Kültür perakendesi olarak adlandırılan müze mağazacılığı Türkiye'de giderek büyüyor. Müze mağazaları, günümüzde müzeyle ilgili Kitap ve küçük hediyelik eşyaların satıldığı yerler olmaktan çıkarak cazibeli satış merkezlerine dönüştü.
Türkiye'de bu işi 28 ildeki 117 müzede mağaza ve kafeteryası bulunan BKG üstlenmiş durumda. 2016'ya kadar müze mağazalarının işletme hakkını alan şirket yakın zamanda ilginç bir satışa da imza attı. Topkapı Sarayı'ndaki müze mağazasında sergiledikleri Fatih Sultan Mehmet'e ait Sultan Kılıcı'nın replikasını tam 100 bin TL'ye Hong Kong'lu bir koleksiyonere sattıklarını söyleyen Bilintur Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Hallik, "Bu kılıç 125 santimetre uzunluğunda ve 2.3 kilogram ağırlığında. Kılıç üzerinde sultana güç ve kuvvet vermesi için yazılmış özel bir dua yer alıyor. Kılıcın balçak kısmı masif pirinç, sap kısmı koç boynuzundan üretildi. Dua ise aslına uygun olarak tamamen el işçiliğiyle işlendi" dedi.
İKİNCİSİNİ ÜRETTİLER
Satışın ardından aynı kılıcın ikincisini ürettirdiklerini ve mağazada satışa sunduklarını kaydeden Hallik, "Bu kılıcın orjinali Topkapı Sarayı'nda sergileniyor" diye konuştu. BKG bünyesinde sekiz ana kategoride ürün bulunduğunu kaydeden Hallik, "Özel sergilere de ürün koleksiyonu bazında destek veriyoruz" dedi.
OSMANLI'NIN KOKUSUNU SATIYORLAR
Zaden markasıyla şerbet de ürettiklerini söyleyen Orhan Hallik, "Ayrıca Osmanlı'nın ilk parfümünü, Latis-i Harem adını verdiğimiz özel koleksiyonla müze mağazalarımızda satışa sunduk" dedi.
Hallik, şöyle devam etti: "Osmanlı'nın bilinen ilk parfümü olan ve yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip olan Buhur Suyu, Tanzimat döneminden önce her yıl Topkapı Sarayı'nda Ramazan ayının on beşinci gününden sonra padişaha takdim ediliyordu. Yıllar öncesinden günümüze taşınan bu kokuyu, parfüm, mum ve oda parfümü olarak üç farklı konseptte tasarlayıp satışa sunduk."
HİTİTLERDEN İNCİRLİ EKMEK...
Gastroarkeoloji konusunda da çalışmalar yaptıklarını söyleyen Orhan Hallik, "Mesela Hititlere ait özel ekmekler ürettik. Çorum'da bulunan dönemin tabak ve yemek kaplarındaki kalıntılardan maya tespit edildi. Çorum unu ve bu mayayla birlikte Hititlerin peynirli, incirli ve bezelyeli ekmeklerini ürettik" dedi.
MÜZEYE KATIRLARLA ÜRÜN TAŞIDILAR
Türkiye'deki 117 müze ve ören yerinin ticari alanlarının işletme yetkisine sahip olduklarını ifade eden Orhan Hallik, şu bilgileri verdi: "100'den fazla geleneksel el sanatçıları ile işbirliği yapıyor, istihdam ve ekonomiye katkı sağlıyoruz. Amacımız, müzelerin farkındalığını artırmak. Katırlarla, teknelerle ürün taşıyoruz. Mesela Sümela Manastırı'ndaki müzeye ancak katırlarla ürün götürebiliyoruz. Sedir Adası'na da teknelerle taşıma yapıyoruz. 14 müzeye ait 73 replika, 30 müze koleksiyonu ve 7 şehir koleksiyonu satışa sunuyoruz. 6 yılda 100 milyona yakın yerli ve yabancı ziyaretçi ağırladık."
Mağazaların yanı sıra yine ve müze yerlerinde kafeterya işlettiklerini anlatan Hallik, "Müze'nin Kahvesi adını verdiğimiz bu mekanların sayısı 55'e ulaştı. Turistlere yılda 60 bin fincan Türk kahvesi içiriyoruz. Müzelerin yalnızca tarihi alanlar değil, vakit geçirebilecekleri sosyal alanlar olduğunu anlatmaya çalışıyoruz" dedi.
TURİSTLERİN ALIŞVERİŞ EĞİLİMLERİ
İstanbul dünyanın her yerinden ziyaretçi aldığını belirten Orhan Hallik, turistlerin alışveriş eğilimlerine yönelik olarak şu bilgileri verdi: "Kuzey Avrupalılar, ağırlıklı olarak akseuar ve kitap satın alıyorlar. Latin Amerikalılar ise gümüş ürünleri tercih ediyorlar. Orta Doğulu turistler ise daha çok takı ve Dekorasyon ürünleri alıyor. Ruslar, ikona ve takıları, Uzak Doğulular ise doğal ürünler, sabun ve hamam kültürüyle ilgili objeleri tercih ediyor.
ABD'liler ise replika alıyor."