Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da arasında bulunduğu müşteki avukatları ve bazı müştekiler katılıyor.
Duruşmada hazır olanların tutanağa geçirilmesinin ardından dün akşam saatlerinde savunmasını tamamlayan sivil sanık Nurettin Oruç'un çapraz sorgusu sürdürülecek. Sanık Oruç'un çapraz sorgusunun tamamlanmasından sonra darbe girişimi sırasında üste olduğu belirlenen sivil sanık Harun Biniş'in savunmasına geçilmesi planlanıyor.
Başbakanlık avukatının, savunmasında Kahramankazan'a hayvan belgeseli çekmeye geldiğini öne süren Oruç'a, buraya giderken üzerinde neden pasaport taşıdığını sorması üzerine Oruç, "Uzaktaki Anadolu Projesi" kapsamında 14 ülkede yapacakları çekimlerle ilgili, alınacak izinden sonra şirketin söyleyeceği ülkeye gideceği için yanına pasaportunu aldığını iddia etti.
Müşteki avukatı Alaaddin Varol'un, beyanlarında üniversite döneminde KYK yurdu çıkmayınca arkadaşlarıyla birlikte evde kaldığını söylediğini hatırlatarak yeni gittiği bir şehirde nasıl arkadaş edinip ev kiraladığını sorması üzerine Oruç, o dönemde Kayseri'den bir arkadaşının bulunduğunu, başta onla kalırken başkalarıyla tanıştığını söyledi.
KÜÇÜKBAŞ VE BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN BELGESELİNİ YAPACAKMIŞ
Varol'un, Akıncı civarında hangi tür hayvanlarla ilgili belgesel çekimi yapacağı sorusuna Oruç, "Küçükbaş ve büyükbaş. Öncelikle küçükbaş ağırlıklı olarak." yanıtını verdi.
MİT tırları davasında "Bayrak" isimli gizli tanığın, Oruç'un Güneydoğu Anadolu Jandarma imamı olduğunu söylediğinin hatırlatılması üzerine Oruç, bu konuda bilgisi olmadığını belirtti.
Avukat Varol, bunun üzerine MİT tırlarıyla ilgili İstanbul'da açılan dosyanın da getirilmesini talep etti.
Varol'un, ev arkadaşlarından sadece "Halil" ismini hatırladığını söylediğini anımsatması üzerine Oruç, "Ben çok isim tutamam. Şu anda bile çocuklarımın isimlerini karıştırıyorum" dedi.
'LİMONİ AYRILDIK'
Avukat Varol'un "FETÖ'cü değilim ve bunlardan çok çektim, demişsiniz. Para mı çektiniz, sıkıntı çektiyseniz anlatabilir misiniz? Ne sıkıntısı çektiniz?" sorusu üzerine Oruç, "Ayrılırken limoni ayrıldık biraz" dedi.
Oruç, bunun üzerine Mahkeme Başkanının yönelttiği, "Tazminatınızı mı vermediler, niye ayrıldın?" şeklindeki soruya, "2003-2004'te ayrılma sürecinde biraz sıkıntı yaşadık. Onu da ben çok açmak istemiyorum. Bende kalsın" diye konuştu.
"Fetullah Gülen'in küresel güçlerin kontrolüne girmiş bir vatan hani olduğuna inanıyor musunuz?" sorusunu da Oruç, "Bu soruya cevap vermiyorum. Dün savunmamda da söyledim. Cevap vermeyeceğim, oradan bakılabilir" şeklinde yanıtladı.
AK Parti Vekili Avukat Muammer Cemaloğlu'nun Kahramankazan'da hangi köye gittiği, hangi kasapla görüştüğü şeklindeki soruları üzerine Oruç, köye değil bir kombineye gittiğini ancak buranın ismini hatırlamadığını ifade etti. Oruç, ayrıca bu kombinede görüştüğü kasapların ismini de hatırlamadığını öne sürdü.
FETÖ'CÜ NURETTİN ORUÇ 15 TEMMUZ GECESİ AKINCILAR ÜSSÜ'NDE GÖRÜLMÜŞTÜ
15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbenin planlayıcısı olduğu gerekçesiyle yargılanan sivil imam Nurettin Oruç, dün savunmasını yapmaya başlamıştı.
AKINCI'YA BELGESEL ÇEKMEK İÇİN GİTMİŞ
15 Temmuz günü ısrarla Akıncı Üssü'nde olmadığını söyleyen Oruç, "16 Temmuz sabahı Kazan'a, Anadolu'nun 40-50 yılık geleneği olan bir konunun belgeselinin çekmek için gittim. Bu konu hayvan yetiştiriciliğinin, üreticiden tüketiciye ulaşması serüveni ile ilgili. Sabah saat 08.00 sıralarında evden çıktım. Kazan'a 2-3 araç değiştirerek gittim. Sonra belgeseli çekeceğim köye ulaşmak için bir araca bindim. Beni köye yakın bir yolda bıraktı. Köye ulaşmak için yürürken jandarma tarafından gözaltına alındım" dedi.
BÖYLE BİR GÜNDE BELGESEL ÇEKMEK İÇİN YOLA ÇIKMAK RİSK DEĞİL Mİ?
Sanığın bu ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Darbe olmuş, uçaklar havada uçuyor. Ortalık karışık böyle bir günün sabahında belgesel çekmek için yola çıkmak risk değil mi?" sorunu yöneltti. Sanık bu soruyu, "Benim meslektaşlarım zaten oralarda, zaten çalışıyorlardı. Kameramanlar, muhabirler. Benim de gitmem normal" karşılığını verdi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Habercilerin orada olması gayet normal. Ama oraya giderken yanlarında kameramanlar ya da başka muhabirler vardır. Şirketlerine ait aralar ve bunların şoförleri vardır. Sizin yanınızda kim vardı. Neden şirketinizden bir araçla ya da bir çalışanla birlikte gitmediniz?" şeklinde soruyu yöneltti. Sanık bu soruya kaçamak cevaplar vererek, "Gitmişken görmek istedim" dedi.
GÖRÜNTÜLERE VERDİĞİ CEVAPLAR TEPKİ ÇEKTİ
Akıncı Üssü'nde olmadığını tekrarlayan sanık Oruç'a, o gece Akıncı Üssü 143. Filo'nun koridorlarındaki güvenlik kamera görüntüleri ve bunlardan alınmış fotoğraflar gösterildi. Oruç, gösterilen ilk fotoğrafa, "Bana kısmen benziyor ama ben değilim çünkü ben orada değildim" yanıtını verdi. İkinci fotoğraf için de, "Bana benziyor ama ben değilim" dedi. Bu cevaplara salonda bulunanlar tepki gösterdi.
BU NASIL BİR TESADÜF
Bir müşteki avukatı da sanık Oruç'a, "Kemal Batmaz, Harun Biniş ve siz. Görüntülerdeki size benziyor ama siz değilsiniz. Bu nasıl bir tesadüf" diye sordu. Oruç soruyu, "Bana kurulmuş bir komplo bu. Böyle görüntülere ürün yerleştirme, kişi yerleştirmek çok basit" cevabını verdi.
NEDEN TELEFONUN YANINDA DEĞİLDİ
Müşteki avukatları sanığa, Kazan'a giderken hangi araçla gittiğini, onu gören bir tanığın olup olmadığını ve savcılıktaki ifadesinde otostopla 3 araçla gittiği yönündeki ifadelerini sordu. Oruç, iki belediye otobüsü kullandığını ve belli bir noktadan sonra otostopla bindiği bir araçla Kazan'a ulaştığını iddia etti. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Peki neden telefonunu yanına almadın. Belgesel çekeceğin insanlarla nasıl irtibat kuracaktın. Ya da o gün yaşananlardan haberin var. Başına bir şey gelirse telefona ihtiyacın olacağını hiç düşünmedin mi? diye sordu.
Sanık Oruç, "Ben çok telefon kullanan biri değilim. Bu nedenle telefonumu sürekli unuturum" diye yanıt verdi.
BU TARLA NASIL BİR TARLA
Müşteki avukatları sanığa, "Yakalandınız yerde biriniz para bulunuyorsunuz. Biriniz belgesel çekiyorsunuz. Biriniz çanta düşürüyorsunuz. Bu tarla nasıl bir tarlaymış" diye sordu. Sanık soruya, "Kahramankazan" yanıtını verdi. Avukat ise, "Hayır Kahramankazan değil. Akıncı Mahallesi. Darbenin üssü olan Akıncı'ya yakın bir tarlada yakalandınız" diye tepki gösterdi. Mahkeme, saatin geç olması nedeniyle sanığın sorgusuna, yarın saat 09.30'a kadar ara verdi.