Zamanın değerini bilip iyi kullandığımız söylenebilir mi?
Onun büyük bir imkân, hatta bir tür silah olduğunu unutuyoruz.
Barzani, 2015'ten bu yana bağımsızlık konusunu çok ciddi biçimde dillendiriyor.
O tarihlerde dünya egemenlerinin IKBY'yi petrolü bağımsız kanallardan satmaya teşvik etmesinin arka planını görmezden geldik.
Neden? Çünkü çıkarımıza uygundu.
Ancak böyle bir startın finişi de bellidir.
2016 Şubat'ında Barzani açık açık referandumun vaktinin geldiğini söyledi. Hemen hazırlanmaya başlamalıydık ama küçük bir "ihtimal" gözüyle bakıp geçiştirdik.
Zaten çok geçmeden ateş çemberinin içinde bulduk kendimizi. Dikkatimiz dağıldı.
Hatırlayın, 2016 Baharı ve yazı derken...
DEAŞ, YPG saldırıları ve kanlı bir darbe girişimi atlattık.
***
Bu köşede zaman zaman anlatıyorum...
Dünya egemenleri çok sabırlıdır, asla günü birlik davranmazlar.
Bizim gibi ülkeleri günlerini kurtarmak zorunda bırakırlarken onlar planlarını çok uzun zaman dilimine yayarak çalışırlar.
Bugün "
birdenbire başımıza gelmiş" gibi konuşup tartıştığımız
şey...
1983'te İsrail Başbakanı
İzak Şamir'in Brüksel'deyken gazetecilere
"
Türkiye işgalcidir" demesiyle dikkatlerimizi
çeken; "
Çekiç Güç"ün
Barzani'nin topraklarını daha o günlerden
"
dokunulmaz" hale getirmesiyle
süren;
4 Temmuz 2003'te yaşanan çuval hadisesiyle tehdit boyutu
kazanan
upuzun ve eski bir sürecin yeni aşamasıdır.
Hiç şüpheniz olmasın ki, bu planları yapanlar
Kuzey Irak'tan başlayıp
Suriye'nin Akdeniz kıyısında tamamlanan bir koridor oluşturmadan hesaplarını terk etmeyecekler.
***
İster Pentagon ve derin ABD olsun, ister küreselciler...
Hepsi de...
Uzun vadeli stratejiler geliştirmemizi
Çıkarlarımızla uyuşmayan gelişmelere karşı çok önceden önlem almamızı...
Ve zamanı iyi kullanmamızı engellemeye çalıştılar.
Bunun için Fetö üzerinden "paralel devlet" ve darbe yollarını denediler. Yenildiler.
Şimdi eski modele dönüp siyasetin demokratik ortamını kullanacak ve içerde müttefikler bularak partilerin dengesini bozmaya çalışacaklar...
Millet sabırla izliyor.
Gözleri ilçe bazındakilerden Ankara'ya kadar siyasetçilerin üzerinde...
Bakalım...
Kimler kararsızlık çekecek?
Kimlerin ufku dar kalacak?
Kimler bu kritik dönemde "
ecnebi tutumlar" alacak?