz duman içinde…
İnşallah böyle bir şey olmaz.
Huzurumuzu kaçırmazlar.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu neredeyse 24 saat hesabıyla çalışıyor.
Jandarma ve polisler de öyle.
Sandığa dokuz gün kaldı…
'Evet'ler önde…
Giderek ara açılıyor.
Türkiye 17 Nisan'a bambaşka bir havada uyanacak.
Bu kesin.
***
İstanbul Başkonsolosluğu'nun
Adil Öksüz'ü aramış olması, 15 Temmuz'u
FETÖ ve
ABD'nin birlikte yaptığını belgesidir.
Yeni Türkiye ABD ve Avrupa için de önemli kararlar alacaktır.
Acayip bir hıza kavuşacaktır Ankara.
Herkesin şaşacağı…
Duran, yerinde sayan, bekleyen bir Ankara olmaz artık.
Karar alan, uygulayan bir Ankara olur.
Hatta peşinden koşulan bir Ankara göreceğiz 17 Nisan sonrası.
Az kaldı az…
Saflar da giderek sıklaşıyor…
'Hayır' cephesinde sıkılan yalanlara bakmayın.
Palavra anketler de moralinizi bozmasın.
Oda TV, Sözcü gibi, FETÖ'cü yayın organları dezenformasyon için elinden geleni yapıyor.
Takmayın, aldırmayın.
Hayır'ı yüksek gösteren anketler, korku salan haberler
'evet'i yolundan döndüremez.