Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Tam bir yıl önce, bugün, bu saatlerde ülkemizin pek çok yeriyle birlikte burada o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde bir ihanet girişimi başlamıştı.
En büyük direnişler ve en kanlı saldırılar İstanbul ve Ankara'da yaşanmıştır. Diğer illerimizde, darbeciler henüz harekete geçmeye fırsat bulamadan, milletimiz ve vatansever askerlerimiz ve polislerimiz tarafından derdest edilmişlerdir. İstanbul'da en çok kanın döküldüğü yer işte burasıdır.
Darbecilerin gasp ettikleri tankların namluları bombalarla, ellerindeki silahlar kurşunlarla, helikopterler ve uçaklar en öldürücü mühimmatlarla doluydu. Benim vatandaşımın elinde silah mı vardı. Sadece elinde, aynen bugün olduğu gibi bayrağı vardı. Ama bunun yanında çok daha etkili bir silah vardı; o silah da imanıydı imanı...
Akif ne diyor; "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür." Bir tarafta imanlı olan benim halkım vardı. Ama öbür tarafta o imansız darbeciler vardı. Evet, milletimiz o gece imanıyla dünyanın en modern silahlarına galebe çaldı. "Bugün ölmeyeceksek ne zaman öleceğiz..." diyen bir millete kim zincir vurabilir.
Onlar bizim güneşlerimizdi. Allah rahmet eylesin. O gece yaralansa da, eğilmeyen tüm başlara şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin saldırılarında 250 kahramanımızı toprağa verdik. Karşılığında 80 milyonluk Türkiye'nin geleceğini, istikbalimizi kurtardık. O gece 2 bin 193 kardeşimiz yaralanarak gazilikle müşerref olurken, kalbini ve gözünü bize dikmiş milyonlarca kardeşimizin umudunu yaşattık. Ödediğimiz bedel ağır. Anaların, babaların, eşlerin, kardeşlerin, evlatların gözyaşlarına, yürek yangınlarına değer biçmek asla mümkün değildir. Ama bu fedakarlıklarının karşılığında elde ettiğimiz istiklalimize ve istikbalimize de değer biçemeyiz.
Terör örgütlerini piyon olarak kullananların asırlık kuyruk acılarının çok iyi farkındayız FETÖ'nün sadece FETÖ, PKK'nın sadece PKK, DEAŞ'ın sadece DEAŞ olmadığını biliyoruz. Arkalarında kimlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Piyonları ezip geçmeden, kaleleri, filleri, atları, veziri alamaz şahı da mat edemeyiz. Onun için önce bu hainlerin kafasını kopartacağız. (İdam, idam, idam sesleri üzerine) Bu parlamentonun meselesidir. Biz bir hukuk devletiyiz. Parlamentoya geldiği anda parlamento bu konuda kararını vermesi halinde, bana geldiğinde ben de bunu onaylarım.
Bununla birlikte bazıları ne diyor ısrarla, "Kontrollü darbe." Milletimizin bu şanlı direnişine kara çalmaya çalışıyorlar. Bu terbiyesizliktir be. Bu ahlaksızlıktır be. Darbecilerin, tankların koruması altında bu Kılıçdaroğlu denilen zat oradan çıkıp Bakırköy belediyesine gidiyor. Ve biz Yenikapı buluşmasına bu beyefendiyi de davet ettik. Bilseydim etmezdim. Yahu insan utanır. Bu 250 şehidimize hakarettir. 2 bin 193 gazimize saygısızlıktır, hakarettir. Bu millet senin gibi ürkek korkak değil. Bu milletin yüreği var yüreği. 15 Temmuz kontrollü bir darbe değildi ama CHP'nin başındaki bu zat kesinlikle kontrollü bir şekilde oraya getirilmiştir.
Cumhurbaşkanı'na F-16'lar eşlik etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da TBMM'deki özel oturuma katıldıktan sonra İstanbul'da düzenlenen 15 Temmuz etkinlikleri için bu kente hareket etti. Erdoğan'ın uçağına Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı F-16 savaş uçakları eşlik etti. F-16'lar kanat hizasına gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da onları selamladı. Erdoğan İstanbul'a geldikten sonra Atatürk Havalimanı'ndan helikopterle Kısıklı'ya geçerken, törenin düzenleneceği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki son hazırlıkları inceledi.