İki dakikayı aşkın bir fragmanda benzerlerinde görülen cinsten, tanıdık birkaç vurucu sahnenin ardından siyah zeminde ilk fragman cümlesi beliriyor:
"Ömrü çok kısadır kelebeğin. Oysa hiç acelesi yoktur." Senaryosunu, sözleri dilbilgisi yanlışlarıyla dolu şarkılar okuyan eski bir arabeskçinin yazdığı filmin fragmanı için iyi bir cümle bu. Fragman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın galasına katıldığı Gelmeyen Bahar adlı filmin fragmanı. Bu filmde, 'Küçük Emrah' namıyla bilinen Emrah Erdoğan ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturdu. Yaklaşık 20 yıldır kamera karşısına geçmeyen Emrah, oyunculuğunun zaman aşımına uğradığını düşünmüş olacak ki, bu yıl Gelmeyen Bahar ile kamera arkasına geçti. Benim bu yazıyı yazdığım Cuma günü (8 Mart) Emrah'ın hem yazdığı hem de yönettiği film vizyona girdi.
SABAH Ekler'in Genel Yayın Yönetmeni Elçin Yahşi ve editör Yeşim Kasap, bu film vesilesiyle 'Küçük Emrah'ın portresini yazmamı önerdiler. Emrah portresi fikri Sonat Bahar'ınmış. Emrah Erdoğan'ın, yönetmenlik işine giriştiğini öğrenince insanın aklına ilk gelen, "Acaba Mahsun Kırmızıgül örneğinde olduğu gibi sinemada başarıyı yakalayabilir mi?" sorusu oluyor. Zira Küçük Emrah da tıpkı Mahsun Kırmızıgül gibi piyasaya çocukluğunda arabesk şarkı söyleyerek adım atmış biri. Ama Küçük Emrah, Kırmızıgül'den farklı olarak çocukken daha meşhur oldu. Mahsun Kırmızıgül ise sinemaya Emrah Erdoğan'a göre çok daha erken bir dönemde adım atarak bu alanda başarı kaydetti.
Henüz izleyemedik ama Emrah, ilk filminde töre cinayeti ve kadına karşı şiddet temalarını işliyor. Filmin tam da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gösterime girmesi de şu sıralar yönetmenlerimizin pek sık başvurduğu PR hamlelerinden biri. Üç Boyutlu Portre'nin bu haftaki konuğu Emrah Erdoğan, 1971 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde Elyasa Erdoğan ve Ayten Erdoğan'ın tek çocuğu olarak doğdu. Doğum tarihi, nüfus kayıtlarında 1 Ocak 1971 olarak geçiyor. Doğum tarihi, muhtemelen tam olarak bilinmediği için kayıtlara böyle geçmiş.
EMRAH'IN GAZETECİ SÜT KARDEŞİ
Emrah Erdoğan'ın bebeklik dönemine dair dikkate şayan, hatta düpedüz haber değeri olan bir ayrıntı var ki, onu açıklamadan edemeyeceğim. Bir gazeteci süt kardeşi var Emrah'ın. Ama kendisine adını açıklamama konusunda söz verdiğim için bu gazetecinin ismini yazamıyorum. Tanınmış bir gazeteci, adını yazsam epey tartışma konusu olur. Ama dediğim gibi söz verdiğim için -biraz mübalağalı konuşalım- işkence bile görsem ismini vermem. Öğrendiğime göre Emrah'ın annesi Ayten Erdoğan Ergani'de bağa gittiğinde Emrah'ın akranı olan gazetecinin annesi (Ayten Hanım'ın çok samimi arkadaşıymış), Emrah'ı emzirirmiş. Emrah, 1.5 yaşındayken babasını kaybetti, yetim büyüdü. Gazeteci süt kardeşinin de aynı yaşlarda babasını kaybetmiş olması ilginç bir tesadüf. Bu arada Küçük Emrah'ın evvelce İpek soyadını, yani üvey ağabeylerinin soyadını kullanırken sonradan öz babasının soyadı olan Erdoğan'ı kullandığını da belirtelim. Emrah'ın Kürt asıllı olduğu zannediliyor. Vikipedi'de de öyle yazıyor, ama bu bilgi doğru değil. Emrah, Ergani'de 'Kako' olarak bilinen bir etnik gruba mensup ve Kakolar Kürt değil.
Emrah, Diyarbakır'da ortaokul okurken 1983 senesinde, henüz 12 yaşındayken Küçük Emrah namıyla ilk albümü Ağam Ağam'ı çıkardı. Albüm, büyük ilgi gördü. Peşi sıra Gülom ve Zavallılar albümü geldi ve Küçük Emrah ışık hızıyla lümpen gençlik kitlesinin rol modeli olan bir 'celebrity' figüre dönüştü. Zavallılar'ın çıktığı 1985 yılında Emrah, Yaralı adlı bir albüm daha çıkardı. Ardından Boynu Bükükler (Bu albümün adının, Yılmaz Güney'in komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle cezaevine girmesine neden olan romanı Boynu Bükük Öldüler'den ilhamla konulup konulmadığı bilinmiyor) ve Ayrılamam adlı albümleri 'bestseller' oldu. Ayrılamam, o dönem için rekor bir satışa ulaştı ve tam 2,5 milyon kopya sattı.
ARABESK'TEN DE KAZANDI, POP'TAN DA…
'Küçük Emrah', 1980'lerde Ferdi-Orhan-Müslüm ekolü dışında 'düşük segment arabesk' diyebileceğimiz türün iyi sattığı dönemde bu türden ürünler ortaya koyarken, 1990'lı yılların başından itibaren Türkiye'de yaygınlaşan pop müziğe yönelmeye başladı. 1993 yılında Haydi Şimdi Gel adlı bir albüm çıkardı. Bu albüm 3,5 milyon sattı. Emrah'ın diskografisinde bu albümler haricinde Selam Sevdiklerime (1988), Es Deli Rüzgâr-Neşeliyim (1988), Sevdim (1989) Hoş Geldin Gülüm (1990), Sen Gülünce (1991), Sevdim mi Tam Severim (1994), Narin Yarim (1996), Nostalji (1997), Dura Dura (1998), Ya Hey (2000), Ar+ı (2002), Kusursuzsun (2004), Dön (2005), Adın Ne Senin? (2006), Best of Emrah (2007), Yelpaze (2008), Terzinin Oğlu (2011) adlı albümler yer alıyor. Emrah, ayrıca aralarında Acıların Çocuğu (1985) Ayrılamam (1986) ve Sefiller'in de (1987) bulunduğu 20 filmde oynadı.
'Küçük Emrah' imgesinin 1980'li yıllar için bir PR harikası olduğunu söylemek lazım. Ne var ki bugün böyle bir 'proje' piyasaya sürülse iş yapmaz. Muhtemelen Gangnam Style da 80'lerde iş yapmazdı. Zamanın ruhu işte.
Emrah Erdoğan, albümlerinden ve filmlerinden kazandığı paranın çoğunu gayrimenkullere yatıran biri. Erdoğan'ın 100'e yakın gayrimenkulü olduğu yönünde iddialar var. Kendisi bu sayının abartılı olduğunu söylüyor, ama en az bunun üçte biri kadar gayrimenkule sahip olduğunu da ima ediyor.
Emrah Erdoğan'ın sahibi olduğu gayrimenkullerden her ay 250 bin dolar gelir elde ettiği söyleniyor. Ne diyelim Allah daha çok versin. Emrah Erdoğan, vaktiyle çok kazanıp harcayan Yeşilçam ünlüleri ve şarkıcılar gibi yapmamış. Yeni neslin 'celebrity'leri de onun izinden gitseler iyi ederler. Öyle ya! Eskilerin deyişiyle su akarken testiyi doldurmalı.