Başbakan Binali Yıldırım, gündeme ve ekonomiye ilişkin TRT Haber'de açıklamalarda bulundu.
"YENİ BİR YÖNETİM SİSTEMİ İHDAS ETMİYORUZ"
Yıldırım, ekonomik gelişmelere işaret edilerek, "Başkanlık gelecek de ne değişecek o zaman, birden bire zenginleşecek miyiz?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Bir kere belirsizlik, öngörülemezlik ekonominin en büyük düşmanı, yatırımcının da en büyük kaygısıdır. Onun için belirsizliğin ortadan kaldırılması lazım. Sayın Kılıçdaroğlu takıldı, 'rejim değişikliği' deyip duruyor. Padişahlıktan cumhuriyete geçtik, şimdi cumhuriyetle idare ediliyoruz. Rejim değişikliği meselesi yok, 1923'te bitti bu mesele. 1923'ten bugüne kadar yönetim sistemimize baktığımız zaman her ne kadar parlamenter sistemle idare edilmiş olsak da cumhurbaşkanı yakın tarihimizde çok güçlü bir irade olmuştur.
Hatırlayın cumhuriyetin kuruluşundan sonra Atatürk, İnönü, Menderes döneminde cumhurbaşkanı partili, partisi var. Yani bu getirmek istediğimiz yapı aslında yabancı olduğumuz bir şey değil. Yeni bir yönetim sistemi ihdas etmiyoruz. 2007'de tarihi bir hata yapıldı. O da yani alışılmış, bilinen cumhurbaşkanlığı seçimini maalesef ana muhalefet partisi bazı aklıevvel veya çok bilmiş hukukçuların telkiniyle engellemeye çalıştı. Ondan sonra buraya geldik. Millet doğrudan seçti, millet her şeyin ilacı. Yanlışları düzelten hep millet oluyor. İyi ki böyle bir milletimiz var. Hakikaten önünde şapka çıkartılacak, aziz milletin bir evladı, bir ferdi olmaktan hepimiz gurur duyuyoruz."
"BİR YA DA İKİ BAŞKAN YARDIMCISI OLABİLİR, HENÜZ KARARLAŞTIRILMADI"
"Başkan yardımcısı iki olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, bir ya da iki başkan yardımcısının olabileceğini, henüz kesin bir karara bağlanmadığını belirtti.
Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğinde, meclisin bulunacağını, meclisin bir irade, cumhurbaşkanının başka bir irade olacağını, ikisinin de aynı anda seçime gideceğini ve aynı anda seçileceğini söyledi.
Yıldırım, "Birisi, memleketin iki seçim arasında işlerini görüyor. Günlük işlerini, projelerini, milletin refahı, kalkınması, güvenliği, sağlığı vesaire.... Biri de ihtiyaç olan denetlemeyi yapıyor, icrayı bir şekilde denetliyor, ihtiyaç olan kanunları çıkarıyor, cumhurbaşkanının, yürütmenin getirdiği bütçeyi görüşüyor, karara bağlıyor, yasama faaliyetleri sürüyor." diye konuştu.
"BAŞKA YERLERDE OLMAYIP BİZİM GELENEKLERİMİZE MAHSUS DÜZENLEMELER DE İÇERİYOR"
Başbakan Binali Yıldırım, "Partili cumhurbaşkanlığı eksenini muhafaza ediyor musunuz?" sorusuna karşılık da "Evet. Partili olarak seçime giriyor. Parti ile ilişiği de devam ediyor. Bizim öngördüğümüz modelde." açıklamasında bulundu.
"Bütçe konusunda, Türkiye'de başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken bütçe üzerinden Amerika'daki gibi bir sorun yaşanmaması için bir tedbiriniz var mı?" sorusu üzerine Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin metnin şekillendiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bütçeyi, cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak meclise sunuyor. Meclis görüşüyor, karara bağlıyor. Tabii, bu bütçe görüşülürken planları alt üst edecek birtakım değişiklere gidilmemesini sağlayacak tedbirler de var. 'Ben vergileri sıfıra indirdim, ücretleri yüzde 150 artırdım' gibi ipe sapa gelmeyen, kararlar olmasın diye tedbirler de var. O da anayasa da öngörülüyor. Bir başka tedbir de diyelim ki bütçe, kabul edilmedi. O zaman, bir yılın, önceki bütçeyi yeniden değerlendirme oranı dikkate alınarak yürürlüğe giriyor. O devam ediyor, ne zaman anlaşılırsa. Yıl boyu anlaşılmazsa o bütçe ile gidiyor. Sistem kendi içerisinde birbirini, iki siyasi iradeyi diyelim, dengeleyecek bir yapı öngörüyor. Burada gayet güzel bir planlama yapıldı. Diğer sistemlerin, başkanlık sistemlerinin tıkanan yönleri de dikkate alınarak ona da çözüm üretildi. Başka yerlerde olmayıp bizim geleneklerimize mahsus düzenlemeler de içeriyor. Açıkçası prensip olarak başkanlık sistemi olmakla beraber ülkemizin şartlarını ve mevcut olan, uygulanmakta olan ülkelerdeki aksaklıkları da asgariye indirecek tedbirler var.
"ADI CUMHURBAŞKANLIĞI"
"Adı cumhurbaşkanlığı değil mi?" sorusuna Yıldırım, "Cumhurbaşkanlığı. MHP ile ortak kararımız. Niye başkanlık diyelim? Başkan çok. Yoldan geç, herkes başkan. Dernek başkanı, vakıf başkanı, belediye başkanı... Cumhurbaşkanı, çok anlamlı bir şey. Cumhurun başkanı, milletin başkanı. Dolayısıyla cumhurbaşkanı olarak ismin devam etmesi ortak bir benimsemeyle, MHP ile bizim aramızda karar alındı." dedi.
"KATİYEN BİR ERKEN SEÇİM YOK"
Anayasa değişikliği için adımların atıldığını ifade eden Yıldırım, şu ifadelere yer verdi:
"Öyle zannediyorum ki çok kısa sürede bir mutabakata aksilik olmazsa varacağız ve bu teklif Meclise gelecek. Mecliste geçmiş tecrübelere baktığımız zaman bir hafta ya da iki hafta komisyonda görüşülür daha sonra Genel Kurula gelir, Genel Kurulda 330'u bulup kabul edilirse Cumhurbaşkanı'nın onay süreci var ve ondan sonra referandum süreci var. Referandum için yasaya göre 60 gün. Dolayısıyla 60 günden geriye doğru geldiğimiz zaman, referandumu da diyelim ki mart sonu yapacağız, mevsim şartları itibarıyla, geri geldiğimiz zaman, ocak ayı sonlarına kadar Meclisteki komisyonlardaki çalışmaları tamamlamayı hedefliyoruz. Takvim bu. Artık referandumumuzu da inşallah yapacağız, önümüzde bakacağız, işimize gücümüze yapacağız. Burada açıkça söylüyorum, katiyen bir erken seçim yok. Seçimler 2019'da yapılacak. Milletvekilleri seçimiyle cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak ve 2019'da olacak. Yerel seçimler ayrı. Onlar kendi tarihinde. Onlar da 2019 mart sonu biliyorsunuz."
"CUMHURBAŞKANININ FİLEN GÖREVE BAŞLAMASI 2019 SEÇİMLERİNDEN SONRA OLACAK"
Yıldırım, "2019'da sisteme geçmiş oluyor muyuz?" sorusuna, "2019'dan sonra fiilen, yüzde 100 cumhurbaşkanlığı sistemi uygulanacak ama bu arada geçiş süreci tamamlanmış olacak. Yüzlerce, binlerce mevzuat yenilenecek." diye konuştu.
"Eğer referandum tamamlanırsa 2019'a kadar o arada, mevcut şekilde mi devam edecek?" sorusu üzerine Yıldırım, "Mevcut sistem devam edecek. Belki bazı maddeler bakımından, o konuşulacak, uygulanabilecek yeni sistem ama yeni sisteme göre, seçilmiş cumhurbaşkanının filen göreve başlaması 2019 seçimlerinden sonra olacak." ifadesini kullandı.
Değişikliğin kaç maddeyi içerdiği sorusuna Yıldırım, "12 artı, iki-üç tane de geçici madde olur. 15 civarında." dedi.
"MHP ile pürüzlü madde kaldı mı?" şeklindeki sorusu üzerine de Yıldırım, görüşmelerin hala devam ettiğini, maddeler üzerine konuşulduğunu ifade etti.
Başbakan Yıldırım, "Fesih yetkisi konusu da netleşti mi?" sorusuna cevap verirken, "Ben çok büyük sorun olacağını düşünmüyorum." dedi.