Bakanlıktan yapılan açıklama şu şekilde;
BÜTÜN TÜRLER KORUNUYOR
Ülkemizde yaban hayatı gerek 645 sayılı KHK gerekse 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında tür ve habitat bazında korunmaktadır. Bu kanun gereği ilan edilmiş olan 81 adet yaban hayatı geliştirme sahası bulunmakta bu alanların tamamında düzenli olarak her yıl envanter yapılmaktadır. Yapılan envanter sonuçlarında son iki yılda bir azalma olduğu gözlenmemiştir.
Bu alanların 66 tanesinin yönetim ve gelişme planı bakanlığımızca onaylanmış ve plansız hiçbir faaliyete izin verilmemektedir. Yine bu sahalarda yapılacak her türlü faaliyet için ÇED raporları ile yetinilmeyip yaban hayatı ekolojisi konusunda doktoralı bir uzman tarafından ekolojik değerlendir raporu talep edilmekte bu raporlar sonucunda yapılacak faaliyetlere izin verilmektedir. Gerekli bütün tedbirler yatırımcılara aldırılmaktadır. Buna rağmen bu 81 sahada izin verilen faaliyet sayısı (HES, maden ) 34 civarındadır. Bu faaliyetler için sadece ekolojik değerlendir raporu ile kalınmayıp GPS'li tasma ve fotokapanlar ile yapılan faaliyetlerin etkileri de izlenmektedir.
VAŞAKLAR TAKİP ALTINDA
Yine bakanlığımızca son yıllarda yaban hayvanlarının izlenmesi konusunda üniversiteler ile birlikte yapılan çalışmalar da mevcuttur. 750 fotokapan ve 18 GPS'li tasma takılan yaban hayvanları bakanlığımızca izlenmektedir. Mersin ve Kırıkkale gibi illerimizde ilk kez vaşak, Eskişehir, Şırnak gibi birçok ilimizde sırtlan türleri tespit edilmiştir.
TESİSLER ÜNİVERSİTE KONTROLÜNDE
Yine geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 milyon TL maliyet ile Kars, Van ve Çankırı illerimizde bölgeye hitap edecek yaban hayatı rehabilitasyon merkezleri inşa edilmiştir. Kars ve Van illerimizdeki tesis bizzat kampüs içine kurulmuş olup, üniversiteler ile birlikte işletilmektedir.
Yine son 3 yıldır kış ortası su kuşu sayımlarını bakanlığımız koordine etmektedir. Aynı şekilde ülkemizde yapılan bütün halkalama çalışmaları için halka temini bakanlığımızca sağlanmaktadır.
KUŞLARIN GÖÇ YOLLARINA 'RES' İNŞA EDİLMEDİ
Ülkemizde en önemli kuş göç noktalarından Hatay, Artvin, İstanbul ve Çanakkale RES (Rüzgar Enerji Santrali) yapımına kapatılmış, bunun dışında kalan alanların tamamında bilimsel raporlar doğrultusunda izin verilmekte ve izlenmektedir.
KAÇAK AVCILARA CAYDIRICI CEZALAR
761 yaban hayvanı türü bulunan ülkemizde sadece 33 türün avı belli mevsim ve sayılarda yapılabilmekte diğerlerin tamamı korunmaktadır. Her yıl ortalama 6000 kişiye usulsüz avcılıktan ceza kesilmekte bakanlığımızca denetimler her hal ve şartta devam etmektedir.
ARALIKSIZ YEM TAKVİYELERİ
Kış aylarında yaban hayvanları için gerekli yem takviyesi yapılmaktadır. 2015 yılında 411 ton yem bırakılmıştır. Nesli tehlike altında olan dağ ceylanı için üretme istasyonu kurulmuştur. Yine yaban koyunları için Konya ve Nallıhan'dan sonra üçüncü istasyon Afyonkarahisar'da kurulmuştur. Yılda ortalama 70 bin keklik ve sülün doğaya salınmaktadır.
3. köprü bağlantı yollarına 6 tane yaban hayati geçiş köprüsü planlanmıştır. Ankara-İstanbul otobanının yaban hayatı geçirgenliği yönünden değerlendirmesi çalışmalarına başlanmış 250 fotokapanla 3 yıl sürecek çalışma devam etmektedir.
Diğer taraftan 2002 yılından bugüne korunan alan sayısı 952'den 2.742'ye, korunan alan miktarı ise 3,4 milyon hektardan 5,7 milyon hektara yükselmiştir. 2003'te 33 olan Milli Park sayısı 40'a, 17 olan tabiat parkı sayısı 204'e yükselmiştir.
TÜRKİYE AĞAÇLANDIRMA VE EROZYONLA MÜCADELEDE DÜNYA LİDERİ
Ayrıca 2003-2015 yılları arasında 4 milyon 446 bin hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapılmış ve 3,5 milyar fidan toprakla buluşturulmuştur. Son 13 yılda orman alanımız 1,5 milyon hektar artarak 20,8 milyon hektardan 22,3 milyon hektara ulaşmıştır.
Çölleşme ve erozyonla etkin mücadele için 5 yıllık Erozyonla Mücadele, Yukarı Havza Sel Kontrolü, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırması, Maden Sahaları Eylem Planları uygulamaya konulmuştur.
EROZYON ORANI DÜŞTÜ
Yapılan erozyon kontrol çalışmaları neticesinde 1970'li yıllarda erozyonla taşınan toprak miktarı 500 milyon ton iken, 2015 yılında üçte bire indirerek 168 milyon tona düşmüştür.
TÜRKİYE'YE ULUSLARARASI ÖDÜLLER
Sağlanan büyük başarı, OECD ve Birleşmiş Milletler'in dikkatini çekmiştir. OECD Genel Sekreteri Angel Gurria bizzat Ankara'ya gelerek bu çalışmalardan dolayı Türkiye'yi takdir etmiş ve Türkiye'nin ağaçlandırma ve erozyonla mücadelede dünya lideri olduğunu ifade etmiştir.
ULUSLARARASI ZİRVELER HEP TÜRKİYE'DE
Birleşmiş Milletler ise ilk defa olarak New York dışında Dünya Ormancılık Forumu ve Zirvesi'ni 2013 yılında Türkiye'de yapılmasını kararlaştırmış ve büyük bir katılımla bu zirve İstanbul'da gerçekleşmiştir. Yine Birleşmiş Milletler 12. Taraflar Toplantısı COP-12, 195 ülkeden 6.700 kişinin katılımı ile ülkemizin ev sahipliğinde Ankara'da gerçekleşmiştir.
YALE ÜNİVERSİTESİ NEYE DAYANIYOR?
Bütün bu çalışmalar ortada iken Yale Üniversitesi'nin bu raporu hangi kriterlere göre hazırladığı anlaşılamamış ve izaha muhtaçtır.
Söz konusu raporda son 5 yıldır bırakın yaban hayatını, insan hayatının bile teminat altında olmadığı Suriye ve Irak gibi ülkeler bile ülkemizden daha iyi konumda gösterilmiştir. Rapor sadece bu yönüyle bile tartışmaya açıktır. Basının ve kamuoyunun bilgisine sunulur.