Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz gecesi ile ilgili hazırladığı iddianamede,15 Temmuz kanlı darbe girişimini Pelsilvanya'dan planlayarak yöneten, sivillerin katledilmesi, direnen polis ve askerlerin şehit edilmesi talimatını veren FETÖ/PDY terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen'in kimlik bunalımı içerisinde olduğunun altı çizildi.
Gülen'in doğum tarihi 27/04/1942 iken, nüfus kayıtlarında "yılı 1941" olarak düzeltildiği belirtildi. Gülen, sohbetlerinde doğum tarihini 11 Kasım 1938 olarak açıklamış. Bunun sebebini Gülen'in kendini Mehdi olarak görmesi olduğu belirtilen Bolu Başsavcılığı'nın iddianamesinde, "Gülen, 'Deccal' kabul ettiği Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm tarihini kendisine doğum tarihi seçmiştir. Mehdi'nin ahir zamanda zuhur edeceğine inandığı için 'Deccal öldü, Mehdi doğdu' inancından dolayı bunu iddia etmektedir" denildi.
FETÖ liderinden Atatürk'e hakaret
BUNALIMI ÖRGÜTÜN İSMİNE DE YANSITTI
İddianamede, elebaşının kimlik bunalımı yaşaması nedeniyle örgütün adını da net olarak koyamadığı muallak ve anlamsız isimlerle anılmasını sağladığı ileri sürülerek şu ifadelere yer verildi: "Örgüt tek kişiyi kutsal, insanüstü, yarı Tanrı gibi görüp onu muhterem sayarak iman ettiği için lideri Fetullah Gülen'in adı ile anılmıştır. Terör örgütü mensupları ve örgüt sempatizanları, kendilerini belirsiz şekilde hizmet hareketi, camia ve nadiren de cemaat olarak isimlendirmektedir. Örgütün özellikle belirlediği bu muğlâk ve anlamsız isimlendirmeleri, sahip olduğu 'hayalet-karanlık' vasfını güçlendirmek, amacını gizlemek ve masum gösterilmesine yönelik bir algı çalışmasıdır. Örgütün kurucusu, üyeleri tarafından 'kâinat imamı', 'kutsal insan', 'büyük efendi', 'metafizik âlemle ve öbür tarafla istişare etme özelliği olan Mehdi' , 'Mesih', 'kutsal kişi', 'muhterem hoca efendi' sıfatlarıyla ifade edilen şüpheli Fetullah Gülen'dir. "
İddianamede, "Altın Nesil, Fetullahçı öğretiyi benimseyen, örgüte ve öndere sadakatle itaat eden ve bu örgütün içinde yer alan kişilerin genel adıdır.
Örgütün, 1971 yılından itibaren soruşturmalara konu olduğu belirtilen iddianamede, "Örgüt lideri değişik defalar kısa süreli olmak üzere tutuklanmıştır. Ancak davaların üstünkörü yürütülmesinden dolayı ciddi neticeler alınamamıştır.
İSLAM'DA HARAM, GÜLEN'DE MÜBAH!
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, şüpheli terörist başının soruşturma ve takibata uğramamak ve zarar görmemek için kendince bir görüş geliştirerek, yalan söylemeyi, inandığı ve olduğundan farklı görünmeyi, yaptığı bir işi başkasına yüklemeyi, dini emir ve yasaklarla kendini bağlı saymamayı, hukuku dolanmayı, ahlakî kural kabul etmemeyi, çevresine öğreterek adına tedbir (takiyye) dediği aktarıldı. İddianamede, "Yalan söylemek, iftira etmek, hırsızlık yapmak, suç işlemek, dinen haram sayılan içki, kumar, fuhuş gibi günahları işlemek mubahtır. Onun verdiği emre göre, 'Gerekirse Allah'ı bile inkar etmek (haşa) mümkündür. Kısaca örgütün işlediği her günah veya kusurun, ayıbın, suçun kılıfına tedbir denilmektedir" denildi. (Yeni Akit)