Bilinen hikâyedir.
İki adam uçaktayken içlerinden biri kapıyı açıp gayet güven içinde kendini bırakmış.
Onu gören diğeri de hiç düşünmeden atlayıvermiş.
İlki yere sağ salim ayaklarının üzerinde inmiş, diğeri ise çakılmış.
Çünkü ilkinde fazladan bir şey var. İkincinin kendini aşağıya bırakırken üzerinde olmadığını unuttuğu şey...
Paraşüt.
AK Parti 2002'den bu yana her seçimde siyasi rakiplerini bu "artı"sı sayesinde alt etti.
Havada dev gibi açılıp yüksek basınca karşı koyan ve ağırlığı hafifleten paraşütü sayesinde sağ salim ayaklarını basarken, rakipleri birer birer yere çakıldı.
O paraşüt millettir.
Milletin çok uzun yıllar sessiz kalmaya itilmiş ve siyaseten "tecessüm" etme imkânı bulamayan kesiminin AK Parti'yi sahiplenmesidir.
***
Nihayet sistem değişti.
Cumhurbaşkanı partisine geri döndü.
Dünyanın karıştığı, ülkenin ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu bir dönemin tam ortasında AK Parti 2019 hedefine hazırlanmak üzere olağanüstü kongreye gidiyor.
Ama çok sorun var ve yokmuş gibi yapmak teşkilatı yanıltır, yazık olur!
Dün gündelik hır gürün diline kapılmadan siyaset sosyolojisinin "
serin" kalıplarıyla yazdım. Artık "
siyaset oligarşisi" ile de mücadele etme zamanı geldi.
Teşkilat, eski siyaset seçkinleri sınıfının her parti gibi AK Parti'de de var olma inadına karşı tahkimatını kuvvetlendirmek zorunda.
Asıl önemlisi ise...
Milletle parti arasındaki güçlü bağdır. O bağın yıpranan, hırpalanan yerlerinin sağlamlaştırılması için kafa patlatılmalı, emek harcanmalıdır.
21 Mayıs kongresi bu bakımdan siyasi tarihte özel bir yere sahip olacak.