Şef
Ömür Akkor, Evliya Çelebi'nin
Seyahatnamesi'nin 376'ncı yılı anısına
Lezzet Seyahatnamesi adıyla bir kitap hazırlıyor. Bu seyahatnameyi yazmak için de Türkiye'yi karış karış dolaşıyor. Hikayenin başladığı yer Bursa olduğu için ilk durak da bu şehir oldu. Ömür Akkor'un önderliğinde öyle bir lezzet turu yaptık ki sormayın gitsin! 1.5 günde hem damağımızı çatlatan mekan ve yemekleri öğrendik, hem de Bursa'yı gezdik.
42 ÇEŞİT EK MEK
Yenikapı-Mudanya feribotundan inince ilk durağımız Bursa Osmangazi'deki Pasto fırını oluyor. Tarihi 1890'lı yıllara dayanan fırını, İspirli Doğan Ailesi bugünlere getirmiş. 1996'da ortaklarından ayrılan Adil Doğan, oğulları Ayhan Doğan ve Hakan Doğan'la birlikte baba mesleği olan ekmekçiliğe devam etmiş. Hakan Doğan, Moskova'da tıp okurken eğitimini yarıda bırakıp sırf ekmekçilik yapmak için Bursa'ya dönmüş tam bir ekmek tutkunu. Fırında 42 çeşit ekmek yapılıyor, hepsi de ekşi mayalı. Fırında; poğaça, açma ve gözleme gibi sayısız unlu mamulün yanında kahvaltılıklar da bulunuyor. Oturmalı kafe bölümü, her daim dolu. Biz kahvaltıda peynir ve zeytinle yapılan ekşi mayalı bulla ekmeği eşliğinde; mıhlama, yoğurt, limon soslu zeytin, sucuklu hellim ve süzme yoğurt üzerinde kurutulmuş domatesin tadına baktık. Hepsi çok lezzetliydi.
TATLIYA YER BIR AKIN!
Bursa'nın yaklaşık 45 dakika uzağında Karacabey Soğan Hali'ndeki Tavacı Refik Usta, plan yapılıp gidilmesi gereken yerler arasında. Ömür Akkor, Bursa Mutfağı kitabında mekanı şöyle tarif ediyor: "Bursa Karacabey Refik Usta'nın lokantası gastronomi geçmişinizi tümden unutturabilir. Bekletiniz olamadan Soğan Hali'nin içinde küçük bir lokantaya gidiyorsunuz. Masaya oturunca, masanız birden birer birer dolmaya başlıyor. Kendinizi rüyada hissettiren yemekten sonra kestane revağında kabak tatlısıyla ayılıyorsunuz..." Burada neler mi yedik? Peynir sanabileceğiniz kıvamda bir kesme yoğurt, közlenmiş soğan, közlenmiş kapya biber, uzun fırın pidesi, ezme, tereyağı ve salata. Ana yemek olarak ister saçta pişmiş kavurma, isterseniz de tandırı deneyebilirsiniz. Ancak kesinlikle tatlıya yer bırakmakta fayda var. Kestane revağında kabak tatlısı ve revani mekanın unutulmaz lezzetleri arasında.
MEVSİMSEL MÖNÜ
Bursa Bademli'deki Saki Rum Meyhanesi, hafta sonu rezervasyon yapmadan masa bulamayacağınız mekanlardan. Soğuklarda Girit mezesi, sıcaklarda favorim ızgara ahtapot, ciğer ve kağıtta pastırma mutlaka tatmanız gereken lezzetler arasında. Tüm soğuk etleri kendi üretimi ve çok lezzetli. Özellikle mevsimsel bir menü yapması ve yerel ürünler kullanması da dikkat çeken diğer unsurlar arasında.
EFSANE SALÇALI TOST
İsmail Çakar, işe 1981'de Tütüncüoğlu Çiftliği'nde başlamış. O zaman börek, poğaça satıyorlarmış. Sonra 2000'de Karlıdağ Caddesi'ne geçmiş. Bursa'daki oto sanayideki iki masalı Gökhan Aperatif'te kahvaltılık satışı ve tost yapmaya başlamışlar. İsmail Çakar, hâlâ burada servis yapıyor. İsmail Bey, aslen Bulgaristan göçmeni bir Bergamalı. Geçen haftalarda İzmir Yolu 15'inci kilometre üzerindeki üçüncü mekan açılmış, oğlu Gökhan da burayı işletiyormuş. Zeytinleri kendileri yapıyorlar. Kuru domates Bergama'dan, turşu ve salça sosları Antep'ten geliyor. Kahvaltıda turşudan yoğurda, incir pekmezinden kaymak ve bala yok yoktu. Burada özellikle kavurma, sucuk ve pastırmalı yumurta ile salçalı tost efsane. Salçalı tostun içinde kavurma ve kaşar, üstünde ise salça var. Unutamayacağınız bir lezzet!
MAYISTA İNTERNETTE
Ömür Akkor'un
Lezzet Seyahatnamesi isimli çalışması, mayıs ayında Komili'nin internet sitesinde olacak. Kitap ücretsiz indirilebilecek. Akkor kitabı şu sözlerle anlatıyor: "80 il ve 250 bin kilometre süren bir yolculuktu bu ve bu esnada yemek kültürü ile alakalı birçok not aldım. Daha sonra bu notlar, Komili Lezzet Seyahatnamesi'ni oluşturdu. İçinde yerel ürünler, üreticiler, gelenekler, zanaatkarlar ve esnaflar ve ebenim çok sevdiğim yerel lokantalar var. Bu lokantaları seçerken yerel olması en dikkat ettiğim noktaydı."
SARAY MAVİSİNİN USTASI
Bursa Osmangazi'deki Çinici uğranması gereken yerlerden. Çinici İbrahim Kuşlu, çamuru İznik'ten topluyor. Çizimi karbondan kopya ya da hazır kalıpla yapmıyor. Her şeyi kafasında ölçeklendiriyor. Figürleri elle boyuyor. Amerika'da iki kere sergi açmış. Yunanistan'da birkaç tane otele iş yapmış. Sadece İznik deseni çalışmıyor. Bizans, Selçuk, antik dönem tabaklar yapıyor. Kubad abad mavisi (sarayın mavisi) tonunu en iyi yakalayan kişi olarak biliniyor. Kuşlu, özel üretimler de yapıyor. Çinilerinde genellikle, karanfil, sümbül, lale ve gül gibi desenleri tercih eden İbrahim Kuşlu, geçmişte kullanılan ama günümüzde az bilinen av hayatı ve kalyon gibi denizcilikle ilgili desenleri de bütün ihtişamlarıyla eserlerine yansıtıyor.
SEHA'DAN LOR PEYNİRİ, KOZA HAN'DAN FULAR ALIN
Aynalı ve Kapalı Çarşı'nın ardından Tuz Pazarı'na geçin. Peynirciler Hali'nden mutlaka peynir alın. Biz, Seha'dan peynir aldık. Ömür Akkor da buranın lor peynirini tavsiye ediyor. Çünkü ürünlerinde katkı maddesi kullanmadıklarını söylüyor.
Koza Han'da mutlaka kahve keyfi yapın! Közde ağır ağır pişen kahvenin kokusunun her yere yayıldığı ve sizi mutlu kıldığı doğrudur.
Yine Koza Han'da çeşit çeşit fularlar arasında kendinizi kaybetmeniz mümkün. Hediyelik almak istiyorsanız, Koza Han'ın ikinci katındaki fularlara bakın.
Osman ve Orhan Gazi türbelerini, saat kulesini ve hikayelerini gitmeden önce mutlaka okuyun! Ya da mümkünse bir Bursalı'dan dinleyin!
Mudanya'nın ara sokaklarına girip fotoğraf çekin. Dört dörtlük Instagram fotoğraflarıyla sene boyunca idare edebilirsiniz.