Sosyal medya bağımlılığı son dönemin belki de en çok tartışılan konusu. Bir restorana, kafeye gittiğimizde kapıdan girer girmez istediğimiz ne menü oluyor ne de içecek bir bardak su. Direkt "Kablosuz internet var mı, varsa şifresi nedir?" diye soruyoruz. Durum böyleyken günümüz insanını bu bağımlılıktan korumaya yönelik her gün yeni bir yöntemle karşı karşıya kalıyoruz. Kimi tatil köyleri müşterilerinin akıllı cihazlarını tesise girişte alıyor ya da şirketler internette çok uzun süre gezdiğinizi hatırlatan uygulamalar geliştiriyor. Peki akıllı telefonumuzdan bir süreliğine de uzak kalmak bizi nasıl etkiliyor? Bu sorunun yanıtının peşine düştüğümüzü öğrenen teknoloji yazarımız Timur Sırt dahil olduğu bir deneyden söz etti. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, proje kapsamında bölümde okuyan birinci sınıf öğrencilerine sosyal medya diyeti yaptırmış ve yaşadıklarını anlatan birer günlük tutmalarını istemiş. İş böyle olunca biz de sosyal medya diyeti/detoksu yapan öğrencilerin Instagram, Twitter, Facebook ve WhatsApp olmadan iki günü nasıl geçirdiğini öğrenmek için okulun yolunu tuttuk. Derse girmeden önce konuştuğumuz İsmail Hakkı Polat, deneyden verimli sonuçlar elde ettiklerini belirtti: "48 saat boyunca sosyal medyayı kullanmayacaksınız' dediğimde ilk sordukları 'WhatsApp dahil mi hocam?' oldu! 30 kişilik sınıftan 20 kişi katıldı ve sadece 10'u diyeti tamamlayabildi. Daha fazla olsaydı değil iki gün, beş saat bile dayanamayacaklardı."
CEVAP YAZMAYINCA KAVGA ÇIKTI
Sınıfa bir girdik ki herkesin bir elinde akıllı tablet, diğer elinde de akıllı telefon. Hatta derse evinde kahvaltı ederken tabletiyle katılan öğrenciler bile var. Böyle bir sınıfı sosyal medya diyetine sokmak kesinlikle çok acımasızca bir fikir. Öğrenciler deney bitip akıllı cihazlarına bir hafta önce kavuşmalarına rağmen hâlâ özlem giderememiş. Derste tabletine sarılan da vardı, dersi dinlemeyip bildirimlerini kontrol edenler de! En çok sevinenlerden biri Elif Yücetepe idi. Yücetepe "İnterneti açtığımda ben ve akıllı telefonum nefes aldık! Ama bu proje bende bir farkındalık yarattı. Ailemle az vakit geçiriyormuşum. Ama yine de uygulamalarımsız yapamam! Şükür ki WhatsApp var" diyor. Sözleri biter bitmez elindeki tablete sarılıyor. WhatsApp'tan cevap yazamayınca arkadaşlarının kendisini sohbet grubundan sildiği İrem İlhan ise "İlk gün çok zorlandım. Sabah kalkıp telefona bakamayacağım için daha uzun uyudum. Televizyon da çok sıkıcı geldi. Fakat ikinci gün ailemle oyun oynarken her şey aklımdan çıktı. 56 saat sonra uygulamalarıma kavuştum" diyor. Araştırmaya katılan gençler bir konuda hemfikir, sosyal medya diyeti diğer diyetlerden çok daha zor...
TELEFONDA KONUŞMAYI SEVMİYORLAR
İki günlük sosyal medya diyetinin sonuçlarını sıralamak gerekirse:

Telefonda uzun süre konuşmaktan nefret ediyorlar. İletişim yolu olarak aramak en son akıllarına gelen yöntem.

Gazeteleri internet sitelerinden takip etmiyorlar. Twitter'ın kısa ve öz yöntemine alıştıkları için gündemin de bu şekilde verilmesinden yanalar.

Gençlerin uygulamalara en çok ihtiyaç duyduğu anlar yolda ve uyumadan önce yataklarında oluyor.

Diyet fikri onlarda bir farkındalık yaratsa da asla böyle bir şey yapmak istemiyorlar.