Spermin yumurtaya ulaşabilmesi için, sağlıklı bir hareket kapasitesi olmalıdır. Çünkü önünde yaklaşık 5-6 metrelik uzun bir yol bekler. Bu seyahati yorulmadan tamamlayan spermlere sahip erkekler, şanslı baba adaylarıdır.
Tahlillerde sperm hareketinin normal değeri olarak; ileri hareket oranı >%32 yazar. Bunun anlamı, her 100 spermden en azından 32 tanesinin, ileri doğru hareket etmesi gerektiğidir. Eskiden ileri hareket 2 şekilde yorumlanırdı: ileri-hızlı ve ileri-yavaş olarak. Ancak 2010 yılında Dünya Sağlık Örgütü WHO yeni bir düzenlemeye giderek, bu iki şekli birleştirdi ve hızlı ya da yavaş, ileri doğru giden tüm spermleri tek bir grupta topladı. Böylece artık spermin ileri doğru gitmesi yeterli görülmekte. Bazı tahlil kağıtlarında hala ileri-hızlı ve ileri-yavaş sınıflandırması yapılmakta. Eğer sonucunuz bu şekilde yazılmışsa, siz ikisini toplayın ve %32'nin üzerindeyse, endişe etmeyin, normal demektir.
Şayet bu değer daha düşükse, o zaman spermlerde bir sorun var demektir. Bunlar başlıca spermin yapısındaki anomaliler, uzun süre ilişkiye girilmemiş olması, enfeksiyon, immünolojik nedenler, kısmi kanal tıkanıklıkları, varikosel ya da bilinmeyen başka nedenler olabilir.
Böyle bir durumda öncelikle tahlilde lökosit artışı var mı, buna bakılır. Lökosit enfeksiyondan kaynaklanabilir. Yani dışarıdan bir mikroorganizma bulaşmıştır. Bunu anlamak için semen kültürü yapılır. Kültürde üreyen ajana göre de antibiyotik verilir. Ancak klamidya ya da mikoplazma gibi bazı mikroorganizmalar her zaman kültürde çıkmayabilir. Bunlar için özel teknikler kullanılmalıdır. Bazen idrar yollarındaki mikroorganizmalar da semene karışarak, yanıltabilir. Bu nedenle idrar tahlili ile birlikte değerlendirilmesi faydalı olur.
Kültürde üreme olmazsa, lökosit artışı yapan diğer nedenlere bakılmalıdır. Spermler birbirine yapışarak kümeleşmişse, immünolojik bir faktör akla gelmeli. Bu durumda kısa süreli steroid tedavisi önerilmekteyse de, yan etkilerinden dolayı doğrudan spermin yıkanması ve arkasından aşılama ya da tüp bebek yapılabilir.
Çok sık ilişkiye girilmesi ya da tam tersine seyrek ilişki sıklığı da lökosit artışı yapabilir. Ama asıl akla getirilmesi gereken durum varikosel varlığıdır. Varikosel, ancak muayene ile tanınabilir. Tedavisi ise mikrocerrahi teknikle ameliyattır. Çok sıcak ortamda çalışılması veya aşırı fiziksel aktiviteler de lökosit artışı yapabilir. Lökosit olarak görülen hücreler, tam olgunlaşmamış sperm hücreleri de olabilir. Bunları da özel boyalarla ayırt etmeli. Eğer sperm üretiminde bir bozukluk varsa, tahlillerde lökosit çıkabilir. Spermin düzeltilmesi ile de kaybolur. Buna da dikkat etmelidir.
Spermlerde hareket bozukluğunun bir başka nedeni ise prostat seviyesindeki kanallarda tıkanıklıklardır. Transrektal ultrasonografi burada faydalı olur. Özellikle meni volümünde azalma da eşlik ediyorsa, bu şekilde bir tıkanıklık öncelikle akla getirilmelidir. Sperme ait daha nadir rastlanılan nedenler arasında immotil silia sendromu ve Kartagener sendromu bulunur. Böyle olgularda solunum yollarında da öksürük, balgam çıkarma gibi belirtilere rastlanılır. Sperm hareket bozukluklarında en önemli husus, hareket etmeyen spermlerin ölü mü yoksa canlı mı olduğudur. Bunu anlamak için canlılık testleri (HOS testi, Eozin testi) yapılır. Çünkü hareket düzeltilemese bile, eğer spermler canlı ise tüp bebekten fayda görülebilir.Son olarak da, sperm toplama sırasında toplama kabına karışmış olabilecek yabancı maddeler, sabun gibi faktörler düşünülmeli.
Netice olarak, spermlerin hareket bozukluğu çocuk olmamasında için önemli bir sorundur. Detaylı bir araştırma ile nedeni bulunabilirse, doğal yolla gebelik şansı da artacaktır.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos