Fenerbahçe, Beşiktaş'ı Moussa Sow'un 90+1'de attığı golle 1-0 mağlup etti. Gergin bir maç oldu. Fırat Aydınus'un kararları oldukça tartışıldı. Maçla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Yani maçta zavallı bir hakemi izledik. Kimse gücenmesin, darılmasın. Fenerbahçe'ye Fenerbahçe sahasında bir ölçüde eyyam yapılabilir. Onun da bir ölçüsü var. Ama bu maçın hakemi kelimenin tam anlamıyla acizdi. Otursun, maçı başından sonuna kadar izlesin. Aydınus gider düdüğünü asar. Her şey herkesin gözünün önünde oldu. 2 metre ötesinde olup bitenlere seyirci kalan bir hakemi, seyirci kalmayı içine sindirebilen bir hakemi ben düşünemiyorum. Hangi eleştiri sözcüğünü kullanacağımı da bilemiyorum.
Aydınus Beşiktaşlılığı ile bilinen bir hakem. Acaba o algıyı mı yıkmak istedi?
Ben bilemiyorum. Yani ne olduğunu hakikaten bilemiyorum. Türk hakemliği adına acıdır. Şimdi, ligin bitmesine haftalar var. Şöyle puan durumuna bak; Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe birer puan arayla sıralanmışlar. Yıllardan beri olmayan bir durum bu. Şu anda benim bir futbolsever olarak coşku ve heyecan içinde olmam gerekir. Ama bu hakemleri düşündüğüm zaman görüyorum ki şampiyonu bu takımlar değil, bu takımların maçlarını yöneten hakemler belirleyecek. Bu hakemleri de genelde Şansal'ın yönettiği Maraton programı yönettiği için. Yani Şansal adına hem cumartesi hem de pazar gecesi Maraton programı utanç vericiydi. Mustafa Denizli ve Tümer Metin herhalde aldıkları fevkalade yoğun tepkilerden kendilerine gelmişler. Şansal'ın her dediğine kafa sallayan olmaktan çıkmışlar. Cumartesi Galatasaray 2-0'dan 3-2'ye bir dönüş yaptı. Bu dönüşü Fenerbahçe yapsaydı Şansal oraları dağıtırdı. Öyle bir zevk, heyecan ve keyif gecesi yaratır 'Fenerbahçe'nin muhteşem dönüşü' diye başlar, 'Fenerbahçe'nin muhteşem dönüşü' diye devam eder ve' Fenerbahçe'nin muhteşem dönüşü' diye bitirirdi. Kazanan Galatasaray olunca neredeyse gözü yaşlı programı açıp birden durduk yerde Merkez Hakem Komitesi'ne saldırdı, 'Bu maçı yönetecek başka hakem yok muydu' diye. Efendim ilk Galatasaray – Kasımpaşa maçında da hakem Hüseyin Göçek'miş de, Kasımpaşalılar ona itiraz etmişler de falan da... Nasıl anlatıyor, yani zannedersin ki 2-0'dan 3-2 yapan Galatasaray değil de hakem. O havayı yaratmaya uğraşıyor. Mustafa Denizli dayanamadı. Resmen Şansal'ı tersledi ve dedi ki; "Şansal o maçta hakemlik bir şey yok. Uzatma artık!" Düşünebiliyor musun aynı masada oturan Şansal'a 'Uzatma artık' dedi. Şansal da o programın moderatörü, yöneticisi. Ben nasıl 90 A'da Galatasaraylı yorumcu olarak kenarda oturuyorum, bana bir şey soruyorlar, fikrimi söylüyorum. İtiraz eden ediyor, etmeyen etmiyor. Ama moderatör olarak taraf tuttun mu, konuyu istediğin yere çektin mi işte böyle tersleniyorsun! Ertesi gün tam tersi oldu. Bunca hakem rezilliği olmuş, bunca hakem utancı olmuş ama hakemin lafı yok, konuyu bir türlü hakeme getirmiyor. Emenike olayını resmen geçiştiriyordu. Konuyu kapatırken burada gene Mustafa Denizli "Burada bir dur bakalım. Hakem olayı var." dedi. Tümer Metin dayanamadı ve döndü Şansal'a "Sana sorularım var;