Bugün 31 Mart ama 31 Mart değil.
Sizin "31 Mart ayaklanması" diye bildiğiniz olayın tarihi, şimdiki takvime göre 13 Nisan'dır.
Çünkü biri "miladi takvim" günüdür, öteki "rumi takvim" günü.
Yani bugün eylem yapmayın. Zaten nerede yapacaksınız, Yıldız Sarayı'nda mı, Taşkışla'da mı, Ayasofya Meydanı'nda mı? (Olayın nerelerde geçtiğini biliyor musunuz bari?)
Eskiden yapıyordunuz, iki hafta erken bağırıp madara oluyordunuz da, hatırlatayım ve uyarayım dedim.
Tüh, Taksim Topçu Kışlası'nın yeniden inşa edilmesine izin verseydiniz asıl orada yapardınız ne güzel...
Sayın Kılıçdaroğlu da takvimine güvenip bugün Abdühamid aleyhinde demeç memeç vermesin. (Verir mi verir ha, Parvus Efendi'yi seven adam...)
Üstelik 31 Mart ayaklanması da "gerici" bir ayaklanma değil, dokuz ay önceki 24 Temmuz darbesine karşı bir protestodur. Askeri bir reaksiyondur. Din, bu girişimin "yan" öğesidir, kılıfıdır, salçasıdır.
İttihat ve Terakki'ye karşı yapılmıştır. Ama İttihat ve Terakki şeriata karşı değildi ki!
İçinde fena halde yabancı parmağı da vardır. Darbeyi yapan ama taşrada kısıtlı kalan İttihatçılar'ın Selanik'ten İstanbul'a yürüyebilmeleri ve Abdülhamid'i tahttan indirebilmeleri için İngiliz gizli servisi tarafından kışkırtıldığı söylenir.
İnanmıyorsanız, manevi ağababanız ve Hasan Cemal'in eski akıl hocası Doğan Avcıoğlu'nun konuyla ilgili kitabını okuyunuz.
Hem size ne 31 Mart'tan canım?
Hani Osmanlı'yla 1923 yılından beri hiçbir ilginiz kalmamıştı? Size ne Osmanlı döneminde olup biten alengirli işlerden?
Niçin İttihat ve Terakki gibi bambaşka ve yabancı bir devletin(!) partisini korumaya çalışıyorsunuz? Üstelik onlar Ortadoğu'ya da bulaşıyorlardı!
Oturun da, Fethullah amcanızla elele verip Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurtarmaya bakın...