Anayasa Mahkemesi'nin "imam nikâhı" hakkındaki kararını aklım almıyor. Sebebini anlatmaya çalışayım:
Kanunlar, resmi nikâhtan önce imam nikâhı yapılmasını engelliyordu. Yasa yapıcılar... Yani hukukçular ve Meclis... "Önce resmi imzayı at, sonra ne yaparsan yap" diyordu.
Niye? Çünkü resmi nikâh ile imam nikâhı (dini nikâh) arasında çok önemli bir fark var: Resmi nikâh öncesi tarafların şartları araştırılıyor. (Hatta çok ciddi sağlık sorunu olanlara izin verilmiyor.)
Bu da bilhassa düzenbaz erkeklerin birbirinden habersiz birkaç kadınla birden evlenmesini mümkün olduğunca engelliyor.
Velhasıl, resmi nikâh, başta miras olmak üzere kadının haklarını koruyan bir kurumdur.
Halbuki AYM'nin basiretsiz kararı yüzünden gıldırgıç erkekler, genç kızları kandıracak... "Seni çok seviyorum... Ölüyorum, bitiyorum..." dedikten sonra baklayı ağzından çıkaracak: "Hemen evlenelim. Resmi nikâhı nasıl olsa yaparız..."
Ancak bir süre sonra kötü sürprizler başlayacak: Başka eş veya eşler... Sürüyle çocuk... Bir miras durumunda ise devlet kadına, "Hani senin resmi nikâhın? Biz senin adamın eşi olduğunu nereden bilelim" diyerek kaynar suyu baştan aşağıya dökecek. O halde:
Evlenmek isteyen kızlar: Ölseniz de, bitseniz de, "Önce imam, sonra resmi" önerisini asla kabul etmeyin. İşin içinde mutlaka bir bityeniği vardır.
Evlenecek kızı olan anababalar: Damat adayını ne kadar beğenirseniz beğenin, "Evlenecekseniz, önce resmi nikâh" deyin.