GİZEM MEHTAP YURDAKUL
Napoli, İtalya'nın güney limanında, başkent Roma'nın 250 km güneyinde yer alıyor. Bir zamanlar Napoli Krallığı'na başkentlik yapmış olan şehir, günümüzde kendine ait arma ve bayrağı ile Campanya bölgesine başkentlik yapmaya devam ediyor. Roma ve Milano'dan sonra nüfus açısından İtalya'nın üçüncü büyük şehri olan Napoli aynı zamanda Akdeniz'in en büyük limanlarından biri. Liman bu şehir için çok önemli, neredeyse tüm Napoli limana gelecek malları İtalya'nın dört bir köşesine ulaştırmak üzere hazır bekleyen trenlerin raylarıyla örülü. Napoli M.Ö. 6. yüzyılda Yunanlar tarafından Yeni Şehir' ismiyle kurulmuş. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, gelişmiş bir şehir. 17. yüzyıldan itiibaren Rönesans hem mimari hem de kültürel anlamda şehri çok etkilemiş. Ancak 20. yüzyıl ile birlikte Napoli yönetimi mafyanın eline geçmiş ve bu durum günümüzde hâlâ sürmekte. Şehrin dış kısımlarına doğru ilerledikçe mafya mensuplarına ait görkemli malikâneleri görme fırsatı bulabilirsiniz. Napoli'nin en ihtişamlı manzaralarından birini Vezüv Yanardağı oluşturur. En son 1944 yılında faaliyet gösteren dağ, şimdilerde hâlâ aktif. Vezüv geçmişte de birçok uygarlığın göç etmesine ya da tarihten silinmesine neden olmuş. Şehir merkezine 25 kilometre mesafede bulunan Pompei, Vezüv'ün en hararetli olduğu dönemleri göstermesi açısından çok etkileyici. Pompei'yi mutlaka görmelisiniz. Sahipleri tarafından evlerin önüne zincirlenmiş kölelerin dağın patlamasıyla lav tabakasının altında kalarak günümüze kadar korunan bedenlerinin sergilendiği bir müze şehir Pompei, gerçekten düşündürücü.
SICAKKANLI İTALYANLAR
Napoli'de Roma'da göremediğiniz sıcak Akdeniz insanını görme imkânı da bulacaksınız. İtalya'da hakim olan düşünce Roma'yı bir sınır olarak kabul ediyor. Bu sınırın kuzeyinde kalan Venedik ve benzeri şehirler İtalya'nın daha soylu ve seçkin kesimini oluştururken güneyinde kalan alan daha düşük sosyoekonomik tabakayı oluşturmakta. Daha sıcak, insan canlısı ve sempatik olmalarını buna bağlıyorum. Ancak İtalya'nın en yüksek suç oranına sahip şehrine geldiğinizi unutmayın. Burada turistlere gösterilen sıcakkanlılığın arkasında yatan bir kısım neden arasında kapkaç, yan kesicilik ve gasp da var. Napoli'de genç nüfus yoğun olduğu için gece hayatı da oldukça hareketli. Şehrin üç ana meydanı olan Santa Maria La Nova, San Domenico Maggiore ve Bellini gece geç saatlere kadar eğlence merkezi haline geliyor. Ayrıca gece hayatının son derece hareketli olduğu Capri adasına da Napoli'den bir saatlik bir yolculukla ulaşmak mümkün. Turist bürolarından alabileceğiniz Qui Napoli adlı turist gazetesi de sizi günlük ve haftalık olarak Napoli ve çevresinde yapılacak olan konser, sergi, opera, bale gibi etkinliklerden haberdar edecektir. Napoli'nin en büyük üç festivali eylül ve nisan aylarında gerçekleşen Pisa, San Gennaro (19 Eylül) ve İtalya'nın Bağımsızlık Günü'dür (nisan ayının ilk pazar günü). Bu aylarda yapacağınız seyahat çok daha hareketli ve heyecanlı olacaktır. Napoli'de Garibaldi Meydanı ile Via Toledo arasında kalan alan görülmesi gereken tarihi yapıların bulunduğu bir bölge. Via Dei Tribunali Caddesi hem alışveriş yapabileceğiniz tarihi pasajları hem de Napoli'nin en eski kilisesi Santa Restituta'yı barındırıyor. Bu bölgenin biraz ilerisinde bulunan Spaccanapoli ise Napoli'nin tarihi anlamda en zengin bölgesi. Hem tarih hem de alışverişseverlere hitap eden bir bölge. Kapalı çarşıları gezerken İtalya'nın bir kürk ve deri cenneti olduğunu unutmayın. Dünyada yasal yollarla daha ucuza alabileceğiniz deri ve kürk bulmak hemen hemen imkânsız. Napoli'nin tarihi şehir kısmında konaklamak sizi sıkışık trafik ve yol parasından kurtarır. Bunun için bir hafta, 10 gün öncesinden rezervasyon yaptırmanız yeterli olur. Napoli İtalya'nın öteki şehirlerine göre çok daha ekonomik bir tercih. Ve yine İtalya'nın birçok şehrinde ısmarladığınız yemeği oturarak yemek istediğinizde ödemeniz gereken masa parası uygulaması Napoli'de daha nadir uygulanıyor. Benim için İtalya'nın tüm şehirleri arasında Napoli, Floransa'dan sonra kültürel anlamda ikinci, gastronomi anlamdaysa ilk sırada yer almakta.
Dünyanın ilk pizzası burada yapıldı
Napoli'de Türk damak tadına sahip biri olarak hiç zorluk çekmezsiniz, yemekler bize çok uygun. Burası birçok kaynağa göre pizzanın da icat edildiği yer. 19. yüzyılda Kraliçe Margaret'ın isteği ile yapılan ilk pizza onun adını alarak aşina olduğumuz pizza Margarita olmuş. Dünyanın en eski pizza restoranı olan Pizzeria Brandi geleneği günümüze taşıyor. Taş fırınlarda közlenen domateslerle yapılan pizza sosunda odunun isli tadını alabilirsiniz. Hayatımda tattığım en güzel Napolitan pizza ve makarnayı Napoli'de yedim. Şiddetle tavsiye ederim. Yiyecek tercihinizi yaparken deniz kenarında olan bir şehirde bulunduğunuzu unutmayın. Burada bol miktarda ve uygun fiyatlara deniz ürünü bulabilirsiniz. Yine bu malzemelerle yapılan pizza ve makarnalar da tadına doyulmaz bir deneyim sunmakta. Yiyeceğiniz herhangi bir İtalyan yemeğinin yanında bu bölgede yetişen üzümlerden yapılan meşhur beyaz ya da kırmızı şarabı tercih edebilirsiniz. İtalya'nın genelinde bulabileceğiniz ve yine Napoli'ye özgü bir çeşit limon likörü olan Limonçello denemeniz gereken içecekler arasında.
Cüzdanınızı koruyun
Napoli tipik bir Akdeniz şehri. Bu nedenle coğrafya derslerinden aklımızda kalan yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı tarifi, seyahat etmeyi planladığımız zamanı seçerken yardımı dokunacak bir bilgi Napoli için. Temmuz ve ağustos ayları çok sıcak, aralık ve ocak ayları ise çok soğuk olacağından bahar ayları Napoli seyahati için ideal aylar. Cüzdanınızı, telefonunuzu ve pasaportunuzu sağlama alacak iç cepli bir giysi ve rahat yürüyüş ayakkabıları size konforlu bir tatil sağlar.