Afrika
kıtasının güneyinde yer alan Botsvana, ultra lüks kamplarda eşine az rastlanır bir yaban hayatı deneyimi sunmasıyla tanınıyor. 1970'lerde fakir bir ülke olan Botsvana'nın çehresi turizm sayesinde artık tamamen değişmiş. Heyecanlı bir safari deneyimi yaşamak için bulunduğum ülkede, rehberler eşliğinde dünyanın en kalabalık fil sürülerinin izini süreceğiz. Benim en büyük hayalimse tıpkı belgesellerde gördüğümüz gibi, filleri Chobe Nehri'nde banyo yaparken görmek. Botsvana'da, Kenya ya da Tanzanya'daki gibi uçsuz bucaksız düzlükler yok. Daha çok çalılık ve ormanlık alanlarda ilerliyoruz. Güzel tarafı, safarimizin sürprizlere açık olması. Çalıların arasında, ağaçların tepesinde karşımıza ne zaman ne çıkacak, bilemiyoruz.
DÜNYA MİRASLARI ARASINDA
İşte tam da böyle bir anda, sık ağaçlarla örülü daracık patikalardan ilerleyerek ulaştığımız nehir yatağında, sabah banyosu için suya girmiş 20 fille karşılaşıyoruz! Dişiler ve yavruları, sabah güneşinin ışıldattığı nehir sularında, tıpkı bizim denizde su savaşı yaptığımız gibi, birbirlerine su püskürtüyor, yüzüyor, yıkanıyor ve tabii en önemlisi susuzluğunu gideriyor. Su, Afrika'da hayat demek. Chobe, Afrika'nın yükselen safari destinasyonu Botsvana'nın en sulak bölgelerinden. Ülkenin büyük bölümü Kalahari Çölü'nün hakimiyetinde. Çölde hayat zor. Susuzluk neredeyse yıl boyu hayvan sürülerini tehdit ediyor. Ama doğa hep mucizelerle dolu. Her yaz komşu ülke Angola'nın dağlarından eriyen karlar kuraklığın en yoğun olduğu dönemde Kalahari Çölü'nü basıyor ve ortaya dünyanın denize dökülmeyen en büyük iç deltası çıkıyor: Okavango. Çölde oluşan bu mucizevi delta ile en azından birkaç aylığına suya kavuşan hayvanlar bir anda bölgeye akın ediyor. Sadece filler değil, antiloplar, zürafalar, zebralar, hatta suyu sevmeyen aslanlar bile Okavango'nun serin sularında sabahtan akşama dek koşuyor, yüzüyor, yıkanıyor. Okavango bir yaşam alanı olarak öyle değerli ki, geçen temmuz UNESCO tarafından bininci dünya mirası ilan edilerek korumaya alındı. Elmastan sonra en büyük değerinin turizm olduğunu anlayan ülke yönetimi, doğal kaynakların korunmasına önem veriyor. Bu sayede de Botsvana bugün Afrika'nın en pahalı safari destinasyonu. Sayıları 100'ü bulmayan lüks kamplarda aynı anda en fazla bin kişi konaklayabiliyor -Tanzanya ve Kenya gibi popüler destinasyonlarda bu sayı üç bini geçiyor. Lüks bir kampta yüksek sezonda konaklamanın bedeli gecelik bin 600 pound civarında. Botsvana'da söz konusu kampların çoğu Wilderness Safaris tarafından işletiliyor. 30 yıldır Doğu ve Güney Afrika'da sekiz farklı ülkede hizmet veren şirketin portfolyosunda klasik ve premium olarak sınıflandırılan 50 safari kampı yer alıyor.
YÜZDE 40'I MİLLİ PARK
Okavango'da doğanın korunması için çalışan birçok işletme bulunuyor. Bunlardan biri de Jao Camp. 'Su' anlamına gelen adına yaraşır bir şekilde, Okavango'nun tam merkezinde, suyun korunması için ciddi bir altyapı yönetiyor. Kampın aydınlatması güneş enerjisiyle sağlanıyor. Sıcak su güneş enerjisiyle, içme suyu delta suyunun damıtılmasıyla elde ediliyor. Atık sular ise özel bir sistemle temizlenerek doğaya geri bırakılıyor. Jao Camp'te binlerce dolar ödeyip konakladığınızda, bir yandan doğayı keşfederken, diğer yandan onu koruyor olmanın verdiği mutluluğu yaşıyorsunuz. Yüzde 40'tan fazlası milli parklardan oluşan Botsvana sadece Okavango'dan ibaret değil elbette. Kalahari ve Linyanti, 582 bin kilometrekarelik ülkenin diğer önemli rezervleri. Okavango'nun güneyinde uzanan ve dünyanın en geniş kesintisiz kumluk alanı olarak bilinen Kalahari Çölü, ender görülen siyah yeleli aslanların ve sevimli kuyruksürenlerin vatanı. Sonradan Chobe adını alan Linyanti ise sömürge yıllarında Danimarka krallarının av bölgesi olarak ün salmış. Bu nedenle rezervin en lüks kamplarından biri olan Kings Pool Camp bu adı, yani 'Kralın Havuzu' adını almış. Bize bu safaride eşlik eden rehberimiz, "Botsvana hükümetinin yürüttüğü pek çok proje var. Örneğin kaçak avcılık tamamen bitirildi. Nesli yok olmaya yüz tutan gergedanlar topraklarımıza geri kazandırıldı. Pek çok ülkede vahşice katledilen fillerin popülasyonu bizde giderek artıyor. Botsvana geleceğin bir numaralı safari destinasyonu olacak" diye konuşuyor.
ŞEBNEM DENKTAŞ