Dün bir arkadaşım, "Çözüm Süreci bağlamında frene basıldı" dedi. Niye? "Galiba Süreç yüzünden MHP'ye doğru bir miktar oy kayması saptanmış..."
Bu yoruma katılmıyorum. Eğer öyle bir kayma varsa, bunun nedeni Çözüm Süreci değil. O sadece bir bahane...
Eğer temel sorun Çözüm Süreci olsaydı, AK Parti'yi telaşlandıracak miktardaki bir kayma, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde olurdu. Milliyetçi vatandaş sürece şimdi mi uyandı?
İşin aslı şu: Belli partilere bağlanmış, 'kemik' denilenleri hariç... Seçmenlerin çoğunluğu ekonomiye göre oy veriyor.
Ekonomi iyi gidiyorsa, tercihini iktidar partisinden yana kullanıyor. Muhalefetin ideolojik, hukuki veya ahlaki eleştirilerine aldırmıyor.
Niye aldırmıyor? Çünkü seçmenin akıl yürütme şekli şöyle: "Bu ülkede yolsuzluk yeni başlamadı... O halde oyumu, bana en iyi hizmet eden partiye vereyim."
Peki, bu akıl yürütme nereye kadar devam ediyor? Sınır belli: İşsizlik artarsa... Dolar fırlarsa... Elektrik, doğalgaz ve bilhassa gıda fiyatları yükselirse...
Velhasıl, ekonomide aksamalar ortaya çıkmaya başladığında, vatandaş da şikâyet fazına geçiyor.
Birden PKK'nın vergi toplaması, adalet mekanizmasındaki aksaklıklar, daha yeni yapılmış duble yolda çukurların açılması, torpiller-kayırmalar vatandaşın gözüne batmaya başlıyor.
Tabii ekonomideki sıkıntının seviyesi çok önemli: 2001'deki gibi ağır bir kriz olursa... Hele bir de umut vaat eden alternatif varsa; seçmen iktidar partisini sandığa gömüyor.
Eğer sıkıntı hafifse, oy vermeyerek veya başka bir partiye göz kırparak iktidarın kulağını çekiyor.
Kıssadan hisse: Her seçimde olduğu gibi 7 Haziran'da da esas belirleyici ekonomi olacak. Diğer faktörler sonra gelir.