Tuz Mağarası'nda 200 yıl önce bulunan eşek, 5 yıl önce bulunan tavşan ve 2 yıl önce tesadüfen ölü halde bulunan yılan hiçbir özelliğini kaybetmeden orijinal halleriyle sergileniyor.
Çankırı'da Hititler döneminden bu yana yaklaşık 5 bin yıldır işletilen tuz mağarası, Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervine sahip olmasının yanında galerileriyle İç Anadolu Bölgesi'nin önemli turizm merkezleri arasında yer alıyor.
Yıllarca yapılan üretim sonucu birçok galeri oluşan mağarada, yer yer tuzdan oluşmuş sarkıt ve dikitlere rastlanıyor. Tuz Mağarası'nın turizme kazandırılması için Çankırı Valiliği tarafından çeşitli projeler
geliştiriliyor.
Galeriler halinde düzenlenmiş mağaranın içerisinde tuzdan yapılmış çeşitli heykellerle mağarada ölen eşek, tavşan ve yılan sergileniyor.
MİKROP VE BAKTERİ ÜREMİYOR
Tuz Mağarası'nın sorumlu maden mühendisi Murat Danacı, yaptığı açıklamada, mağaranın antibakteriyel bir ortam olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Burada herhangi bir çürüme olmuyor çünkü yaşam şartı sıfır bu ortamda. Antibakteriyel bir ortam, bakteri, mikrop bile üreme yapmıyor burada. Eskiden de bir tabir vardır, yaraya tuz. Yaraya tuz basarlarmış mikrobu öldürsün, kırsın diye''
Mağarada 200 yıl önce eşek bulunduğunu ifade eden Danacı, eskiden mağaradan tuz çıkartırken eşeklerin kullanıldığını söyleyerek, ''Yaklaşık 5 bin yıldır tuz üretimi yapılan işletmemizde, eskiden nakil aracı olarak eşek ve at arabaları kullanılmaktaydı. Bu eşek eskiden tuz taşırken içerdeki yer altı suyuna düşerek ölüyor. Yaklaşık 200 yıl önce bunu orada buluyorlar ve çıkarıyorlar. Bir kenara koyuyorlar'' ifadesini kullandı.
DOĞAL ORTAMINDAN UZAKLAŞINCA ÇÜRÜYOR
Doğal ortamından uzaklaştırılan eşeğin çürümeye başlayınca tekrar aynı yere getirildiğini kaydeden Danacı, ''Daha sonra eşeğin çürümediğini fark edince Ankara Maden Teknik Arama (MTA) müzesine götürüyorlar. Orada bozulmaya başlayınca tekrardan buraya doğal ortamına gönderiyorlar. Tekrardan bozulma durma noktasına geliyor'' diye konuştu.
Mağarada çalışanlar tarafından 5 yıl önce bulunan bir tavşan cesedinin de çürümeden sakladığını kaydeden Danacı, ''Tavşan 5 yıldır bizimle, herhangi bir bozulma yok. Onu üretimin bittiği açık yerlerde bulduk. Dışarıya hiç çıkarmadık, çürümede meydana gelmedi'' diye konuştu.
Son olarak 2 yıl önce buldukları bir yılanı da sergilediklerini belirten Danacı, ''Bulunduğumuz ortamda hiçbir beden bozulmamaktadır. Bunların bozulmama sebebi tuzdur. Burada bulunan eşek, tavşan ve yılanda herhangi bir doldurma işlemi yoktur. 500 yıllık eşeğimiz, 5 yıllık tavşanımız ve 2 yıllık yılanımız çürümeden burada sergileniyor. Onlara herhangi bir müdahalemiz bulunmamaktadır'' ifadelerini kullandı.