TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, demokratik ve sivil bir anayasa için başlattığı parti turlarını ve sürecin geleceğini ilk kez SABAH Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Parlamento Büro Şefi Zübeyde Yalçın'a verdiği özel röportajla değerlendirdi. İşte Kurtulmuş'un SABAH'ın sorularına verdiği önemli mesajlar içeren yanıtlar:
Yeni anayasanın ruhu nasıl olmalı?
12 Eylül darbesinin ağır ve karanlık yükünü, yani 1982 Anayasası'nı TBMM olarak, Cumhuriyetimizin yeni asrında, milletimizin sırtından hep birlikte indirmeye kararlıyız. Türkiye'mizin temel kuruluş felsefesine, medeniyet değerlerine ve halkımızın güçlü ve güvenli bir gelecek inşa etme idealine yaraşır, vatandaş ve millet odaklı yeni bir anayasayı hedefliyoruz. Sivil, demokratik, kuşatıcı, özgürlükçü bir yeni anayasa olsun istiyoruz.
Anayasa'nın ilk 4 maddesi ve vatandaşlık tanımına dokunulmaması yönünde net duruşlar söz konusu...
Siyasi partilerin kahir ekseriyetinin bu maddelerin değişmemesiyle ilgili fikirleri ortadadır. Dolayısıyla böyle bir teklifin masaya gelip kabul edilmesi bugünkü siyasi aritmetik bakımından beklenemez.
Sürece ilişkin kurallarınız nedir?
Doğru zemin ve doğru yöntem belirlemeliyiz. Doğru zemin, TBMM'dir. Bütün yetki ve sorumluluk TBMM'nindir. Doğru yöntem de partilerin büyük çoğunluğunun uzlaştığı yöntem olacaktır.
TBMM MİLLETİ TEMSİL EDER
"Bugünkü TBMM, Kurucu Meclis vasfında değil, anayasa yapamaz" görüşü savunuluyor...
Anayasa konusunda her türlü
fikri tartışırız, otururuz, konuşuruz
ama tartışmayacağımız tek konu şu anda
TBMM'nin anayasa yapma gücü ve yetkisine
sahip olmadığıdır. Bu Parlamento millet
tarafından seçilmiş, yüzde 95 temsil gücü
olan, 15 siyasi partinin, halkın bire bir temsil
edildiği bir kurumdur... Toplumsal bir mutabakat
metni olması gereken anayasa sürecinin, toplumsal
bir ayrışma sürecine dönüştürülmemesi gerekir.
Bunun için de Parlamento'da ümit ederiz ki
400'ün üstünde bir mutabakat bulunsun.
Anayasayı yine de referanduma sunacak mısınız?
Mevcut anayasaya göre Meclis'teki destek
400'ü aşarsa referanduma gidilmesine gerek yok.
Ama bunlar zaman içerisinde tartışılacaktır.
SÜREÇ AÇIK VE ŞEFFAF OLACAK
Yeni anayasaya ilişkin partilerin bazı koşulları var...
Şu anda elimizde, gündemimizde,
dosyamızda belirlenmiş
bir tek madde yok. Burada titizlikle
üzerinde durduğumuz husus şeffaf,
açık ve iyi niyetle süreci götürmektir.
"Hazır bir anayasa paketi var, görüntüde görüşmeler yapılsın, sonra gündeme getirilecek" iddiaları var. Böyle bir arka plan çalışmasıyla mı yürüyorsunuz?
Kesinlikle hayır. Değil bir anayasa
hazırlamak, belirlenmiş bir madde bile
yok şu anda. Sürecin açık, şeffaf bir şekilde
yürütülmesini arzu ediyoruz.
"Türkiye'nin bir anayasa gündemi yok ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir daha seçilmesi için yeni anayasa gündeme taşınıyor" yorumlarına ne diyorsunuz?
Bu, külliyen bir hezeyandır. Partilerin
hemen tamamının yeni bir anayasadan
bahsettiği ortamda, en geniş katılımla
ve önerilerle yeni anayasa iradesi ortaya
konulursa zaten bu konu siyasetin gündemi
olur.
BU İŞİN ESASI SAMİMİYET
Görüş isteyeceğiniz partilere ve kurumlara çağrınız ne olacak?
Bir kelimeyle özetlemek
gerekirse bu işin esası "samimiyet."
Samimi olan insan en
aykırı fikri dahi söylese, problem
yoktur. Ama masayı dağıtmak
için 'Ben konuşmayacağım,
görüşmeyeceğim' diyen adama
hangi imkânı sunarsanız sunun,
görüşünü almanız mümkün
değildir. Dolayısıyla, samimiyetle
bu süreci yürütebilmeyi ümit
ediyorum. Ben, kendi adıma
buna gayret edeceğim.
Başlangıç kriteriniz samimiyet. Peki, risk nedir?
Yeni anayasayla ilgili bu
sürecin en büyük tehlikesi, süreci
dışarıdan zehirlemek isteyen
unsurların olabileceğidir. Onun
için de siyaset iyi niyetle el sıkışırsa
süreçleri dışarıdan zehirlemek
isteyenlere fırsat kalmaz.
Niyet okuyanların olduğu, kastedilmeyen,
söylenmeyen şeylerin
söylenmiş veya kastedilmiş
gibi ortaya konulduğu ortamların,
iyi niyetli, samimi, şeffaf
bir süreci zehirleme ihtimalleri
vardır.
Kimleri kastediyorsunuz?
Kastetmiyorum, 'Kim böyle
davranıyorsa...' diyorum. Siyaset
içi ve dışı unsurlar olabilir.
Meclis Başkanı olarak ben çok
dikkat ediyorum. Siyasi partilerin
de büyük hassasiyet göstermesi
lazım. Parlamentoda
temsil edilen partiler bir masa
etrafında fikirlerini söyler. Ama
'Siz anayasa yapamazsınız, anayasayı
konuşamazsınız ya da
sizin böyle bir yetkiniz yoktur'
gibi söylemlere prim vermeyiz,
asla tartışmayacağımız tek başlık
bu.
NİYET OKUMAK DOĞRU DEĞİL
AK Parti ve MHP'yle görüşmelerin sonraya kalması birtakım söylentilere neden oldu...
Bir program içerisinde randevular talep ettik, randevular geldi. AK Parti ve MHP ile de görüşeceğiz. Her partinin ve genel başkanının kendi gündemi, siyasi görüşmeleri, önceden belirlenmiş randevuları olabiliyor. Bu ve benzeri konular üzerinden birilerinin niyet okumasını doğru bulmam.
ÖNYARGISIZ DESTEĞİ GÖRDÜM
Siyasi partilerle yaptığınız görüşmelerde genel hava nasıldı, umutlu musunuz?
Ziyaret ettiğim siyasi
partilerin hepsini sürece
destek olmaya, katkıda
bulunmaya hazır
buldum. Türkiye'nin, 12
Eylül Anayasası'ndan kurtulmasına
ve yeni bir anayasa
yapılması çalışmasına
önyargısız olarak destek
vereceklerini bu ziyaretlerde
kendilerinde gördüm.