Boğaziçi Üniversitesi'nde görevli 3 bilim insanı, uyku apnesi rahatsızlığı için etkili ve kullanımı rahat yeni bir çözüm geliştirdi. Her 10 erkekten 4'ünde görülen hastalıkta kullanılacak ağız içi aparat, uyku konforundan ödün vermeden kullanılabiliyor ve horlamanın şiddetini de azaltıyor.
BİYOUYUMLU MALZEMEDEN
Dünyada büyük kitleleri etkileyen ve tedavi edilmediğinde kanser, diyabet ve kalp rahatsızlıklarına yol açan yaygın sağlık problemi uyku apnesi sendromunun tedavisi Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden geldi. Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü'nde görevli Türk bilim insanları Yrd. Doç. Dr. Özgür Kocatürk, Doç. Dr. Albert Güveniş ve doktora öğrencisi Sefa Zülfikar'ın geliştirdiği ağız içi aparatı sayesinde hastalık artık kolayca tedavi edebilecek.
Dünyada başka bir örneği olmayan, uyku konforundan ödün vermeden kullanılabilen ürün, horlamaların şiddetini de büyük oranda azaltıyor.
Uyku sırasında, ağız iç bölgesindeki kasların gevşemesi sonucunda, yer çekiminin de etkisiyle dilin ve çenenin çökerek havayolunu tıkamasıyla yaşanan uyku apnesinin nedenleri arasında üst solunum yollarında belirgin anatomik darlıklar, fazla kilolu olmak, büyük bademciklere ve geniz etine sahip olmak gibi nedenler yer alıyor. Sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilen uyku apnesi için geliştirilen aparat, tamamen biyouyumlu malzemelerden üretilecek. Klinik çalışmalarda alınan olumlu sonuçlarla, hafif ve orta şiddette uyku apnesi tedavisinde yeni ve etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılacak.
Aparatın dünyadaki tüm hastaların kullanımına sunulabilmesi için gereken tüm çalışmalar devam ediyor.
HER 10 ERKEKTEN 4'ÜNDE GÖRÜLÜYOR
Günümüzde neredeyse her
10 erkekten 4'ünde
uyku apnesine rastlanıyor.
ABD'de 25 milyon teşhis
konmuş hasta var. Türkiye'de
bu sorunu yaşayan hastaların
çoğu hastaneye gitmiyor.
Aktif tedavi alan hasta
sayısı ise 500 bin civarında.
EK CİHAZA İHTİYAÇ KALMAYACAK
Biyomedikal Mühendisliği
Enstitüsü'nde geliştirilen,
Yaşam Bilimleri ve
Teknolojileri Merkezi'ne
(LifeSci) ait temiz oda
laboratuvarlarında prototip
üretim çalışmaları
tamamlanan ve ağıza
bir emzik gibi takılan bu
aparat sayesinde uyku
sırasında hastanın çene
ve dilinin hava yoluna
çökmesi engelleniyor.
Böylece hastalar uyku
sırasında ihtiyaç duydukları
oksijeni almaya
devam edebiliyor. Ayrıca,
uyku apnesinin güncel
tedavisinde kullanılan
maske veya solunum
hortumu gibi ek cihazlara
gerek duyulmadan
hastanın kendi nefesiyle
uyuyabilmesi sağlanmış
oluyor. 12 gönüllü
katılımcı ile Acıbadem
Kozyatağı Hastanesi'nde
Doç. Dr. Ceyda Erel
Kırışoğlu gözetiminde
yürütülen klinik çalışmalardan
beklentilerin
üzerinde sonuçlar aldıklarını
bildiren Kocatürk
ve Güveniş, bu sonuçları
iki yılda bir yapılan ve bu
yıl Fransa'nın Marsilya
kentinde gerçekleştirilen,
"Uyku ve Nefes
2017" Kongresi'nde,
alandaki uzman hekimlerin
dikkatine sunduklarını
belirtti.