Sultanahmet'teki terör eylemi için Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, "Bu saldırı insanlığa karşı yapılmıştır. Saldırının doğrudan Alman vatandaşlarını hedef aldığına dair hiçbir bulgu yok" dedi.
Bakan Beye katılmıyorum. IŞİD bu eyleminde kesinlikle Alman turistleri hedef aldı. Böylece, bir taşla iki kuş birden vurdu. Anlatmaya çalışayım:
Bilhassa canlı bomba kullanılan terör eylemleri, inceden inceye planlanan işlerdir. Çünkü... Her terör eylemi bir mesajdır. Bu mesajın dostlar, düşmanlar ve diğer aktörler tarafından doğru biçimde anlaşılması gerekir.
IŞİD'in o bombayı Sultanahmet'teki turist kafilesi arasına girerek patlatmasıyla, faraza Kapalıçarşı'da patlatması arasında ciddi fark vardır.
Kapalıçarşı'da patlatılacak bir canlı bomba, doğrudan Türkiye'yi (hem devleti, hem de vatandaşı) hedef almış demektir. Halbuki burada olay farklı.
Fransa'ya Paris'te saldırarak, savaşı Avrupa'ya yaymaya çalışan IŞİD... Sultanahmet eylemiyle de Almanya'ya, "Ülkende güvenliği artırdın diye beni durdurabileceğini sanma. Seni Berlin'de vuramazsam, İstanbul'da vururum" diyor.
Mesajın diğer yarısı ise Türkiye'ye:
"Ey Ankara, beni yok etmeye çalışan koalisyona yardım edersen, sonuçlarına katlanırsın. Bak işte sana en çok turist gönderen ülke olan Almanya'yı, gözbebeğin Sultanahmet'te vurdum. Rusya'dan sonra, Almanya'dan gelen turistlerin de azalmasını istemiyorsan bana saldırma."
Güçlü gözükmek zorunda
Alman Bakan iki kere yanılıyor:
Birincisi... Canlı bomba saldırılarının özenle planlanmasının bir başka nedeni de, canlı bomba olacakların azlığıdır. Dolayısıyla dikkatli kullanılmaları gerekir.
Yani Alman turistlerin ölmesi tesadüf olamaz. Eğer ölenlerin çoğu Avrupa-dışı ülkelerden (faraza Güney Kore) gelen turistler olsaydı, hedefin tesadüfen seçildiği veya militanın mecburiyetten o an öyle davrandığı düşünülebilirdi.
İkincisi... Birbirimizi kandırmayalım. Hiçbir terör eylemi "insanlığa karşı" yapılmaz. Çünkü eylemi planlayanlar aptal kişiler değil. Kötü niyetli uzay canavarları hiç değil! Ne diye "insanlığa" saldırsınlar? Adamlar, siyasi-askeri bir amaca ulaşmak için bu saldırıyı düzenliyor.
Avrupa ülkelerinde kamuoyu önemlidir. Hükümetler kafalarına yatmayan politikalar gütmeye başladığında, vatandaşlar sokağa çıkarak yönetime baskı kurarlar. IŞİD birkaç kere daha Alman turistleri vursun... Neler olduğunu görürsünüz: Hanslar, Helgalar, "Ortadoğu'da ne işimiz var" demeye başlar.
Türkiye'de ise durum farklı... Bizde yönetimlerin asıl korktuğu durum, kamuoyu tepkisinden ziyade, ekonominin kötüye gitmesidir.
Tabii işin bir de güç gösterisi boyutu var: Kontrol ettiği alanın yüzde 14'ünü 2015'te kaybeden IŞİD, iddiasını sürdürebilmek için "yıkılmakta olduğumu sanmayın; dimdik ayaktayım" mesajını vermek durumunda. Alman turistleri, Türkiye'nin dünyaca tanınan bir meydanında, hem de canlı bomba ile vurmak, tam da böyle bir eylem.
Son olarak: IŞİD, ülkenin ana gövdesini meydana getiren milliyetçi- muhafazakâr kesime yönelik bir eylem yapmadı henüz. Yani Türkiye'ye gerçek bir savaş açmış değil. Hâlâ "uyarı-tehdit" aşamasında...