Gençliğimizde bu deyimin "cinsel" bir içeriği vardı, şimdilerde "delirmek" anlamında kullanılıyor.
Semantik bilimine göre zaman içinde böyle "anlam kaymaları" olur. Birkaç yüzyıl önce "silah" anlamına gelen masum bir kelime şimdi düpedüz "erkeklik organı" anlamına geliyor ve ayıp sayılıyor, hatırlayınız...
Fethullahçılar'ın niyetinin MHP'yi bir MHP-CHP koalisyonuna yöneltmek olduğunu söylemiştik. Yanılmışız, o eskidendi, geçen yılın iki seçimi arasıydı.
Şimdi asıl dertleri bir MHP- HDP koalisyonu sağlamakmış! Kusura bakmayınız, bizim hayal gücümüz o kadar yükseklere uçamıyor.
Muhalif adaylardan biri partiyi ele geçirecek... Artık torun sevgisinden vatan uğruna feragat eden Meral mi olur, ilk icraatını genel merkez binasına boya badana ve balkon yaptırmak şeklinde planlayan Sinan mı olur, hangisiyse...
Halk bunu çok sevecek, koşup oylarını MHP'ye yağdıracak... Patlama yapıp şöyle hiç olmazsa 170 kişiyle falan gelecekler, yani ana muhalefetin bugünkü koltuk sayısından bile fazla...
Eh, HDP de, barajın altına düşmek şöyle dursun, bir 100 kişi kadar çıkaracak. (Bugün bu iki partinin toplamı 40 artı 59 eşittir 99 kişidir.)
Bir şekilde 276'yı bulup koalisyon kuracaklar (130 kadar da CHP'ye koy.)
O arada AKP'ye ne olduysa, 100-150 koltuğa düşecek. (Belki de "cahil halk" uyanmış, dağdaki çoban oy vermeyi manken ablasından öğrenmiştir...)
Kovulmuş olan Fethullahçılar geri alınacaklar, tutuklananlar serbest bırakılacaklar, yurt dışı kaçakları dönecekler...
Bütün bunları oylarıyla destekleyenler de Kürt seçmenler ha!
Bir de, "can düşmanı" gibi gördükleriyle ittifak yapacak olan ülkücüler!
Yani ne olacak, ülkücüler birdenbire "şehitler ölünür, vatan bölünür" mü diyecekler?
Köşke de Abüzittin Selahattinoğlu gibilerden "alakasız" bir adam bulup aday gösterirler artık... Tayyip Erdoğan'ın yakınları da, Tarık Akan'ın isteği doğrultusunda "acı çekmeye" başlarlar...
"Şizofren hezeyanı" eleştirilmez, ancak tedavi edilir, hastalık fazla ilerlemediyse...
Bizim eleştirdiğimiz psikoz illetine yakalanmış zavallılar değil, ciddi ciddi böyle sayıklamalara ve abuklamalara bel bağlayan zavallılardır.
Çünkü onların akılları domuz gibi başlarındadır ama nefret gözlerini iyice karartmış durumdadır.
Kara nefret yüzünden vatanlarını bile satacak kadar alçalanları da, hani Atatürk'ü emanet ettikleri Türk hekimleri misali, Türk savcı ve hâkimlerine emanet ediyoruz. (Efendim? Atatürk'ü muayene eden Profesör Fissenger mi? Bütün dünya ahalisi Orta Asya'dan gitme olduğuna göre o da Türk sayılmaz mıydı canım?)
MHP'nin başında Devlet Bahçeli kalırsa mesele yok. Kör topal bugünkü düzeyinde gider. Üç koltuk eksik, beş koltuk fazla.
Ama başka biri gelirse ve bu saçmalıklara tevessül ederse, seçmeninin yarısı, belki daha fazlası AKP'ye kayar.
Sonra "söylediydi" dersiniz.