Sultanahmet Meydanı'nda patlatılan bomba, Türkiye'nin dirliğini, düzenini, bütünlüğünü hedef alan tehdit söz konusu olduğunda, Diyarbakır ile İstanbul'un bir farkı olmadığını kanıtlamıyor mu?
Bu tür bombalı eylemlere daha önce Suruç'ta ve sonra da Ankara'da tanık olmamış mıydık? 20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düzenlenen bombalı intihar saldırısında 34 kişi ölmüş, 100'den fazla kişi de yaralanmıştı. 10 Ekim 2015'te ise Ankara Garı kavşağında patlatılan bombalarla 97 kişi ölmüş, 160 kişi de yaralanmıştı. Sultanahmet'teki bomba ile de dün 10 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı.
Aldatılmışlıktan öfkeye geçiş
Bu eylemlerin toplum psikolojine yansıması ise, kesinlikle "Öfke" şeklinde oluyor... Yakın düne kadar teröre "Terör" demeyenlere bile hoşgörü ile yaklaşan kesimlerde önce "Aldatıldık" diye başlayan duygular, sonunda "Bunlar gerçekten hainmiş" yargısına dönüşüyor. Siyaset yerine şiddeti, eleştiri yerine hakareti ve rekabet yerine kavgayı yeğ tutanlara karşı, geniş halk kesimleri devletin yanında yer alıyor...
Marjinal gafiller
Bereket devlet ve yönetenler de, bu tehditlere karşı hazırlıklı ve bilinçliler... Türkiye'yi Irak'a ya da Suriye'ye benzetmeye çalışanların karşısında geçmiş deneyimlerden edinilen birikimler ve eskisinden çok daha iyi donatılmış güvenlik güçleri var... Terörü, şiddeti, bombayı siyasetin meşru araçları olarak görenler, her dönemde olduğu gibi bugün de, marjinal gafiller olmaktan öteye gidemeyecekler.
Onlar bile farkında
İşin en çarpıcı yanı da dış dünyanın Türkiye'de yaşananları bizdeki gafillerden daha doğru ve berrak görmesi değil midir? Örneğin dün Sultanahmet'teki bomba hakkında konuşan Almanya Başbakanı Merkel "Uluslararası terörizmin çirkin yüzünü İstanbul, Paris, Ankara ve Tunus'ta gördük. Buna karşı kararlı bir biçimde tavır almalıyız" dedi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de, "Bu tür saldırılara hiçbir şekilde meşruiyet addedilemez. Tüm NATO müttefikleri, terörün her türlüsüyle mücadelede birlikte duruyor" şeklinde konuştu.
Bu da geçer
Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Türkiye bu tehditleri etkisiz kılacaktır... Ama bu arada kendilerini terörün destekçisi olarak sunmayı demokratlık zanneden kadroların, Türkiye'nin geleceğinde yerleri ve ağırlıkları olmayacaktır. Suriye uyruklu canlı bombalar da, Türkiye uyruklu sözlü ve yazılı bombalar da, bu ülkenin yarına doğru kararlı gidişini durduramazlar.