İnternet kullanıcılarının en çok tercih ettiği arama motoru Google, 21 Nisan'da Deep Link isimli yeni arama algoritmasını faaliyete geçirecek. Yeniden yazılacak kurallarla mobil uyumlu web siteleri daha üst sıralarda yer alırken, aramalarda karşımıza çıkan alakasız sayfaları elenecek ve son kullanıcının hayatı pratikleşecek.
İşletmelere bilişim hizmetleri sunan Spotzer'in Türkiye Genel Müdürü İnan Aras, Google'ın yeni filtreleme yöntemini ve reel ekonomiye muhtemel yansımalarını AA muhabirine değerlendirdi. İnternetin çok geniş bir içerik kaynağı olduğunu belirten Aras, şu örneği verdi:
"Önce Google'un genel algoritmasını anlamak için Google'a girip 'seyahat planı' yazın mesela. Birçok veri çıkar önünüze. Arama sonuçlarınız boş bir levha gibi karşınızda duruyor, istediğiniz bilgileri almak için bu içeriği anlamlandırmanız ve gerçekten ihtiyacınız olanı seçmeniz lazım. Aradığınız spesifik veriye ulaşmak için 'seyahat planı İstanbul' gibi farklı anahtar kelime kombinasyonları kullanmayı deneyebilirsiniz. Ancak daha kompleks aramalar yapıyorsanız işiniz zorlaşır. Arayan kişinin ekstra efor sarf ederek bu içeriğe anlam kazandırması gerekir."
ANAHTAR KELİMEDNE SORULARA
Google'ın gelecekte öngördükleri ile arama vizyonunu değiştireceğini aktaran Aras, arama trendlerinde anahtar kelimeden sorulara geçiş olduğunu hatırlattı.
"Google'da arama yapmak yerine Google Amca'ya soruyoruz" diyen Aras, "Google'a soruyoruz 'İstanbul'da ne yapılır?' diye. Benim dönemimdekiler Uzay Yolu'nda Mr. Spock ile tüm soruları yanıtlama özelliğine sahip olan kompüter arasında geçen diyalogları hatırlar. Aynı burada olduğu gibi artık sadece ham içerik istemiyoruz, sayfalarca dolaşıp, birçok farklı kaynağın içinde tarama yapmak istemiyoruz. Bilirkişimiz olan Google Amca'dan bir cevap istiyoruz. Makineye sor, cevap al - bu kadar basit olmalı."
SORULARDAN DÜŞÜNCE GRUPLARINA
Apple'ın Macintosh'ı tanıttığı ilk reklamda, George Orwell'in Romanı "Bin Dokuz Yüz Seksen Dört"e atıfta bulunan reklamıyla devrim yarattığını söyleyen Aras, "Asıl devrim bundan sonra olacak. Nesnelerin internete dahil olmasıyla, hayatımız tamamen dijital olacak. Google'a girip, soru sormamıza gerek kalmayacak ya da şöyle diyelim; soru sorma ve cevap alma kısmı bir metin ile olmayacak. Dijitalleşme ile her şey otomatize olmaya başladı. İnternet bağlantısı olan akıllı buzdolaplarını duymuşsunuzdur, kendi kendilerine domates, patates siparişi veren" ifadelerini kullandı.
"BUGÜN İÇİN YAPILAN HER ŞEY YARIN ESKİDE KALACAK"
"Kullanıcıya hitap ediyorsa yap, etmiyorsa yapma" sloganının tüm iş süreçlerinin düsturu olacağını dile getiren Aras, "Gelecek, biz daha sormadan aradığımız o tekil içeriğe cevap alacağımız bir gelecek olacak. Google da tam bu noktada, insanların ihtiyaçlarına hizmet eden, kendi kendini güncelleyen bu dinamik, eşsiz içeriğin peşinde" diye konuştu.
Şirketlerin iç yapılarını son tüketici odaklı bir yapıya dönüştürmeleri gerektiğini vurgulayan Aras, şöyle konuştu:
"Şirketlerin de Google mantığı ile çalışması gerekir. Brief (özet) sormak yok, içeriği müşteri daha sormadan anlayıp cevap vermek gerekiyor. Bunu yapmayan şirketler, müşteriye cevap vermek yerine soru soran şirketler kaybedecek.
Eskiden sadece bilgisayarlar üzerinde arama yaparken, artık mobil reklamları da işin içine katıyoruz. Bu sebeple web sitelerinin de mobil cihazlara uyumlu olması gerekiyor çünkü trafiğin bir kısmı mobilden geliyor. Google bu trendi gördüğü için 21 Nisan tarihinden sonra şu anda uygulamaların içeriğini mobil cihazlarda göstermezken artık bu içerikleri de endeksleyecek ve bu tarihten sonra mobil cihazda arama yapan bir kullanıcı uygulamanın içeriğini de görüntüleyecek.
Tabii bir de danışmanlık kısmı var. Sektör kendini sürekli güncelledikçe, bizim de müşterilerimizi ve onlar için yaptığımız işleri güncel tutmamız gerekiyor. Bizim çalışma şeklimiz sürekli destek vermek üzerine kurulu. Ödemeyi bir kere alıp, web sitesi tasarlayıp teslim etme ve işi bitirme odaklı çalışmıyoruz."
"GOOGLE HER ŞEYİ SON KULLANICI İÇİN YAPAR"
Google'ın yapacağı düzenlemelerle arama optimizasyonlarında (SEO) kullanıcı dostu gelişmeler görüleceğini anlatan Aras, şunları kaydetti:
"Google her şeyi son kullanıcı için yapar. Diyelim ki bir şirket SEO ile ilgili bir açık-püf nokta buldu ve sürekli üst sıralarda yer alma şansı yakaladı. Kullanıcı arama yaptı, bu şirket en üst sırada olduğu için ilgisini çekti, siteye giriş yaptı ve aradığı içeriği bulamayıp çıktı. Bu başka kullanıcılar tarafından da tekrarlandı. Sizce kullanıcı odaklı çalışan bilir kişimiz, 'Google Amca'mız buna ne kadar süre izin verir?
SEO çalışmaları ile kısa vadede hızlı tırmanışlar yaşanabilir, ancak Google bu dijital davranışlarımızı takip eder, analiz eder ve anlamlandırır. X kişisi bu sitede şu kadar kaldı, şu kadar saniye şu davranışı yaptı, form doldurdu gibi... Bu davranışlara ve başka birkaç algoritmaya göre Google her siteye bir kalite skoru belirler. Hilelerle üst sıralarda yer alan şirketlerin de zamanla kalite skoru düşecektir ve ilk sıralarda yer alamayacaktır."
"YATIRM MELEKLERİ GİRİŞİMCİ AĞINI KARŞILAMAYA YETERLİ DEĞİL"
Türkiye'de bilişim alanındaki girişimlere kamu kesiminin yatırımları olduğuna, ancak bunun henüz istenilen seviyede bulunmadığına işaret eden Aras, şöyle konuştu:
"Yatırım ve fonlar var kamu tarafından sağlanan. Mesela İstanbul Kalkınma Ajansı dönemsel olarak destekler sağlıyor ve Türkiye'de teknoloji sektörü daha da ilgi çekici bir hale geliyor. Bunun da Türkiye'nin ekonomik durumuna etkisi olacak. Her yerden yatırım gerekiyor. Sadece devlet desteği yeterli olmaz, özel sektörden de daha fazla yatırım alınmalı. Büyük zengin ailelerin de bu yatırımda yer alması gerekiyor. Türkiye'nin teknolojisi, altyapısı, pazarlama bilgisi ve işgücü var ama girişimcilerin en büyük problemi kapitale erişim. Bir yandan projecilik kültürü de az, yatırım melekleri de belirli sayılarda o yüzden girişimci ağını karşılamaya yeterli değil."
"KARADENİZLİ TEMELİ ARTIK İCRAATA GEÇİRMEMİZ LAZIM"
Türkiye'de girişimcilik konusunda belli bir altyapının oluştuğuna dikkati çeken Aras, bunun nitelikli eğitimlerle pekiştirilmesi gerektiğini söyledi. Aras, "Fıkralarda geçen Karadeniz aklı var ya, o yaratıcılığı desteklemek lazım. Ama şu an olduğu gibi sadece 'fikrim var' olmaz, 'yeni bir dükkan açacağım' olmaz. 'Yeni müşteri kazanacağım' mantığı lazım bize" değerlendirmesini yaptı.
SPOTZER 17 ÜLKEDE HİZMET VERİYOR
Spotzer'in 17 ülkede KOBİ'lere yönelik hizmet veren bir şirket olduğunu da sözlerine ekleyen Aras, KOBİ'lere yeni müşteriler kazandırmak için performans reklamları, arama motoru pazarlaması, e-posta pazarlaması, sosyal medya, içerik pazarlaması ve video prodüksiyonu gibi çözümler sunduklarını aktardı.