15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye, KKTC'deki kurumlar içinde de FETÖ soruşturmasını talep etmiş ancak KKTC'li yetkililer, FETÖ bağlantılı bir örgütlenme olmadığını savunmuştu. Örgütün haberleşme programı By-Lock'un çözülmesinin ardından KKTC bağlantıları da gün yüzüne çıkmaya başladı. Geçen ay FETÖ ile bağlantılı Din İşleri Başkanı Talip Atalay ve birkaç imam soruşturulmaya başlandı. Ancak KKTC emniyet teşkilatında büyük bir sessizlik hakimdi. Emniyet içinde devam eden soruşturmaya Türkiye'den gelen özel ekipler de katıldı, çok sayıda polisin ifadesi alındı.
BAŞSAVCILIKTA ÖZEL EKİP GÖREVLENDİRİLDİ
Bu süreçte, KKTC Başsavcılığı, Başsavcısı Yardımcısı Ergül Kızılokgil başkanlığında özel bir ekip görevlendirdi. Kıbrıs gazetesinin haberine göre, özel ekibin başında bulunan Başsavcı Yardımcısı Kızılokgil, Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu'a resmi bir yazı yazarak, 53 polis memurunun FETÖ ile doğrudan bağlantısının saptandığını ve 3'ü üst düzey rütbeli polislerin görevden alınmalarını istedi. Tamamlanan soruşturma dosyası, dava açılması için Başsavcılığa gönderildi. Başsavcılık soruşturmayı yürüten Kızılokgil'den dosyaların tekrar incelenmesini talep etti.
BY-LOCK, HİMMET, ŞAİBELİ HESAPLAR…
Hürriyet'in haberine göre soruşturma dosyası içindeki delillerin sadece By-Lock'la sınırlı olmadığı belirtiliyor. Suçlanan polislerin By-Lock kullanıcısı olmalarının yanısıra, örgüte himmet adında bağış yaptığı, geçtiğimiz yıllarda Türkiye'den gelen FETÖ üyeleriyle toplantılara katıldıkları belirtiliyor. Bazı polis memurlarının kişisel hesaplarında ise, kaynağı şüpheli yüklü miktarda nakit bulunduğu ileri sürülüyor.
TÜRKİYE'DEKİ GİBİ TERÖR YASASI YOK
FETÖ, Türkiye'deki darbe girişiminin ardından KKTC'de 'terör örgütü' ilan edilmişti, ancak KKTC hukukunda Türkiye'deki gibi bir terör yasası bulunmuyor. İngiliz hukuk sisteminin geçerli olduğu KKTC'de, suçlanan polislerin önce görevden alınmaları ardından aleyhlerine, "Yasadışı cemiyete üye olmak", "yasadışı cemiyete ait yıkıcı ve propaganda nitelikli yayın bulundurmak", "yasadışı cemiyeti savunmak ve teşvik etmek" suçlamalarının getirilmesi bekleniyor. Yargı sürecinin başlaması halinde polislerin tutuklu ya da tutuksuz yargılanmalarına mahkeme karar verecek.