Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, gazetecilerle sohbet ederken konu ifade özgürlüğüne gelmiş.
Papa, ziyaretlerini organize eden Alberto Gasbarri'yi işaret ederek, "Eğer iyi arkadaşım Gasbarri anneme küfrederse, yumruğu yer..." demiş.
Papa Francesco mesajlarını ilginç söz ve mecazlarla veriyor. Ağırbaşlı papalara alışmış olan Katolikleri ve medyayı şaşırtıyor.
Ancak bu seferki mesajı fevkalade sorunlu... Çünkü sapla samanı karıştırıyor: Aralarında fark gözetmeden... Kişisel olanı, kurumsala... Psikolojik olanı hukuka bağlıyor... Çok yanlış çok! Anlatmaya çalışayım:
Ahmet, Mehmet'in annesine küfrederse bu bir hakarettir. Dolayısıyla suçtur, kabahattir. Mahkemelik bir olaydır.
Ne var ki Mehmet çok sinirlenmiştir. Kendini tutamayıp Ahmet'e yumruğu çakabilir. Bu duruma sıkça rastlıyoruz.
Ancak Ahmet ile Mehmet'in sıradan kavgası ile Charlie Hebdo katliamı arasında benzerlik kurduğunuz anda işin rengi değişir.
Dergi, Peygamberimize hakaret mi etti? Bu noktada yapılması gereken Fransız Müslümanların mahkemeye gitmesidir.
Ama adalete başvurmak yerine... Dergiye vahşice saldırıp, ilgili ve ilgisiz insanları öldürdüğünüzde... Bunun adı Ortaçağ zihniyetidir. Aşiret mantığıdır. Kabile tepkisidir. Kendi adaletini kendi sağlama çabasıdır.
Papa'nın, ifade özgürlüğü gibi kurumsal bir hak konuşulurken... Bireysel-psikolojik bir örnek vermesi... Evrensel hukuka değil, aşiret mantığına gönderme yapmaktır. Fark etmeden katliamı onaylamaktır.
Nitekim aynı kabile mantığı dün İstanbul'da çalıştı. Habere göre... El Kaide'ye yakın bir grup, Fatih Camii'nde Paris'te katliam yapan Kouachi kardeşler için gıyabi cenaze namazı kıldı. "Resulullah'ın intikamı alındı" ve "Tehdit ediyoruz, cesaretiniz var mı?" şeklinde dövizler açtı.
Yani grup çok ağır bir suçu övüyor. Devlet de anlayışla seyrediyor. Buyurun cenaze namazına.