En iyisi onlara uymamak!..
Aldırmamak...
Ağızları köpürerek nefretlerini kusarken onlar, bir yolunu bulup önlerinden "çık çık" yapıp geçip gitmek...
Biliyorum zor ama belki uzaktan bakıp acımak en doğrusu...
"Gezi mahallesi"nden söz ediyorum. İki yıldır vicdan kavramını salyangoza çevirip pazara çıkartan ve Müslüman mahallesinde satamadan dönenlerden söz ediyorum.
Sıkıştıklarında kendilerini işe alan oligarşik medyaya toz kondurmadan özgürlük sloganları atanlardan... Cihangir "Bolşevikleri" ve Büyükada "proletaryası"yla devrim yapmayı hayal edenlerden söz ediyorum.
Onlardan bir şey beklemeyin!
Hele Yasin Börü'nün korkunç biçimde katledilmesine günün birinde mutlaka isyan edeceklerini hiç ummayın!
Etrafa hoş görünmek için takındıkları insancıl tavrı hakikat sanmayın, o marazi bir mızmızlık, o kadar!
***
Kimse için üzülmüyorlar aslında.
Bunu anladığımda benim için de geç olmuştu ama ne yapalım ki, hakikat böyle.
Onlar sadece kendileri için üzülüyor; bu ülkede doğmanın kendileri için "yanlışlığı"na dertleniyorlar.
Başka bir "
halk"ın çocukları olmadıklarına hayıflanıyorlar.
Bakmayın o kopardıkları patırtıya,
Berkin için de üzülmediler.
Üzüldülerse eğer, kurguladıkları kampanyanın
Berkin'e gerçekten üzülen sıradan insanları etkisi altına alamayışına üzüldüler.
İşte size bir test...
Cihangirlilerden, Büyükadalılardan, Gümüşlük tayfasından birini yakalayıp
Okmeydanı'nda, Sancaktepe'de, Esenyurt'ta neler döndüğünü sorun...
Göreceksiniz, hemen suratı buruşacak, yüzü kararacak, cevap vermekten kaçınacaktır. Çünkü o kadar
ağır siyasal ve sosyal problemlerle yüzleşmeyi kaldıramaz.
Bütün istediği iktidarı devirip rahatlamaktır!
Karatani'yi, Agamben'i, Badiou'yu bilir ama hedefi TÜSİAD kadardır. O yüzden de
Wall Street eylemlerinden, Rabia Meydanı'na dönüp bakmayacak kadar
tiksinç İkinci Tahrir'den, "
Occupy London"dan ve pek şüpheli çevreci örgüt
Greenpeace'den uzun uzadıya söz etmeyi tercih edecektir.
Hatta samimiyetinize güvenirse, tatilde kumsala "
her yer direniş" yazıp nasıl eğlendiklerini anlatacaktır.
***
Biliyorum, diyeceksiniz ki, "
iyi de, sonunda Kürt siyasal hareketini kendilerine benzettiler!"
Hayır!
"
Gezi mahallesi"nin etkisi falan yok gerçekte!
Bu çok uzun vadeli bir stratejinin bugünkü aşaması...
Kürt siyasal hareketini barış sürecinden uzaklaştıranlarla iki yıl önce Gezi'yi planlayanlarla aynı odaklar.
Hani
Kiev'i karıştırıp her şeyi eline yüzüne bulaştıranlar ve
Kobane'yi önce köşeye sıkıştırıp sonra havadan göstermelik paketler atarak bölgede
kontrollü kaos durumunu sürdürenler...
Yaşayıp göreceğiz...
Bakalım bütün bu planlar da, daha öncekiler gibi ne zaman ve nasıl şapa oturacak?