Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

TÜSİAD kendine yeni bir rol biçmeli

Geçen gün Yeni Şafak'ta yayınlanan "Türkiye İşadamları Partisi-TÜSİAD" başlıklı haber-analiz üzerine Başkan Ümit Boyner yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamanın bir yerinde "TÜSİAD, 'konumların, kişilerin' değil, 'konuların' savunucusu olagelmiştir. TÜSİAD tartışılan konularda görüşlerini söylerken, o konu özelinde taraf olur ancak tarafını, kimin, neyi savunduğuna göre seçmez" denmekte.
Zaten kimse "Patronlar Kulübü, CHP'li oldu" demiyor. Bu dönemde derneğin, CHP ile aynı fikirleri savunduğu söylenmekte...
Hatırlayalım: Paket Anayasa Mahkemesi'nden sağ salim geçince suspus olan Ümit Boyner, ancak günler sonra "Pakette YÖK ve Diyanet yok" demişti.
İşte bu yaklaşım CHP'nin söylemiyle örtüşüyor.
"Anayasa paketi, kayısı üreticisinin sorunlarını çözüyor mu? Çözmüyooor... O halde hayııır!" diyen Kılıçdaroğlu'ndan tek farkı üslubunda.
Çünkü paketi "kısmi" olduğu apaçıkken, hâlâ "Pakette YÖK ve Diyanet yok" derseniz; bunun adı düpedüz CHP siyasetidir.
(Boyner'in selefi Arzuhan Doğan Yalçındağ için, yarı şaka, yarı ciddi, "CHP'ye başkan olsun" denmesi manidar değil mi?)
TÜSİAD üyeleri sormalı: "Nasıl oldu da bizim dernek, CHP ile aynı şeyleri savunuyor?"

* * *

Nedenini dün burada yazdım:
Dernek bilhassa 1990'lardan itibaren kendini büyük sermayenin "lobicisi" olarak konumlandırdı.
Çünkü o dönemlerde bakanlara ve bürokratlara markaj uygulayarak kârlı sonuçlar alınıyordu.
Ancak 2001 kriziyle bir eşik aşıldı:
Kemal Derviş reformları finans sistemini çağdaşlaştırırken, dünyayla birlikte Türkiye de büyüdü.
Seçimleri "Anadolu sermayesinin temsilcisi" denilen AKP kazanırken, MÜSİAD ve TUSKON gibi örgütler de güçlendi.
Sonuçta, derneğin kendine biçtiği "büyük sermayenin lobicisi" rolü tıkandı.
Dikkat edin: Değişime uyum sağlayamayan üyeler değil, dernek yönetimi...

* * *

Basit bir soru: Bugün TÜSİAD üyelerinin varlıkları buharlaşsa, Türkiye kaosa girer mi? Girer!
Peki, "dernek buharlaşsa", Türkiye'de bir şey değişir mi? Bence değişmez. Çünkü ekonomi politikalarında derneğin ciddi bir etkinliği yok. İşte tam da bu yüzden dernek, 2010 başında kendine bir başkan bulmakta çok zorlandı.
Lafı uzatmayayım: Koskoca "büyük sermaye" örgütsüz, derneksiz, temsilcisiz kalacak değil elbette...
Yapmaları gereken... CHP ve YARSAV gibi eski düzenin aktörleriyle aynı safta buluşmak yerine... Yoğun ve gerçekçi bir tartışma süreci başlatmak... Böylece ortaya dönemin ruhuna uygun bir "konsept" çıkacak, derneğin yeni rolü belirlenecektir.
Gerisi kolay: Başkan da bulursun, etkin de olursun.
Not: TÜSİAD statükoyu savunmayı bıraktığı gün, bir milat olacak. Göreceksiniz, hem kendileri rahatlayacak, hem de Türkiye.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA