Her ay yeni bir telefon modeli vitrinde yerini alıyor. İnsanlar bilgisayardan daha çok parayı akıllı telefonlara harcıyor. Kuyruklarda beklediğimiz, parasını denkleştirmek için tüketici kredisi dahi aldığımız akıllı telefonlardan, marka değerlerinin karşılığı olan servisleri alamıyoruz. Akıllı telefon üreticilerin amiral gemisi modellerinin maliyeti 280 doları (iSuppli) geçmiyor. Cihazların satış fiyatları ise bin 800 TL ile 3 bin TL arasında değişiyor. Bu ödemenin bir bölümü devlete vergi olarak gitse de çoğunu markaya ödüyoruz. Ancak tüketici, marka telefonlara yüksek rakamlar öderken servis ve destek konusunda hayal kırıklığı yaşıyor. Öyle ki tüketici servise verdiği cihazları geri almak için haftalar hatta aylarca beklemek zorunda kalıyor. Tüketicilerin yanıltıcı beyanları etkili olsa da genelde servis süreleri uzun ve maliyeti yüksek. Servisler ayıplı ürünleri bile garanti dışı ilan etmek için uğraşıyor.
YERLİ MARKALAR AVANTAJLI
Bu konuda yerli markaların fiyat performansları daha yüksek. Genelde 1000 TL'nin altında satılan General Mobile, Casper ve Vestel'in fiyat performans oranları uluslararası markalara göre daha başarılı. Tüketiciler Apple, Samsung, Nokia, LG, Sony ve benzeri tüm markaların üst düzey ürünlerini satın alırken Avrupa ve ABD'deki tüketicinin elde ettiği servis kalitesinin çok gerisinde kalıyor. Halbuki tüketici sadece telefonların ekranına, işlemcisine veya kamerasına değil, markanın servis ve desteğine yani güvenilirliğine de ödeme yapıyor. Ancak uluslararası markaların yatırımları yetersiz ve yeterince denetlenmiyor. Tüketici hakem heyetlerinin önüne şikayetler yığılana kadar bekleniyor. Güncel bir işlemci, ekran ve kamera için yerli bir markaya yatırım yapan tüketici daha kârlı çıkıyor. Üstelik servislerde bekleme konusunda yerli markaların servis ve destek yatırımları daha başarılı.
OPERATÖRLER RİSK AZALTIYOR
Tüketiciler yeni bir akıllı telefon sahibi olmak için ya bankalardan tüketici kredisi alıyor ya da operatörlerin kontratlı tarifelerine başvuruyor. Son dönemde artan başvurularda riski azaltmak isteyen operatörler tüketicinin 1 yıl ya da birkaç ay fatura ödemesini şart koşuyor. Bayilere tüketicinin kredi ödemesi konusunda sorumluluklar yükleniyor. Yani operatörler artan yığılmalarda oluşacak risklere karşı kendisini garanti altına almaya çalışıyor.
MARKANIN İÇİNDE NE VAR
Aslında her akıllı telefon markasının çıplak bir üretim maliyeti var. Her marka bu üretim maliyetinin üzerine pazarlamadan yerelleştirmeye, lojistikten servise kadar tüm harcamaları ve vergileri ekliyor. Telefon etiket maliyeti böyle ortaya çıkıyor. Uluslararası markalar çok büyük ölçeklerle çalışıp üretim maliyetini düşürseler de tüm dünya için yaptıkları pazarlama ve servis maliyetini Türkiye'deki tüketiciye de ödetiyorlar. Türkiye'deki tüketici etiket fiyatının içerisinde ödediği bu servislerin tam karşılığını çoğu zaman alamıyor.
SATIN ALMADAN 5 SORUYU YANITLAYIN!
Satın almadan önce sorun varmış gibi servis için arayın. İhtiyacınıza uygun, kullanacağınız uygulamaları destekleyen cihazı seçin. Eğer ürünü deneyimleme şansınız varsa mutlaka deneyin. Ürünün garanti kapsamını ve varsa sigortanın geçerli olduğu koşulları öğrenin. Arızalandığında yedek cihaz desteği ve diğer koşulları mağazadan değil servisten sorgulayın. Kimse ayranım ekşi demez!